MASA başında, sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar doğrultusunda haberlerin yapılmadığı dönemlerde, özellikle seçim önceleri ve bazı ülkeyi ilgilendiren konular hakkında halkın nabzını tutmak üzere ulusal basının ağır abileri Yozgat’a da gelirdi. O yıllarda Yozgat, ‘Havası, suyu kaliteli, yolları Arnavut kaldırımlı, Türkiye’nin ilk milli parkı çamlığın eteklerinde, bol oksijenli şehir’ olarak tanımlanırdı. Şimdilerde ‘eski çamlar bardak oldu’ noktasına geldik. Hani kolay da olmadı. Havayı temizlemek, çevreyi güzelleştirmek, modern bir kent olabilmek, daha kaliteli suya sahip olabilme adına yapılan yatırımlarda, atılan adımlarda sanırım bugünler hiç düşünülmedi, gün kurtarıldı.
Sıkça bahsederim, Yozgat çamlığı sadece Yozgatlının değil, çevre il ve ilçelerden gelen insanların da oksijen depoladığı bir alandı. Modernize edilmek adına yapılan yatırımlarla çamlığın doğallığı bozuldu. Koruma adına alınan önlemlerle, ‘Yozgatlının evinin bahçesi’ yerine, bir kurumun bahçesi haline getirildi. Yozgatlının bahçesi iken piknikçiler bırakılan bir çöp parçası yüzünden kavga ederlerdi, günümüzde her yer çöplük gibi, ilgilenen yok. 

30 YILLIK ARITMA

Yozgat’ın şehir merkezi atık pis sularının bırakıldığı Menekşe Deresi Taşkın Koruma Kanalı’nın devamındaki Sarıhacılı ve diğer köylerdeki tarım alanları, kanaldan sulanıyordu. Bunun önüne geçebilmek amacıyla 1977 yılında hazırlanan Biyolojik Arıtma Tesisi'nin temeli 1991 yılında atıldı, 2006 yılında tamamlanıp, hizmete sunulduğunda 15.5 trilyon para harcandı.  Dönemin Yozgat İl Çevre Müdürü Ali Şimşek, kanalizasyon atıklarının akarsulara deşarj edildiğini de ileri sürerek, ''Merkez İlçe'nin Arıtma Tesisi inşaatı İller Bankası tarafından 1977 yılında ihale edilmiş olup, en yakın zamanda faaliyete geçmesi planlanmıştır. Diğer İlçe Belediyelerimize ait bir arıtma tesisi mevcut olmayıp, kanalizasyon atıkları direk akarsulara deşarj edilmekte, bundan dolayı ekilen tarım alanlarında ve İlimizden geçen Kızılırmak ile Yeşilırmağı besleyen Delice ve Çekerek çayında ciddi bir kirlenme söz konusudur'' çevre sorununa dikkat çekiyordu.

ÇEVRE KONUŞULDU

Türk-Alman Teknik İşbirliği Projesi Kapsamında Yozgat'ta 2004 yılında düzenlenen 'Atıksu, Hizmet Birlikleri ve Verimlilik' konulu toplantının açılışında konuşan Yozgat İl Çevre ve Orman Müdürü Ali Şimşek, ''Yozgat'ın öncelikli sorunu, hava kirliliği, atıksu ve katı atıkların depolanmasıdır'' dedi.
Yozgat'ta dört gün devam eden toplantıda, çevre sorunları tartışıldı, çözüm projeleri üzerinde duruldu. Şimşek, projenin Yozgat ile birlikte Kayseri, Nevşehir ve Sivas İllerini de kapsadığını söyledi. Şimşek, projenin amacının, Kamu ve Özel Kuruluşların katılımı ile uzun vade de Çevre Kalitesinin iyileştirmesine katkı sağlamak, İl ve Yerel Yönetimler düzeyinde işbirliği imkanlarının ve Çevre Yönetimi anlayışının gelişmesini sağlamak olduğunu vurguladı. Yozgat'ın en önemli sorununun hava kirliliği, atıksular ve katı atıkların depolanması olduğunun da altı çizildi. 

