Asr-ı Saadet

Asr-ı saadet günümüze aktarılırsa ne yetim kalır, nede başı okşanmamış bir öksüz. Bayram sabahlarına üzüntüyle kalkan ne bir çocuk kalır, nede çocuğuna üzülen ana-baba. Namazlarımız, oruçlarımız, Kur’an-ı Kerim okumalarımız kişisel olarak bizleri olgunlaştırmakta ayrıca Rabbimize karşı kulluğumuzu yerine getirmekteyiz. Bununla beraber toplumsal birlikteliğin sağlanması için, kişinin benliğinde bulunan cimrilik, bencillik, nemelazımcılık gibi kötü huylardan arınması için, ekonomik dengenin daha rahat oluşturulabilmesi için zekât ve sadaka vazgeçilmez ibadetlerimiz arasındadır. Aynı dine iman etmiş, aynı kıbleye yönelmiş, aynı kutsal kitaba gönül vermiş inananlar olarak birbirlerimizin ihtiyaçlarını görmezlikten gelmemiz asla düşünülemez. “Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” (Buhari, Edeb 27)
Ramazan ayının vermiş olduğu haz ve bereketle bizde olanları olmayanlara ulaştırmak ve bayram namazından önce Fıtır Sadakamızı vermek suretiyle, kardeşlerimizin ihtiyaçlarını gidermiş olacağız ki, bu manada hem insanlar hem de Rabbimiz razı olacaktır.

Çocuklara Hadisli hikayeler


“Diken”
Vaktiyle ülkelerin birinde korkunç bir ceza şekli vardır. Suçlu buldukları insanları, aç aslanlara yedirirlerdi. Halk toplanır, bu korkunç manzarayı seyrederdi. O günkü suçlu, efendisinin yanından kaçan bir köleydi. Arena dedikleri yüksek duvarlarla çevrili bir meydanın ortasına köleyi diktiler. Üzerine on gündür aç bıraktıkları bir aslanı salıverdiler. Zavallı adamın üzerine hırsla saldıran aslan, birden durakladı ve kölenin ellerini yalamaya başladı. Herkes hayretler içinde kalmıştı.  Köleye bunun sebebini sordular. Köle şunları söyledi.
-Bu aslana vaktiyle ormanda rastlamıştım. Pençesine sivri bir diken batmıştı. İnleyip duruyordu. Dikeni çıkarınca onunla dost olduk. Olayı dinleyen halk çok duygulandı. Köleyi de aslanı da serbest bıraktılar. Aslanın, kölenin peşinde uysal bir kedi gibi dolaştığını hayretle ve hayranlıkla seyrettiler. 
Peygamberimiz ne güzel buyurmuş: “Acıyana Allah’da acır. Siz yeryüzündekilere acıyın ki gökyüzündekiler de size acısın”.

Editör: TE Bilişim