(Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER-  Kaliteli Yaşam Uzmanı/ Antalya)

                 Yaratıcımız hepimizi de üstün güç ve yeteneklerle donatarak yaratmıştır. Elbette ki istisnalar hariçtir. Önemli olan, sahip olduğumuz güç ve yeteneklerimizi nasıl kullandığımızdır. Bize bahşedilen güç ve yetenekleri olumlu alanlarda, rasyonel ve etkin olarak sürekli kullanıp, çeşitli konularda hüner sahibi olmak bizim elimizdedir.

            Ataletle yaşayarak, plan – proğram yapmadan, üretime dönüştürmeden güç ve yetenekleri paslandırarak, hiçbir hünere imza atmamak da, insanların negatif içerikli bir tercihidir maalesef.

           Hani hepimiz biliriz, derler ki, “bir azası noksan olan bir kişinin diğer bazı azaları daha yetenekli olur.” Gerçekte o kişinin yeni geliştirdiği  hünerler, aza noksanlığının bir sebebi değil, sonucudur. Bir azası noksan olan kişi, o azanın yapması gereken eylemleri, en kısa zamanda o işi en iyi yapacak komşu azalarla gidermeyi başaracaktır. Çünkü başka çaresi yoktur. Hayata sıkıca tutunmak için buna çok ihtiyacı vardır. Haa, hayata küserek ve olumsuzluğa isyan ederek, hiçbir yeni hünere imza at(a)mama negatif tercihi de vardır.

             Halbuki, aza noksanlığı olmadan önce, diğer organlar üzerinde aynı çalışma yapılsaydı, o meziyetler yine kazanılırdı. Kim neyi, hangi azasını sürekli çalıştırarak, bıkmadan, usanmadan, istikrarlı ve kararlı bir şekilde devam ederse, aza noksanlığına gerek kalmadan da hünerlenebilecektir.

            Gerçek hayatta bunun örnekleri çoktur. Normalde sol kolunu değil de sağ kolunu iyi kullanan bir kişi, bir kaza sonucu sağ kolu aylarca alçıda olduğu zaman, zoraki sol kolunu kullanır. Bir bakmış ki, alçıdan çıktıktan sonra sol kol da sağ kol kadar hünerlenmiştir.

              Peki sol kolu da hünerlendirmek için, sağ kolun aylarca alçıya girmesini beklemek ne diye?

             Hiç kimse anasından hünerlenerek doğmamıştır. İstisnalar hariç herkes, emek verildiği takdirde hünerlenebilecek güç ve yeteneklere sahip olarak doğmuştur. Önemli olan bu yetenekleri kullanarak hünerli eylemler üretebilmektir.

            İnsanların hüner gösterebileceği alanlar çok farklı olabilir. Bunu etkileyen sayısız faktör vardır. Müzik öğretmenini çok seven bir öğrenci müzikte hünerlenmeye yönelirken, resim öğretmenini seven bir öğrenci de resimde kendini yetiştirebilir. Eğer istenirse, emek verilirse ve peşinden gidilirse, bir hünerle kalmadan çeşitli hünerler geliştirme imkânımız mevcuttur. Hatta ikinci ve üçüncü hünerlerin kazanılması daha da kolaylaşmıştır.

            Bir enstrüman çalan bir şahıs, daha kısa sürede komşu enstrümanları da çalmayı öğrenebilir. Kalıp ustası az bir emekle çatıyı da yapabilir. Kaportacı boyacı da olabilir. Fizikçi kimyacı da olabilir.

           Ancak dikkat edilmesi gereken husus şudur. Her yeni hüner hammaddesini imar etmenin kaliteli bir bedeli vardır. Yeterli kalitede emek verilmediği takdirde, her iki hüner hammaddesi de dümura uğrayabilir. Bir koltukta on karpuzun götürülememesi doğrudur. Ama aklı kullanarak on değil yüz karpuz bir kamyonette götürülebilir.(Devamı var)

Selam, sevgi ve dualarımla.  Allah’a (cc) emanet olunuz.

Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER-  Antalya/ Kaliteli Yaşam Uzmanı