Yozgat’a TESKOMB Genel Başkanı olarak geldim ama TESKOMB Ankara’da kaldı. Şu an Yozgat için buradayım, memleketime hizmet etmek benim görevimdir diyen Abdülkadir Akgül, düzenlediği iftar yemeğinde Yozgat’ın STK temsilcileri ile bir araya geldi.

İftar sonrasında sırayla konuşma yapan STK başkanları, Akgül’e destek açıklamalarında bulundular. Son olarak söz alan Akgül, kendisine teveccüh gösteren tüm STK temsilcilerine ve başkanlarına teşekkür etti ve sözlerine şu şekilde devam etti:

Yozgat'a bir yatırım daha! Sözleşmesi imzalandı Yozgat'a bir yatırım daha! Sözleşmesi imzalandı

“Bugün siyasetin değil daha çok Yozgat’ın konularını görüşmek için sizleri davet ettim.  Buradan siyasetten önce Yozgat var. Biz siyasi partinin mensubu olarak sizlerden destek isteyeceğiz ancak bunu tek tek makamlarınıza geldiğimde o siyaseti en iyi şekilde konuşacağım. Burada tüm arkadaşlarımızın değişik görüşleri vardır onların fikirleri de vardır hepsine de saygı duymak lazım. Yozgat’ta ki tüm siyasi partililerimizin tüm adaylarına iyi şanslar diliyorum. İnşallah Yozgat’ımızı Yozgat’ın vermiş olduğu teveccühe göre en iyi şekilde temsil ederiz. Yozgat’ımız kimi değerlendirir kimi gönderirse hepsi kabulümüzdür. İnşallah onlarla beraber de Yozgat için çalışacağız. Yozgat ta gelişme demek Yozgat’ın kalkınması demek aşağı yukarı burası demektir. Her şey devletten beklenmez, devletin yapacağı işler bellidir. Allah’a şükür devlet Yozgat’ımıza gerekli itibarı göstermiştir. Yozgat’ımız çok geri kaldı bugüne kadar Yozgat Ankara’nın hemen yanı başındaki bir şehir olmakla beraber tüm ülkeye verilen hizmetlerden tam manasıyla istediğimiz gibi bugüne kadar nasibini almamıştır. Son 20 sene içerisinde Cumhurbaşkanımızın ve Yozgat’ımıza hizmet eden tüm siyasi kardeşlerimizin çabalarıyla inşallah Yozgat’ta uzun bir mesafe alındı. Geri kaldığımız için bu mesafeler ne olursa olsun bize yetmiyor ve yetmeyecekte. El birliği ile daha iyisini daha büyüklerini Yozgat için getirmeye çalışacağız ama öncelikle bizlere çok büyük iş düşüyor. Ben TESKOMB genel başkanıyım aynı zamanda ki Türkiye’de ki 6-7 sivil toplum kuruluşlarının en büyüğünden bir tanesiyim 1 buçuk milyonun üzerinde ki ortağı ve üyesiyle Türkiye’de küçük dediğimiz işletmelerin, Kobilerin, Esnaf ve Sanatkârın temsilcisi olarak Türkiye’de çok önemli mesafeler yaptık. Hepinizi genel başkanlarıyla birlikte elimizden gelen tüm çabayı gösterdik. Bütün genel başkanlarla birlikte her zaman Cumhurbaşkanımızın yanında 130’un üzerinde ülkelere giderek mensuplarımıza oralardan nasıl fikirlerle, nelerle dönebileceğimiz için çalışmalar yaptık. Başarılı olan kuruluşlar oldu çoğu da başarılıdır. Bizde elimizden gelen her türlü çabayı gösterdik. TESKOMB olarak Türkiye’de Esnaf ve Sanatkârımıza bir çağ atlattık. Ülkemizin üzerinde oynanan oyunlar, dönen krizler, sel felaketleri, deprem felaketleri olmakla beraber 15 Temmuz gibi dünyada çok az ülkenin baş edebileceği bir durumu Allah’ın izni ile bertaraf edebildik. Dünyayı kasıp kavuran Pandemi de Esnaf ve Sanatkârları ayakta tutmaya çalıştık ve başardık. Dünyanın içinde bulunmuş olduğu tüm ortamlar savaş ortamları dahil ilk darbeyi yiyen Esnaf ve Sanatkarları ayakta tutabilmek için büyük çalışmalar gösterdik ve başarılı olduk. Bundan sonra tüm sivil toplum kuruluşlarımızla hangi görüşten olursa olsun el birliği ile herkesle beraber, herkesin yanında olarak daha iyi, daha gür sesimizi çıkartmak için Ankara’da temsilciniz olmaya sizlerin desteğini almaya ve birlikte olmaya hazırım. Bugüne kadar bunu çok başaramadım çok uğraştım inşallah bundan sonra daha iyi yaparız çünkü sizler olmadan Yozgat’ta hiç bir şey yapamayız. Birlikte olmazsak hiç bir şey yapamayız. Hepimizin sorunu ve kitleleri aynı bizlerin hepsine yetişmemiz lazım. Bugün TESKOMB Esnaf ve Sanatkârların 2001 krizinden daha büyük krizleri atlattı ama hiçbir tanesine sesini çıkartmadı şikâyet ettirmedik, yürüyüş yaptırmadık çünkü her imdatlarına her zaman yetiştik. TESKOMB olarak sadece Yozgat’ta 1 yıl içerisinde 10 Milyar Türk Lirasını devreye soktuk. Büyük katma değer yarattık. Şuanda Yozgat’a senede sadece TESKOMB olarak 10 Milyar Türk Lirasını tek tek bütün Esnaf ve Sanatkârın cebine koyarak onların bütün toplumumuza faydalı işler yapmasına kendiişlerini devam ettirmesine katkıda bulunduk. Faizler çok yüksek belimizi kıran çok büyük bir enflasyon var her şey güllük gülistanlık değil. Bugünleri atlatacağız. 