EMEKLİ Orgeneral Ergin Saygun 23 Eylül 2019 tarihinde, “Washington’da Turkish Heritage Organization’un (Türk Miras vakfı)'' düzenlediği Türk Amerikan ilişkileri konulu panelde konuştu.
İki ülke arasındaki S-400 ler sorununa değinen Saygun, “Korkarım Türkiye’yle Amerika arasındaki sorunlar S-400 probleminden daha fazlası S-400 bana kalırsa küçük bir konu” dedi. 
Sorunun S-400 ler ya da F-35 lerin Türkiye’ye verilmemesi olmadığını, problemin ''Türkiye’nin bağımsız dış politika ve Türkiye’nin bölgesel güç olmasından kaynaklı” dedi.
Ortaya koyduğu gerekçelerden biri “Türkiye’nin F-35 projesinden dışlanması on yıl önce dış ilişkiler komisyonunda tartışıldı. Çünkü Türkiye F-35'leri alırsa bu Ortadoğu’daki dengeleri değiştirecekti. İsrail hava üstünlüğünü kaybedecekti. Amerika ve batı için Ortadoğu’da iki önemli konu var. Biri İsrail’in diğeri de enerji kaynaklarının güvenliği. Ortadoğu’da İsrail’e dost ülke yok. Bir tane yaratabilirler o da bağımsız Kürt devleti.  Bu yeterli mi, hayır, İsrail düşmanlarını da elemeniz gerekiyor.” Dedi. 
Irak Suriye örneklerini vererek “İsrail’e düşman ülkeler bertaraf edildi. Sıranın sonunda Türkiye var. Bunu tüm kalbimle söylüyorum. Bunu söylerken de çok üzgünüm Ama doğru olan bu. Eğer Amerika bizi düşman olarak görüyorsa bende kendimi savunmalıyım, ama Amerikan silahı ile savundurmazlar, sana verdiği silahı kullandırmazlar.” Dedi.
Aynı konuda bende yazılarımda etrafımızın çevrilmeye başlandığını sık sık dile getirdim. Aynı düşünceyi yenilemekte yarar var. Suriye ve Irak’ta yaşananlar, Akdeniz’de olanlar, Libya da karşımıza çıkanlar aynı düşüncenin ve politikanın bizi çökermek için kurulan kumpaslardır.
ABD’nin başta olduğu, AB ülkelerinin şiddetle isteyerek destekledikleri öncü finolarla başlatmak istedikleri eylemler ileri safhaya geldi. “Arap Baharı” adıyla başlatıldı Irak üçe bölündü ve Kürdistan ortaya çıkarıldı. Sonra kendi kurdurduğu DEAŞ la Müslümanım diyenleri, Müslümanım diyenlere katlettirdiler.  Libya karmaşanın içinde bırakıldı. Lübnan’ı eski haline döndürmek istiyorlar.  Suriye bölünüyor ve burada da Kürdistan’ın bir bölümü kurduruluyor.
İsrail’e tehdit oluşturacak güçler bertaraf edildiler. Geride kalan Türkiye’yi de diz çöktürerek emellerine kavuşmak niyetindeler. Türkiye’nin bölgede güçlü bir devlet olmasını istemiyorlar.  Bunlara kendi dindaşlarından başka, Müslüman olarak anılan Suudi Arabistan ve BAE gibi Arap ülkeleri de var.
Karşımızdakiler bu planlarını uygularken bizde dış politikamızda etkili yanlışlar yaptık. Bölge ülkelerinden etkili olanlarıyla sadece düşünsel çizgimizi desteklemiyorlar diye bağlantımızı kestik. Hâlbuki dış politika ideoloji, inanç veya katılıklarla yürütülmez. Mısır’la, Suriye ile İsrail’le daha kendi çizgimizi öne alan politikalar takip etseydik daha yaralı olurdu diye bu konunu uzmanları açıklıyor. 
Bunlar artık geride kaldı şimdi millet olarak kenetlenip önümüzdeki çok önemli sorunu başarıyla çözmemiz lazım. Türkiye bölgenin en önemli devletidir ve çok önemli bir gücüdür. Bunun fakında olarak bölge ülkeleriyle bağlantıyı kurmalı ve devam etmeli. Kolay ve güzel çözümler oraya daha yakındır.