Söz geçmez gecelerde yüreğim yine sana rehin.
    Geçmez sensiz gecelerde sözlerim ve sözlerim, gözlerinde yıkılır kalır. Bir araya gelemez sözlerim. Her biri ayrı bir köşede yılgın, her biri ayrı bir sessiz. Her biri, bir diğerinden daha manidar ve her bir sözcüğüm gecenin altında yıkanır simsiyah…
     Kamçılayan köşe kapmacalarımız ve yüreklerimizi fünyesi çekilmiş el bombası yapan gizli sevişmelerimiz; ah! O kendini bilmez çocuk gülüşmelerimiz. Yankılanır gözlerin şimdi yüreğimde ve susar kalırım bir köşede. Öyle bir köşe ki tenin sinmiş, ellerin değmiş yani kokun düşmüş sen giderken bıraktığın yalnızlıklarıma…
    Dalga kıran sevişmelerimiz köpük köpük gözlerimde ve yüreğimde deniz kaçıran, okyanus yutan hayallerimiz çığlık çığlığa sevdiğim…
    Gittiğinden beri senli hatıralarım saklı buralarda ve buralar öyle yalnız ki… Ağıtlar her seher, her akşam kalbimde tekmil marşlarım ve ağıtlar gittiğinden beri kalbimin yakasından hiç düşmediler sevdiğim…
    O gizli bakışların, gizli sevmelerin, söyleyemediğin bütün duyguların ve boynuma atlarca duruşların duvarlarda asılı kalmış. Gel de indir onları asılı kaldıkları yerden, gel de öksüzlükleri bitsin, gel de son bulsun bütün bu sebebi senli ağrılar…
    Küçüğüm, ürkeğim dudaklarında öldüğüm, benim gizli sevmelerim, kalbime yasaklı sevdiğim ve gittiğinden beri almadığım nefesim; ne olur arada yine sarıl gizli gizli, ne olur hatırım için arada yine gel gizli gizli…
    Sevmek sana erken, bana geç kalmışsa ve vuslat ayrılığı çalıyorsa her defasında, yapacak belki de çok şey yok, hatta hiçbir şey yok. Sanırım bir köşe kaldı ve o köşe; sen bürünmüş geliyor, her seher, her akşam üstüme…
    Sen benim en güzel köşe kapmacam, en heyecanlı sevişmelerimdin. Durup dururken neden gittin?