Sarıkaya ilçesinde uzun yıllardır saatçilik yapan Osman Karataş, artan dükkan kiraları ile baş edemeyince çareyi mobil saatçilikte buldu.  

51 yıldır saatçilik mesleğini yürüten Karataş, yaptığı açıklamada, ilk dükkanını 1964 yılında açtığını ve o zamanlar senede 600 lira kira ödediklerini söyledi.

Dükkanlarının yıkılması sonucu minibüse taşındıklarını ve bunun sebebinin ise dükkanlarının olmaması olduğunu belirten Karataş, Sarıkaya’da dükkan kıtlığı olduğuna dikkat çeken Karataş, minibüs içerisinde de işlerini devam ettirdiklerini ifade etti.

Karataş, “Bizim başladığımızda saatler İsviçre’den geliyordu ve tamamı tamir oluyordu. Şimdi ise çok yerden saatler geliyor, ismi de belirsiz, yapılması da biraz zor, işçiliği de zor ve yaptırmıyorlar. Herkes telefon ve rastgele şeyler kullandıkları için saatin pek bir önemi kalmadı. Teknoloji ilerledi ve saatçiliğin önüne geçti. Eskiden cep saati, ‘Nacar’, ‘Histon’, ‘Serkisof’, ‘Seiko’ saatleri, yani genelde İsviçre saatleriydi tamir ettiğimiz. Şimdi o saatler yok, hiç kalmadı. Tamamen elektronik saat tamir ediyoruz” dedi.

Şimdilerde saat getirenlerin, ‘Bu benim hobim, benim falandan hatıram’ diyerek getirdiğini kaydeden Karataş, elektroniklerin rağbet gördüğünü dile getirdi.

Köseli saatleri kullananların da olduğunu ifade eden Karataş, cep saati kullananların ise günümüzde azaldığını, hediye olarak çok az kullanıldığını, bunun yerine de genelde kol saatlerinin tercih edildiğini ve cep saatini kullanan yaşlıların da kalmadığını vurguladı.

Karataş, şunları kaydetti: “Mesleğim, güzel bir meslek. Ben saatçilik yapmayı, tamir etmeyi ve dükkanda durmayı çok seviyorum. Bu işi de çok canı gönülden yapıyorum.  Çok çırak çalıştırdım. Mesela, çırak yanımda iki yıl çalıştı bir türlü öğrenemedi. Ama benim oğlum bir senede öğrendi bu işi. Daha iyi kavradı daha güzel yaptı. Oğlum devam ediyor işine ve güzelce çalışıyor, babadan oğla geçen bir meslek oldu.”

Osman Karataş’ın oğlu Murat Karataş (32) da, bu mesleği yaklaşık 16 yıldır yaptığını belirtti.

‘Baba mesleğidir’ diyerek, işi de babasından öğrendiğini kaydeden Karataş, çocukluğundan beri tamir işlerine çok meraklı olduğunu söyledi.

Karataş, şunları aktardı: “Babamın yanına gidip gelerek bu mesleği ele aldık, devam ettiriyoruz ve hamdolsun geçimimizi sağlıyoruz. İlçemizde dükkan problemi var. Dükkan kiraları çok yüksek olduğu için böyle bir araca tezgah kurmak zorunda kaldık. Bu şekilde de ekmeğimizi kazanmaya devam ediyoruz.”

İnsanın zor durumda olduğunda birçok şeyin aklına geldiği görüşlerine yer ver veren Karataş, “Düşündük, kiralık dükkan bulamayınca, zorda kalınca, ‘kendi dükkanımızı yapalım’ dedik ve böyle bir şey yaptık. Eskisi kadar iş kalmadı. Cep telefonu çoğalınca saat kullanan sayısı azaldı. Olduğu kadarıyla saat kullanmayı seven müşterilerimizin sayesinde ayakta durmaya çalışıyoruz. Artık saatler hobi olarak kullanılmaya başladı. Başka bir mesleğimiz olmadığı içinde bu şekilde idare ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim