İNŞALLAH boş gelmezsin, başta Türkiye’miz olmak üzere, Dünyaya huzur, refah verirsin. Savaşsız, kansız bir yaşam getirmiş olursun. İnşallah Türkiye’miz üzerine oynanan oyunlar son bulur. 
İktidar ve muhalefet milli davalarda el ele verip, halkın ekonomik durumunu düzeltirler. İşçi, memurun refah seviyesi yükseltilir. Sen, ben yok, biz varız diyerekten kayıkçı kavgası yapmaktan vazgeçilir.  Öncelik olarak kutuplaşmalara son verilir, millet kenetlenir. Trafik terörü, kadınlara şiddet son bulur. Oligarşi tamamen yok edilir. Nüfuz suistimalleri ortadan kaldırılır, hırsıza, gaspçıya, dolandırıcılara verilecek cezalar arttırılır. 
Belediye imar yasalarına yeni düzenlemeler getirilip, arabesk yapılaşmaların önü alınır. Liyakata göre işler erbaplarına verilir.  Torpil vs… artık hiç düşünülemez. Hukukun üstünlüğü unutulmaz, Anayasa’nın 10uncu Maddesi ilkeleri her yerde her daim ön planda tutulur. Önce vatan, önce millet, sonra ben denilir. İnsan dışındaki, canlı varlıkların hakları da gözetilir. Açıkçası inşallah yüce Allah’ımızın yardımıyla güllük, gülistanlık bir 2018 yılını geçirmiş oluruz.
Bu bağlamda, tüm saygıdeğer okuyucularımızın, meslektaşlarımızın, dostlarımızın yeni yılını kutlarım.

MÜSLÜMANLIĞIN ÖZEL KALEM MÜDÜRLERİ
HER ne hikmetse, müslüman olan devletlerde, iki rekât namaz kılan müslüman inancının özel kalem müdürü kesiliyor.
Kendine göre fetva veren mi, yanlışı doğru gibi söyleyen mi, hele ki bazıları çıkıyor anlatıyor sanırsın en dürüst, bilgili Osmanlı Şeyhülislamı!
Eh ortalık din bilgininden (!) geçilmiyor.  Allah’ın Kuran öğretilerini yanlış yorumlayanlarından tutunda, ipe sapa gelmez fetva verenler gırla gitmektedir.
Ne demiş zamanında liderimiz Atatürk “Dini cehlin elinden alıp, ehlin eline verelim, orası mekteptir.”
Eyy Müslüman kardeşim kimse kimseyi cennete götüremez, kişi kendi yapmış olduğu iyi amellerle, Allah’ın müsaadesiyle cennete gider, sizi cennete götüreceğini söyleyenler, bilesiniz ki psikiyatrist vakaların mensuplarıdır.
Oysaki cennete gitmek kolay, cehenneme gitmek zordur. Adam ol, gerisini yüce Mevla’ya bırak. Din bezirgânlarına teslim olursan, Allah bilir amma gideceğin yer herhalde cennet değildir.
Rahmetli Osman Bölükbaşı’nın ünlü sözlerinden birisi de, hatırımda kaldığına göre şöyleydi. “Araştırdım, en büyük para din sektöründe.”
Eh söylenecek sözü olan buyursun etsin. Din sektörüne gelince; içinde para dönmeyen kuruluş maalesef yok denecek kadar az, parayla cennete gideceklerini sananlar, cehennemden bilet aldıklarının farkına varabilirseler, Kuran-ı Kerim’i anlayarak okusalar nasıl bir yol izlediklerinin farkına geçte olsa varabilirler.
Kişi kendi yolunu kendisi bulur. Gerçek anlamdaki mürşit yol gösterir, parayla pulla da ilgisi olmaz. Yanmayan kefen (!) sırat köprüsünden düşmeden geçilecek terlik (!) satılan günümüzde, inancın nasıl istismar edildiği ortadadır. Cennetten arsa satanları (!) ve alanları da gördü bu memleket…
“Ben Hızır Aleyhiselam’ım, Hazreti Musa’yım (!) ” diyerekten vatandaşları kandıranların olduğu ortamda, yarın birileri de çıkıp, cennete giriş bileti satarlarsa şaşmamak gerekir. Cehenneme parayla, cennete imanla gidilir.
Diyanet İşleri Başkanlığı ipe sapa gelmez konularda fetva vereceğine, inancın paraya endekslenmemesi gerçeğini anlatması gerekmez mi? Hey gidi Ömer Hayyam zamanında ne de güzel söylemiş;
“Aldanma insanların samimiyetine, menfaatleri için gelirler vecde,
vaad etmeseydi Allah cenneti, O’na bile etmezlerdi secde.”
Son cümlemiz; 
ey Müslüman OKU…