"Andolsun size bir Peygamber geldi ki sizin sıkıntıya uğramanız onu incitir ve üzer. Çünkü o size çok düşkün, mü’minlere karşı çok şefkatli ve merhametlidir.” (Tevbe Suresi 128)
Hz. Aişe Validemize Hz.Peygamber (sav)’in ahlakı sorulduğu zaman;
“Siz hiç Kur’ân okumuyor musunuz. O’nun ahlâkı Kurân’dı.” cevabını vermiştir. Kurân ahlâkı; Yüce Mevlâmızın Kurânı Kerim’de bize bildirdiği, Hz. Peygamber (sav)’inde bizzat yaşayarak örnek olduğu ahlaktır.
Rasulullah (s.a.v.) güler yüzlü, tatlı sözlüydü. Kimseye fenâ söylemez, kimsenin sözünü kesmezdi. Sert değildi, yumuşak idi. Edep ve hayâ âbidesiydi. İnsan severdi, dosttu. Çok mütevâzi idi. Vâkurdu. Boş ve lüzumsuz konuşmazdı. Karşısındakini candan dinlerdi.
Bir hadisi şeriflerinde şöyle buyururlar: “Büyüklerimize hürmet etmeyen, küçüklerimize merhamet etmeyen bizden (kâmil ümmetimizden) değildir”  Fazilet sahiplerine saygı gösterirdi. Akrabasını ve komşusunu hatırdan çıkarmaz, onlara ikrâmdâ bulunurdu. Fakat onları kendilerinden üstün, faziletli olanlara tercih etmezdi.
Cömertti, şefkatliydi. Sözünde mutlaka dururdu. Dinlemesini, söylemekten fazla severdi. Nefsine hâkimdi. Beyaz giymeyi tavsiye ederlerdi. Namazı noksansız kıldıranların en hafif kıldıranıydı. Güleceği zaman mübarek elini, mübarek ağzının üzerine koyardı. Kahkahâ ile gülmez; fakat dâimâ mütebessim bulunurdu.
Verilen müjdelere şükrederdi. Uyurken mübârek sağ elini, mübârek yanağının altına koyardı.Herkesin isteğini mümkün olan ölçüde, yerine getirirdi. Eli çok açıktı, cömertliği deryâdan farksızdı. İlim, hikmet çağlayanı, sabır timsaliydi, Atılgandı, tehlikeden korkmazdı, heybetliydi. Gelmiş ve gelecek insanların en cesur ve en kahramanı, en kuvvetlisiydi.
Hanımlarına karşı insanların en yumuşağı ve ikrâmlısıydı. Onlara karşı daima tebessümlüydü. Ne yer, ne içerse hizmetçisine de aynısını verirdi. Vefât ederken son anlarında dahi “Elinizin altındakilere (hizmetçi ve işçilere) iyi davranmamızı, onların haklarını gözetmemizi ve namaza dikkat etmemizi” tavsiye buyurmuştu.
Sofradan dâimâ doymadan, yarı aç kalkardı. Temizliğe son derece ehemmiyet verir ve riâyet ederdi. Özel işlerini kendisi yapardı. Döşeği içi hurma lifi dolu deridendi. Dünya malına asla rağbet göstermezdi, Birgün yanında dünyalıktan bahsettiler, Buyurdu ki : “İşitmiyor musunuz? Sâde hayat imandandır”‘
Ekseri yediği arpa ekmeği ve hurmaydı, Allah’ın huzuruna kavuştuğu vakit, evinde az bir arpadan başka yiyecek maddesi bulunmamıştı.[3] Kimsenin ayıbını yüzüne vurmazdı. Çok âdildi.Sosyal adaleti ve kardeşlik hukukunu en güzel o uyguladı. Çalışmaya, ilim ve irfana, icâd ve keşiflere teşvik etmiştir.
Dâimâ Hakk’ın ve haklının yılmaz savunucusuydu. Zulüm ve sömürünün amansız düşmanıydı. İnsanların faydası için, kendi rahatını terk ederdi. İnsanlara madde ve mevkisine göre değil, takvâ ve ahlâkına göre değer verirdi.
İlim-irfan âdab-erkân şiârıydı. Hayatı iman ve cihad olarak görmüştür. Câhil bir toplumu, dünyanın en insâni, en müreffeh devleti haline getirmiştir. O’nun tebliğ ettiği İslâm Nizamı’nı hayatlarına gerçek mânasıyla tatbik eden cemiyetler, yine aynı şekilde dünyanın ve insanlığın efendisi olurlar.
Modern medeniyetin öncüsü ve insanlığın manevi mimârıdır. İlk defa insan haklarını tam manâsıyla o açıklamış ve bunu tatbik etmiştir.
Rasulullah (s.a.s.) her yönden örnek alınacak en mükemmel insandır. Her müslümanın O’nu en güzel şekilde öğrenip tanıması; Onun yüce ahlâkını yaşamaya ve yaşatmaya çalışması lâzımdır, Çünkü O’nun ahlâkı, Kur’ân ahlâkı idi.
Hz. Âişe (r.a.) Vâlidemiz’e, Sahabeler Rasulullah’ın (s.a.v.) ahlâkını sordular. Buyurdu ki : “Siz Kur’ân okumuyor musunuz Allah Rasulü (s.a.v.)’ın ahlâkı Kur’ân idi”
Şâir Nâbi şöyle diyor : “Çalış, ehl-i kemâl ol, uyma her nâdân-ı gümraha/  Baş eğ, el bağla, sonra gel Huzüru Hazreti Şâh’a.”
Rasulullah (s.a.s.) Efendimizin çok yapmış olduğu dualarından biri şudur : “Allah’ım: Fayda vermeyen ilimden, kabul olmayan amelden, müstecâb olmayan duadan sana sığınırım” (250 Hadis, H, No: 95).
Bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur: “Ey mü’min, sende şu dört şey bulunursa dünyada kaybettiğin (elde edemediğin) şeylere üzülme: Doğruluk ve sadakat, emanetlere riayet, güzel huy ve yüksek ahlâk, meşru çalışıp helalden kazanmak”
 Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi Peygamber Efendimize ve O’nu örnek edinenlerin üzerine olsun.