YOZGAT, tarih öncesinden günümüze kadar yerleşim yeri olmasına, doğal alanları bulunmasına karşın bunların karşılığını bir türlü alamıyor. Bunun nedenlerini maddeler halinde sıralamak mümkün. Bunları sıralamadan önce Yozgat'ta yaşayan kaç kişi Yozgat'ın tarihi ve turistlik bölgeleri konusunda bilgi sahibidir. Bunun sorgulanması gerekir. 

Sosyal medya hesaplarımızdan paylaşımlar yapıyoruz, ''Görmeden gitme'' çağrısında bulunuyoruz. Bu çağrıya uyup, Yozgat'a gelen bir kişi Saat Kulesinin dibinde durup, gördüğü kişilere tarihi ve turistik alanlarla ilgili soru yöneltmiş olsa, alacağı yanıtın önemli bölümünü ''Gardaş ben buranın yabancısıyım!'' şeklinde olacaktır. Bazıları, Saat Kulesi, Çapanoğlu Büyük Cami, tarihi Konaklar, Çamlık, Roma Hamından bahsedecektir. Ötesi yok bu işin.

İşte bu nedenle Yozgat'ın ''Turizm Evi'' gibi bir oluşuma ihtiyacı var. Resmiyetin olmadığı, insanların rahatlıkla girip, oturup, çayını içip, fotoğraflara, maketlere, otantik eşyalara bakıp, inceleyebileceği, Yozgat ile ilgili broşürleri, kitapları okuyabileceği, görevli olanlardan gitmek istediği bölge hakkında bilgi alabileceği bir mekan olmalı.

Yozgat Bozok Üniversitesi buna öncülük yapabilir. Atıl durumda bıraktığı Cumhuriyet Mektebi tarihi binası bu iş için uygun bir mekan. Bir dernek, bir oluşum yapılarak, burası Yozgat Turizm'inin tanıtımına tahsis edilebilir. Burada her ilçeye yönelik fotoğrafların, maketlerin, broşürlerin yer aldığı alanlar oluşturulabilir. 

Bu işten üniversite de karlı çıkar. Tarih, edebiyat, sanat, basın gibi bölülerde eğitim gören öğrencilere de burası hitap eder. Ama taşın altına kim elini koymak ister, bilemem.