Sonda söyleyeceğimi ilk önce söyleyeyim:
- hdp gibi emirleri dağdan alan, sözde temsil ettiği bölge halkına çözüm sunmak yerine silah zoruyla şantaj ve baskı ile oy devşiren, kardeş katilliğinin yıllardır müsebbibi olan bir siyasi oluşumun barajı aşması için çaba sarf eden girişimler; aynı ihanetin müsebbibi olmaktan başka bir anlama gelmez. Ki, bu amaç doğrultusunda sırf AK Parti’ye muhalif olma, başarısız kılma adına dahi yapılsa sonuç katiyen değişmez.
‘hdp BİR SİYASİ PROJEDİR’
Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, özellikle son dönemde “HDP’nin parti olarak seçime girmesi uluslararası bir projedir” söylemi ile gündeme geliyor.
hdp’yi besleyen eli kanlı terör örgütü yıllar önce uluslararası karanlık güçlerin siyasi bir projesi olarak ortaya çıktı, aynı şekilde bu gün bu projenin baraj üstünde mecliste temsile zorlanması, bu yönde girişimlerin yürütülüyor olması da o projenin bizatihi devamıdır.
hdp’yi temsil ettikleri grup, yandaş ve siyasi oluşumlara şirin gösterme gayretinde olanlar da beyhude ve tehlikeli bir serüvenin içerisindedirler .
Özellikle bu yönde yayın yapan medya gruplarının, kalemlerin ortaya koyduğu duruş bir ihanet sarmalına zemin hazırlamaktan başka izahatla ifade edilemez.
ÖZGÜR BİR TÜRK DEVLETİ İSTEMİYORLAR!
Eğer bu gün Türkiye’nin içerisinde bulunduğu durumu bir siyasi kulvardan değerlendirecek olursak ‘devlet olgusuna’ gölge düşürmüş oluruz.
Basit kaçar, yalın kalır, dar bir eksenden çıkamayız hiçbir zaman.
Türkiye tarihine,
Kuruluşundan bu güne Cumhuriyetin içerisinde bulunduğu mevcudiyete baktığımızda,
Yaşananları derinlemesine irdelediğimizde ortaya tek bir gerçek çıkıyor; ‘Özgür bir Türk devleti dün de istenmiyordu bu gün de istenmiyor!
Bunun içindir ki, dış bağlantılı işbirlikçilerden tutun da boyalı kalemlere, para babası baronlara bu ihanet düzeneğinin içerisinde olanlar artık kamufle olamayacak kadar açığa çıkmış durumdadır.
Seçim sathı mahallinde bu güruhları kamufle etmek, şirin göstermek, allayıp pullamak bir gaflettir!
Dış odaklar hiçbir zaman ekonomisi özgür bir Türkiye istemedi.
Ülkenin kendini bulduğu her safhada çeşitli karanlık senaryolarla suni kaoslar üretildi.
Bu gün hdp’yi besleyen, dün çok değil 1980’li yılların başında ortaya çıkan ‘terör’ bu oyunlardan bir tanesi değil de nedir?
Evveliyatında Asala Terör Örgütü…
Daha öncesinde kara ihtilallar,
Bu günün Türkiye’sinde ülkeyi yangın yerine çevirmek için küçük bir kıvılcım bekleyen, bir saman alevine muhtaç duyan güruhların ahvali ortada!
Mesele memleket meselesi, mesele devletin bekası ise hdp gibi aslında gayri siyasi bir duruşu olan partiyi desteklemek Allah aşkına hangi akıl ve izanla açıklanabilir?
Kandil bağlantılı bir siyasi partinin -ki askerimize, polisimize doğrultulan silahların tetiğine basanların ini tam da burasdır- desteklenmesi, şirin gösterilmesi, allanıp, pullanması tek başına AK Parti’nin önünü kesmek gibi basit içerikle yorumlanabilir mi?
ALGI OPEASYONLARINA DİKKAT!
Ülkemizde 7 Haziran seçimleri yaklaşılırken bilerek ve isteyerek hdp’yi barajı geçirmek isteyen dış bağlantılı güruhlar algı operasyonu oluşturuyor.
Şirinleştirme politikası ile halkın huzuruna sunuluyor hdp…
Özellikle son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde garip ve ilginç bir şekilde sempatikleştirilen Selahattin Demirtaş üzerinden hdp masumlaştırılıyor!
Algı operasyonuna aman ha DİKKAT!!!
hdp’nin nereden beslendiği, talimatları kimlerden aldığı, kimlerin taşeronluğunu yaptığı ortadadır ve nettir!
Devletin karşısında çözümsüzlük ve çatışma politikası üretmekten başka hangi işe yaradı bu güne kadar?
Eli kanlı katilin sözcülüğünden başka kime hizmet etti?
Ki, böylesine bir siyasi oluşumu sırf devletin temsili noktasında iktidarı oluşturan AK Parti’ye karşı seçim malzemesi olarak kullanmak, desteklemek hangi aklın ürünüdür?
Bir devlet vardır, bekası adına sorumluluk sahibi olduğumuz, o devleti temsil eden hangi siyasi parti olursa olsun ona karşı ‘ihanet’ sarmalına tutunmak, medet ummak aczi yettir.
BIRAKIN BU KAFAYI…
Son ünlerde hdp’nin barajı aşmasını AK Parti’nin iktidardan düşmesi/düşürülmesi olarak gören, inanan ve bu söylemlere sahip çıkan, bilmeyerek de olsa hdp’nin barajı aşmasını sadece bir iktidar değişikliği hesabı olarak kurgulayanlara şahit oluyorum.
Bu kafa kimde olursa olsun, hangi siyasi partiye sahip olursanız olun sağlıklı bir düşünce ve muhalefet tarzı değildir.
İşte o vakit Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın da ifade ettiği ‘Uluslar arası karanlık güçlerin hdp’yi barajı aşırma projesine’ dahil olmuş oluruz!
Fazla uzatmayım siz beni anladınız, sözün özü; mesele basit bir seçim hesabının ötesinde devletin bekası, Özgür Türkiye’nin, kendi ayakları üzerinde duran, kendi kararlarını kendi veren Türkiye’nin önüne konulan en büyük ihanet projesidir ‘barajı aşan hdp’.
Ve hiçbir sağlıklı Türk vatandaşı, hiçbir Yozgatlı böylesine karanlık bir projenin bırakın içerisini kenarında dahi olmamalıdır!
Editör: TE Bilişim