2001’den sonra Türkiye’ye şaha kaldırdıysak Türkiye’yi zengin haline getirdiysek ilk 10’un içine sokmayı büyük ölçüde yaklaştık bundan sonra da başımıza gelen felaketleri atlattıktan sonra ayakta duracağız. 1999 depreminde Ülke nasıl dünyaya muhtaç oldu memurunun maaşını veremeyecek duruma gelmişse eğer bugünde dünyada bir ilk olan en büyük felaketi yaşadığımızda devlet herkesin yanına koşmuşsa demek ki ülkemiz çok iyi durumda demek ki çok şeylerde mesafe almışız. Krediye ulaşım çok zor. Şuanda piyasa faizleri yüzde 25’in yüzde 30’un üzerinde bu ortamda elbette iş yapmak çok zorlaştı ama istikrarın bozulmaya yüz tuttuğu her dönemde böyle olmuştur. 14 Mayıs seçimlerinden sonra ben inanıyorum ki 1-2 ay içerisinde ülkemiz eski günlerine kavuşacaktır. İstikrarımızı bozmayalım. Birlik ve beraberliğimizi bozmayalım. Piyasada ki soğan fiyatlarının kimler tarafından ne hale getirildiğini ve ülkemizin nereye çekildiğini sizler çok iyi biliyorsunuz. Soğan dünya kurulduğundan beri bugüne kadar insanların en önemli yiyeceklerindendir ve onun bir önemi var bugünde bazı siyasiler onu elinde tutarak soğan ekmeğe muhtaç ettiğiniz anlamı varmaya çalışıyorlar. Soğanların nerelere atıldığını görüyoruz. Biz el birliği ile verirsek bütün STK başkanları ile ne istersek Yozgat’ımıza alabiliriz, Yozgat’ımıza getirebiliriz. Bugün Esnaf ve Sanatkâr yüzde 7 faizle kredi kullanıyor ve dik bir şekilde ayakta duruyor. Yozgatlı esnaf ve sanatkârımızı Türkiye’deki esnaf ve sanatkârımız gibi 2 yıl önce bizden almış olduğu 200-300 bin liralık krediyi iyi değerlendirdi. Ülke bütünlüğü her şeyden önemli. Durumumuz çok iyi olsun çok zengin olmak istiyorum diyorsanız Suriye’de, çok zengin vardı. Libya’da çok petrol zenginleri vardı. Yemen, Mısır hep zengindi bugün hiçbir şeyleri kalmadı. Depremde kirasını 15 bin liraya çıkartmak isteyenle o kiracı çadırda beraber oturuyorlar onun için elimizde ki bugün imkânları değil de öncelikle oturacak bir yerimizi vatanımızı korumamız lazım. İçerisinde bulunduğumuz ortamda sadece demokrasinin dünya en iyi nimetlerini kullanıp biz en kötü yerini kullanırız. Ülkemize yazık ediyoruz. Siyasette bir yere bir koltuğa gelelim diye yazık ediyoruz. Çok zor dönemden geçiyoruz. Zengin ülkeler 60-65 yaşında emekli yapalım diye uğraşıyor bizler 40-45 yaşında erken emekli edelim diye uğraş gösterdik yazık bu ülkeyi batırır. Yozgat’ta neler yapabiliriz sizlerin fikrini tek tek alacağım. Yozgat’ın her meselesini önce biz çözeceğiz sonra devletin yapmasını isteyeceğiz. Her zaman sizlere kapım açık olacak herkese gücüm yettiği kadar yanlarında olmaya çalıştım bundan sonra da olmaya gayret edeceğim. Beni güçlü gönderirseniz ben daha sizlerle daha güçle olurum. Sizlerle daha güzel çalışırız. Benim koltuğa oturma derdim yok benim oturduğum koltuk 15-20 milletvekiline bedeldi onları bırakıp geldim. Kırgınlıklarımız dargınlıklarımız olmuştur illaki ama ülke meselesi olduğu zaman bunların hepsini bir tarafa konması lazım. Burada ki arkadaşlarımızın birisi Suriyeli gibi diğer yerler gibi Irak’ın önceki yaşadığı gibi Yunanistan’a kaçarken botlarda boğulmak istemiyorsak çocuklarımızı oralardan kurtarmak istemiyorsak. Başka ülkelere irtica edelim diye yalvarmak istemiyorsak ülkemizin şuanda içinde bulunduğu ve tüm dünyanın kıpteyle bakmış olduğu ülkeyi istikrarlı devam ettirmek istiyorsak görüşleriniz, düşünceleriniz önemli bilgileriniz benden daha fazla sizin ülkeyi sorunları okuma gücünüz çok fazla ne yapacağınızı biliyorsunuz. Bundan sonra hep beraber Yozgat’ımıza hizmet etmeye varız” diye konuştu. Alpaslan Demir    

Editör: Duygucan Baloğlu