Halk Sağlığı İl Müdürü Mehmet Akif Karaaslan, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 1-7 Ekim tarihleri arasında ‘Dünya Emzirme Haftası’ olarak kutlandığını hatırlatarak; 

“Bebeklerin ilk 6 ayda sadece anne sütü ile beslenmesini sağlıklı yaşam için şart koşmakta ve her yıl ekim ayının ilk haftasını “Dünya Emzirme Haftası” olarak kutlamaktadır” dedi. 

Yaşamlarının ilk altı ayında bebeklere sunulabilecek en ideal besin maddesi sadece anne sütü olduğunu ifade eden Karaaslan, altıncı aydan sonra ek gıdalara başlanmasıyla beraber, emzirmenin iki yaşına kadar sürdürülmesi ayrı bir önem taşıdığına dikkat çekti. 
Karaaslan, şunları kaydetti: “Çünkü büyüme ve gelişmelerinin çok hızlı olduğu bu iki yıllık süre zarfında onları emzirmek, sadece o andaki değil ileri yıllardaki fiziksel ve ruhsal sağlıklarını da olumlu yönde etkiler. Anneler emzirerek kendi sağlıklarına da katkıda bulundukları gibi bebekleri içinde ekonomik, hijyenik, zahmetsiz bir besleme şansı yakalarlar. 
Anne sütünün erken kesilmesinin veya erken dönemde ek besinler verilmesinin sık rastlanan nedenleri, annelerin emzirmede güçlüklerle karşılaştıklarında nasıl davranacaklarını bilememeleri veya sütünün yetersiz olduğunu düşünmeleridir. Emzirme konusunda annelerin desteklenmeye ihtiyaçları vardır. 
Son yıllarda Sağlık Bakanlığı’nın çalışmaları ve bütün sağlık personelinin çabalarıyla ülkemizde ilk 6 ay sadece anne sütü verme ve emzirme oranları giderek artmaktadır. Bebekler hiçbir kısıtlama yapılmaksızın her istediklerinde emzirilmelidirler. Anne sütünün bol ve devamlı olması için bu önemlidir. Bu nedenle anne ve bebeğin 24 saat bir arada olması sağlanmalıdır.”

Anne sütünün faydalarına da değinen Karaaslan; 
“Anne sütü sindirimi kolay, uygun ısıda, mikropların bulaşmasından uzak bir yapıdadır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde; İshal, Alt solunum yolu enfeksiyonu ,Pnömoni (zatürre). İdrar yolu enfeksiyonu, ani bebek ölümü insidansı mama ile beslenenlere göre daha düşüktür. Anne sütü alan bebeklerin ileri yaşamlarında obez veya kilolu olma olasılığı daha düşüktür. Emmenin yarattığı anne-bebek bağı bebeğin zeka gelişimini destekler. Bebeği hastalıklara karşı korur. Bebek için hem içerdiği besin maddeleri hem de kolay, temiz ve pratik olması nedeniyle idealdir. Çene ve ağız gelişimine ait bozukluklar, diş çürükleri ve orta kulak iltihabı daha az görülür. Konuşma problemleri daha az görülür. Emzirmenin anne yönünden yararları; emzirme, ekonomik, kolay, anne ve bebek için uygun bir işlemdir. Anne-bebek bağının kurulması, güven duygusu gelişmesi ve annede strese karşı tolerans gelişmesini sağlar. Annenin sindirim sistemi iyi çalışır, besin emilimi artmıştır. Ovülasyonu geciktirir. Araştırmalar emzirmenin premenopozal kanserler ve meme kanserlerine karşı koruyucu bir etkisi olduğunu göstermiştir.”
Emzirirken dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Karaaslan, şunları söyledi: 

“Annelerin sadece emzirmeyi bilmeleri yeterli olmamaktadır. Basit bir kural olarak ellerin yıkanması bebeğin mikrop almasını ve hastalanmasını önlemede oldukça etkili ve önemli bir yöntemdir. Meme başının temizlenmesi, emzirmeden önce ve sonra anne sütü ile temizleme şeklinde olmalıdır. Karbonatlı su, sabunlu su kullanmak çatlaklara ve yaralara neden olduğundan kullanılmamalıdır. Anne, sütünün yetmediğini düşünüyorsa mutlaka aile hekimine danışmalıdır. 6 aydan önce “sütüm yetmiyor” diye hemen mama, çay, süt gibi sıvılara başlanmamalıdır. Bebek ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile beslenmelidir. Daha sonra 2 yaşına  kadar uygun ek besinlerle emzirmeye devam edilmelidir.Unutmayalım ki; sağlıklı nesiller emzirilen bebeklerden oluşacaktır!.”

Editör: TE Bilişim