Alma-Ata havaalanı uluslararası bir alan …Ve İstanbul Atatürk havaalanı kadar modern ve gelişmiş bir mekan ….
Uçağın iniş için alçalmaya başlaması ile beraber altımızda ışıl ışıl bizi bağrına basacak dost bir elin sıcaklığı ile karşılaşacağımız heyecanı sarıyordu hepimizi .
Alma Ata  diyorduk bizler ama, kaptan pilot ve diğer uçuş personeli           
 “Alma Atı” diyorlardı şehre.
Alma Ata havaalanında bizi bekleyen otobüsle kalacağımız  otele gider-ken, gecenin sabaha döndüğü vakitte ata  yurdumuzda olmanın bir garip ve değişik heyecanını tadıyorduk hep beraber…
 “Alma Ata” Kazakistan’ın eski başkenti. Daha sonra  Asitane’ye taşınmış başkent. Amma burası bir ticaret ve kültür merkezi olma özelliğini koruyor. 
Almaata’daki iki günlük ziyaretimizde yaşadığımız yoğunluk, gördüğümüz ilgi ve muhabbet; burada kelimelerle  anlatamayacak kadar derin  tesir bıraktı üzerimizde…..
İkram edilen “Kımız”  ı kısrak sütüdür diye içmeyen arkadaşlarımız “Şubat” adı verilen deve sütünü içtiler.
Kazakların  sofra adabı bir başka, sofrada  ki söyleyişleri  bir edebiyat  ziyafeti adeta.
Konuşmacıların , sözlerini “rahmet” diyerek  ve arkasından  dua  ile bitir melerinin;  derin bir anlamı var elbette….Ve sofrada herkes sırası ile nutuk irad edip “rahmet” diliyor…
Yemekte  baş konuğa bütün halde bir koyun başını  getiriyorlar. Baş konuk kızarmış “kellenin” kulağını masadaki  en  genç  insana “Yumuş tutsun” her zaman “ak sakalların” yani yaşlıların,  büyüklerin  lafını  dinlesin  diye veriyor… 
Bu sefer baş konuk “ Töre Ağası”  dedikleri BBP  genel başkanı  Muhsin bey olmuştu. 
Kızarmış,pişmiş koyun başı en kıymetli yemeklerden biri kazak sofra kültüründe. Bu yemek  özellikle kıymetli misafirlere “ hörmetli  konuklara” ikram ediliyor.
İkrama muhatap olan “Töre Ağası” olunca  onun önündeki koyun başının dağılımı da önem  kazanıyor kendince;
Kulak en küçüğe bilhassa,  söz dinlesin  “kulağını büyüklerine versin” anlamında verilirken, göz   ise  en sevgilisine “gözüm gibi”  diyeceği  birine  veriliyor.
-Selahattin Şenliler- (Devamı yarın)
Editör: TE Bilişim