Yaşam serüveninde insanların amaçları vardır ve bu amaçlara ulaşmak için tatlı tatlı hayaller kurulur. Bazen istenmedik gelişmeler olur ve hayaller yıkılır. Bu hayallerin yıkılmasına neden olan doğal afetler ise, yaşamı daha da zorlaştırır ve hayatta kalma, soluk alma mücadelesi daha da önem kazanır.
    Sosyal devlet anlayışında vatandaş devletinin ekonomik ve sosyal güvencesinde hayatını devam ettirir, kaygıları, korkuları azdır. Devlet ana kucağı gibi garantidir. Devlet herkese bir ailenin çocuklarına karşı sorumluluk duygusuyla davranır.
    Azgelişmiş ülkelerde sosyal devlet ilkesi çok zayıftır, gelir dağılımındaki adaletsizlik, haksızlıklar, adam kayırmacılıklar, senin- benim adamım yaklaşımı çok olur ve bir çok insan ortak paydalardan yararlanamaz.
    Ortak paydalardan yararlanamama, ayrıcalıklar, adam kayırmalar, senin- benim adamım yaklaşımı ayrılıklar, uzaklaşmalar getirir, gönül soğuklukları başlar…
    Doğal afetlere maruz kalanları anlamak gerekir. Sel felaketleri, deprem, kaza gibi durumlarda vatandaş sadaka beklemez, devletin yüce gücündeki ortak paydalardan hakkı olanın yerine getirilmesini bekler…
    Devletin yüce gücünü elinde bulunduranların doğal afetlerdeki geçici yardımları sadaka niteliğinde yapılmamalı, vatandaşın sigortasından karşılanarak insan onuru zedelenmemelidir…
    Sigortasız, güvencesiz, vatandaş olmamalıdır. Vatandaşlığın olmazsa olmazı devletin gücünün ortaklık ve paylaşım duygusunun artmasıdır. Sadaka kültürü sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmaz. Doğal afetlerde yardımlaşma duyguları olmalı, yaralar sarılmalı, yoksul ve güçsüzlere sahip çıkılmalı ancak, afetlere maruz kalanlar borçlu bırakılmamalı, onlar vatandaşlığın verdiği manevi güç ile yapılan yardımların altında ezdirilmemelidir…
    İşsizlik sigortasının ülkemizin ekonomik yapısı doğrultusunda hızla arzu edilen seviyeye çıkarılması gerekmektedir.
    Ülkemiz dünyada gıda bakımından kendi kendine yeten birkaç ülkeden biri olmasına rağmen, gıdasızlıktan, iyi beslenememeden kaynaklı hastalıkların ve ölümlerin oldukça çok olması düşündürücüdür!
    Bu oran Doğu, Güney Doğu, Doğu Karadeniz ve İç Anadolu'nun büyük bölümünde kaygı verici boyutlardadır. Gelir dağılımındaki uçurum her gün artmakta, yoksul kesim daha da yoksullaşırken dünyanın dolar milyarderleri arasına katılan yeni zenginlerin ülkemizde artması düşündürücü bir çelişkidir…
    Güç ve yetkiyi elinde bulunduranların doğal afetlere maruz kalanlara yönelik geçici ve göstermelik yardımlarda bulunarak sahte gözyaşları ile duygusal sömürüler sergilemeleri sosyal devlet anlayışıyla örtüşmeyen çirkin bir yaklaşımdır…
    Hepimizin yurttaşlık bilincinin üst seviyede olacağı, sosyal devlet bilincinin artacağı, devletin ortak paydalarından adilce yararlanacağı, sağlıklı ve huzurlu günler dileği ile…