Sokağın gücüne, sokaktan gelen sese kulak vermek gerektiğini düşünenlerdenim.
Sokaklardayız bir seçim öncesi daha.
Her seçim olduğu gibi bu seçimi de önemsiyor, ortaya çıkan idarenin milletin faydasına olabilecek bir tezahüre son bulmasını istiyoruz.
Taraf değiliz demiyorum, tarafsız millet adına.
Sokakta olup da millet adına taraf olamıyorsanız zaten sokakta hiç yoksunuz demektir.
Yönlendirme kalem, direktifli yazı, beklentili ifadeler zamanla kokuşur.
Bu gün olmazsa yarın,
Yarın olmazsa mutlaka bir gün kokar bu tip yazılar.
İşte bu bilinçle sokaktayız.
Arkadaşlarım İhsan Çelikkaya ve Mustafa Teker belki de sorulabilecek en objektif soruyla çıktılar vatandaşın karşısına.
Peşinen söyleyeyim, bu güne kadar hiçbir insana “Kime oy veriyorsunuz” diye sormadık.
Zira bizi de ilgilendirmez.
Nihayetinde sandıkta ortaya çıkan iradeye saygılı olmasak çoktan tarafgir yayın kuruluşu olup çıkmıştık.
Bu hafta vatandaşa yönelttiğimiz soru aynen şöyle: 
- Siyasi partiler adaylarını açıkladı. Önümüzdeki süreçte vaatler de kamuoyu ile paylaşılacak. Bu anlamda adaylardan ve partilerinden beklentileriniz neler?
(Yozgatlı’nın gelecek, yani yarın, hiç olmazsa evladı adına dileyebilecekleri, isteyecekleri noktasında fikir öğrenelim istedik). 

PEKİ NE YANIT ALDIK?

Aslında aldığımız yanıtlar olduğu gibi, katkısız bir şekilde ‘Vatandaş seçimi konuşuyor’ bölümünde yer alıyor!
Ama biz araya sıkışanları cımbızlayalım.
Bir kere vatandaşın ‘kafası karışık’…
Neden karışık?
İzah edelim; 
Maddesel beklenti sıfırın altında eksilerde.
Maddesel beklentiden kasıt; gıda paketi, yardım çekleri vesaire değil.
İnsanlar, yarına dair hizmet noktasında bir beklenti içinde değil!
Türkiye’nin yaşadığı sancılı süreç insanların derdini bir kenara bırakmasına neden olmuş durumda.
- Terör bitsin, ülkeye huzur gelsin, zaten bir beklentimiz yok, diyor vatandaş!
Yani; Yozgat adına bir beklenti yok.
Düşünebiliyor musunuz?
Bir insan hiç olmazsa evladı için bir şey istemez mi?
İstemiyor!
Yozgat’ta bu kez hakikaten bir ölü toprağı var.
Yoktan yere bir umutsuzluk değil!
İnsan güvenini yitirdiği yerde umutsuzluğa düşer.
Yozgatlı bu kadar umutsuz ise, siyasi partilerin adaylarına dair beklenti noktasında hakikaten ciddi bir güven bunalımı yaşanıyor demektir.
Güvensiz bir Yozgat’ta seçime doğru?
Kime ne hayır getirir bu evlilikten?
Peki reçete ne?
Reçete sözü fazla gevelemeden konuşmak.
Halkın anlayacağı adam olabilmek…

ADAYLARI TANIYAN YOK GİBİ!

İlginçtir siyasi partilerin adaylarını tanıyan yok gibi.
Siyasi geçmişine bağlı olarak Lutfullah Kayalar ismi tanınıyor.
Tanınmışlık sandığa hangi yönde sirayet eder 1 Kasım’da göreceğiz.
Önümüzdeki süreç çok şeye gebe.
Fakat şu bir gerçek ki; insanlar adayın kim olduğu noktasında çok da umursar bir tavır takınmıyor.
Bıkkın, yorgun, süzgün…
Beklenti çok büyük değil ha, vaatler sıralamayın sakın…
Biraz samimiyet…
Takım elbise ve kravat arasından çıkıp özgürlüğünü ilan etmiş bir samimiyet.
Siz verin bu samimiyeti vatandaşa o vakit görürsünüz.
Kafa karışıklığı kötüdür.
Dikkat dağıttırır, kaza yaptırır!
Tavsiyem vatandaşın gönlüne dokunun…
Dahası kendiliğinden gelir…

Ak Parti’nin salon görüntüsü?

Her miting ve kitlesel temelli organizasyon sonunda siyasi partilerin topladığı taraftarları, genel görüntüsü değerlendirilir.
Ve ortaya çıkan manzaraya göre değerlendirmede bulunur insanlar.
Kalabalıklara göre şekillenir anlayacağınız siyaset.
AK Parti’nin bayramın dördüncü günü yaptığı aday tanıtım programı da bu anlamda dikkate değerdi.
Bir önceki aday tanıtımına göre ‘bol tezahüratlı’ydı…
Ama 1 Kasım’da tek başına iktidar hedefleyen AK Parti’ye göre yeterli değildi.
Ha, bayram günüydü, zaman dar, falan filan…
Elbette ki bunların her biri olumsuz etken.
Lakin ne yapıp edip salondaki görüntüyü tok tutması gerekiyordu.
Olayı çoğulcu değerlendirecek olursak, 
Bir kere bazı ilçe teşkilatları salonda yok denecek düzeydeydi.
Ciddiye almamışlar sanki organizasyonu.
Salonun en canlı görüntüsü bayanlardaydı.
Onlar olmasa ortaya çıkacak manzara partinin seçim öncesi imajına olumsuz tesir edebilecek düzeyde.
Dahası da var ama birazını da yarına bırakalım.
Burada mercek tutmak salonda olmayan, görüntü veremeyen teşkilatlardır!

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ ?

* Basın kuruluşlarını ziyaret eden milletvekili adayının ortaya koyduğu sinerjinin seçim öncesi kamuoyunda ılımlı bir hava oluşturduğunu….

* CHP’de il başkanı değişikliği ile birlikte bir süredir uzak durduğu partinin atısı altında 6 ok manzaralı poz vermeye başlayan mutlu CHP’liyi…

* Propaganda konuşmalarında dahi efor sarf etmeyen milletvekili adayını…

* Arabasının kilometresinden kaybetmemek için siyasi gezmelerde eşe, dosta, partiliye yanper olmayı adet haline getiren gözde siyasetçiyi…

* Açılacak karargahlarda iş tutmak için şimdiden partilerde nabız yoklamaya başlayan çok partili işsizleri…

* Partisinin aday tanıtım töreninde yaptığı konuşma ile konuşulan milletvekili adayının arkasından sıralamadaki yerini orada burada konuşup, bıyık altı gülücüğü atan partidaşı…


Editör: TE Bilişim