KABADAYI hak gözetir, doğrunun yanında, eğrinin karşısındadır. Külhanbeye gelince, her olayda maydanoz olmakta üstüne yoktur. Kendi devletinin menfaati için, kan, gözyaşı, iç savaş, bölmek, yönetmek ne varsa, ABD’de mevcuttur. Politikası hep kendi çıkarı üstüne kuruludur. 
Bizim bağımsız politika yürütmemize hep karşı çıkar, Rusya’yla, İran’la mı yakınlaştık “Ölümlerden ölüm beğen…” 
Bizim bağımsız bir devlet olmamız hiç umrunda değildir. Varsa yoksa kendi devletinin menfaatleridir. İşi külhanbey boyutunda yürütür, “Asarım, keserim, yok ederim, boyunun ölçüsünü alırım..!” söylemlerini bazen alenen bazen de el altından yürütür. El altından yürüttükleri de açığa çıktığı zaman “Pardon” der. 
Alın size MUAVENET OLAYI: Tarih, 1 EKİM 1992, Ege Denizi’nde yapılmakta olan “Nato Kararlılık tatbikatı” SARATOGO uçak gemisinden, Muavenet muhribimize (2 sea sparrow) füzesi atılmış, neticesinde gemi komutanı Kurmay Yarbay Levent Kudret Güngör, uçaksavar yardımcı subayı Teğmen Alper Tunga Akan, telsiz Astsubayı Serkan Aktepe, ikmal çavuşu Mustafa Kılıç, er Recep Atak şehit olmuşlardır. 22 askerde yaralanmıştır. ABD Büyükelçimiz Nüzhet Kandemir’e, ABD Dışişleri bakan yardımcısı Lawrence Eagleburger “Geminizi batırdık özür dileriz” demiştir. Yani, “Pardon!” demek istemiştir. Bir görevlinin yanlışlıkla füze göndermesi mümkün değildir. Füzenin ateşlenmesi, hedefe kilitlenmesi birçok aşama gerektirir ki, ortaya bilerek tasarlanarak füze fırlatılması çıkmaktadır. Alın size amiyane tabirle külhanbeylik…
                                                                   *               *             *
Alın size izleri ömür boyu unutulmayacak çuval olayı: “1 Mart Tezkeresini geçirmeyen sen misin?” teranesiyle başımıza çorap örmek değil, çuval geçirdiler. Tarih 4 Temmuz 2003. Yer Süleymaniye… ABD’nin de bağımsızlık günü, kutlamalar yaptıklarından irtibatın kurulamadığı, diplomatik temasın mümkün olmadığı! bir gün seçilmiştir. “Size kahve içmeye geleceğiz!” kandırmacasıyla ani bir baskınla askerlerimiz derdest edilmiş, 60 saat başlarına (kukuleta) geçirilerek sorgulanmışlardır. Şimdi SORU-YORUM; Neden, niçin..? Cevabı soruda gizlidir! “Ben ABD’yim istediğimi yaparım.” Eh bizde Yunus’un bir dizesi ile karşılık verelim “Yunus sen bu sözü eğri, büğrü söyleme, seni sigaya çeker bir Molla Kasım gelir.”  
Allah Humeyni’yi de, Erbakan’ı da nurlar içerisinde yatırsın. Bir sözleri vardı; “Büyük Şeytan…” Acaba bu “Büyük Şeytan” hangi devletti?!? Allah şerlerinden tüm insanlığı korusun.