Yerköy ilçesinin tanınmış simalarından birisi olan Nakliyeci Sarı Hüseyin amca, her ne kadar ilkokulu köyde tamamlamış olsa da okumayı, araştırmayı seven bir şahsiyetti...
Yerköy ilçesi İstasyon Meydanının tam karşısındaki rahmetli Abbas Öztürk tarafından işletilen  Konak Oteli'nin altında bulunan İstanbul Fazilet Fırını'nı rahmetli babam işletirdi. Yozgat Yolunu ikiye bölen refüjün bittiği noktada, bizim fırının karşısında küçük bir ahşap kulübesi bulunan Hüseyin amca, bir gün elinde bir dosya ile babamın yanına gelip, ''Arpa, buğdayda para kalmadı, tarlaya balık ekeceğim, üstelik devlet para bile veriyor'' demişti...
Her ne kadar babamın ilgisini çekmemiş olsa da benim ilgimi çekti, can kulağı ile dinledim, ayrıntısını öğrenip, ''Haberini yapalım Hüseyin amca'' diyerek, işin hangi aşamaya geliğini öğrenmeye çalıştım. Henüz fikir aşamasında olan, ne oluğu konusunda kimsenin fazla bilgisi bulunmayan, tarım alanında balıkçılık faaliyeti pek cazip gelmese de, ilgi çeken bir durumdu. Üstelik, denizlerden onca kilometre uzakta, tarım bölgesi Yerköy'de balıkçılık faaliyeti, üretimi daha da ilginç geliyor, tahıl yerine balık üretimine elverişli tarım alanlarından söz ediliyordu...
Bunun haberini yapıp, gönderdim. Milliyet Gazetesi Yurt Haberlerinde görevli Yusuf Başalan beni aradı. ''Aradı'' dedimse, şimdiki gibi cep telefonu yok. Yerköy'de yayınlanan Yenigün Gazetesi'nin telefonunu kullanıyoruz. Oradan aradı, ''Oğlum tarlada balıkmı üretilir, bu haberi kullanırsak millet bize güler!'' uyarısında bulunmuştu. Ama aradan belirli bir süre geçtikten sonra tekrar arayıp, ''O haberi yap, varmış öyle bir şey'' diyerek, haberi yenilememi istemişti...
Sarı Hüseyin amca işin peşini bırakmadı, takip etti. Delice Irmağı'nın yakınında bir tarla kiralayıp, iki aşamalı havuz yaptırdı. Suyu da ırmaktan temin etti. Beklediği krediyi ise o yıllarda alamadığını biliyorum. Çünkü, balıkçılık faaliyeti için belirlenen bölgeler arasında Yozgat bulunmuyordu, o nedenle de devlet desteği uygulanmıyordu...
1976/77 yıllarında tarlada balık üretimi konusu gündeme geldiğinde uygulanabilir bulunmuyordu. Ama ilginç olduğundan dikkat çekiyordu. Kimse bunun nasıl uygulanacağı konusunda bilgi sahibi olmadığından da gündeme getirmiyor, balıkçılık denilince akla her zaman sahil bölgeleri geliyordu. Yerköy ilçesine kış aylarında Samsun'dan balık getirilir, yaz aylarında ise Delice Irmağı sularından tutulan tatlı su balıkları avlanıp, ihtiyaç fazlası olanlarda pazarda satışa sunulurdu...
O günlerin üzerinden 30 yılı aşkın bir süre geçti. Geldiğimiz şu noktada Yozgat'ın bozkırında balıkçılık faaliyetleri gün geçtikçe artıyor. Balıkçılığın sadece sahil bölgelerinde değil, Anadolu'nun bozkırında da yapılabileceği görüldü, gözlendi. Sulama amaçlı yapılan barajlar, göletlerin yanında Çayıralan bölgesinde havuzda balıkçılık faaliyetleri yapılıyor. Ancak, her zaman olduğu gibi balıkçılık faaliyetlerinin de en önemli sorunlarının başında pazarlama geliyor...