HAVA KİRLİLİĞİ

Uzun yıllar havası en kirli birinci derece İller arasında ilk sırada yer alan Yozgat’ta, o yıllarda alınan ek tedbirlerle iyileşme sağlandı. Temiz Hava Planı kapsamında oluşturulan komisyonun yapmış olduğu denetimler sonucunda, 2003 yılı kış sezonuna göre hava kirliliğinde yüzde 50'liler varan bir düşüş sağlandı. Doğalgaz hattının Yozgat’tan geçmesi halinde hava kirliliği büyük ölçüde ortadan kalkmış olacağına vurgu yapıldı. Katı atıklar konusunda Merkez İlçe başta olmak üzere, bütün İlçe ve Belde Belediyelerinde çöplerin ‘Vahşi Depolama’ tabir edilen, açık alanlarda düzensiz bir şekilde depolandığı bildirildi.
Yozgat İl Çevre Müdürü Ali Şimşek, toplantının kapanışında yaptığı konuşmada, toplantının herkes açısından oldukça verimli geçtiğine dikkat çekti, projenin daha önce Bursa'da uygulandığını ve başarı elde edildiğini kaydetti. Şimşek, AB'ye giriş süreci içerisinde çevre ile ilgili gerekli önlemlerin alınması halinde, AB ülkeleri arasına girdikten sonra zorunlu hale gelecek ve karşılaşılacak sorunların büyük oranda hafiflemiş olacağını söyledi. Şimşek, ''Eğer her kurum koordineli bir şekilde üzerine düşen görevi yaparsa, çevre konusunda aşılmayacak engel yoktur'' diye konuştu. 
Şimşek, projenin amacının Türkiye'de Çevre uygulamaları konusunda standardı yakalamak ve çevreyle ilgili yapılan çalışmalardan diğer bölgeleri de haberdar etmek suretiyle, uygulanabilir projeleri yaygınlaştırmak olduğunu da sözlerine ekledi. Toplantıya katılanlar daha sonra Yozgat'ta bulunan arıtma tesislerini gezdi. 

ÇEVRE KREDİSİ

Türk-Alman Finansal İşbirliği çerçevesinde 'Endüstriyel Kirliliği Azaltma Projesi'ne danışmanlık hizmeti veren Ingenieur-Gesellschaft für İnternationale Plannungsaufgaben mbH (IGIP) Türkiye temsilcisi Çevre Mühendisi Klaus Rohbrecht, Türkiye'deki üretim tesislerine Alman hükümeti tarafından 'Çevre' kredisi verildiğini açıkladı. Yozgat'ta üç gün devam eden 'Atıksu, Hizmet Birlikleri ve Verimlilik' konulu toplantıya konuşmacı olarak katılan Rohbrecht, ''Kredinin amacı su ve hava kirliliğinin önlenmesini sağlamaktır'' dedi.
Alınan kredinin ilk üç yılının ödemesiz olmak üzere, ödemelerin 15 yıla yayılabildiğini de vurgulayan Rohbrecht, toplam yatırımın yüzde 70'ine kadar finanse edildiğini, işletmelerin maksimum 12.5 milyon Euro kredi alabildiğini söyledi. Türk-Alman Finansal İşbirliği çerçevesinde uygulanan IPAP'ın özel sektörden kaynaklanan çevresel kirliliği amaçlayan bir program olduğunu da vurgulayan Rohbrecht, daha sonra şu bilgileri verdi:
''Alman Kalkınma Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası gibi dış kaynaklardan sağlanan endüstriyel kirliliği önleme kredileri, Türkiye'deki üretim tesislerinden kaynaklanan su ve hava kirliliğinin önlenmesini amaçlamaktadır. Bu tip kredi dilimleri, hedefe yönelik olarak gerçekleştirilen sermaye yatırımlarına kredi sağlamaktadır. IPA kredilerinin bir diğer boyutu, çevresel yükü azaltmaya yönelik yatırım planlayan kuruluşlara bedelsiz ve tarafsız danışmanlık sağlamasıdır. Proje geliştirme konusunda teknik destek sağlayarak, örnek projelere imza atmak ve bu şekilde çevre bilincinin güçlendirilmesine katkıda bulunmak, bu kredilerin ana amaçları arasında yer almaktadır. Türk-Alman Finansal İşbirliği çerçevesinde uygulanan proje, Alman Hükümeti adına Kreditanstalt für Wiederaufbau (KfW) tarafından, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı adına Türkiye Sanai Kalkınma Bankası işbirliği içerisinde gerçekleştirmektedir. Projeye yönelik danışmanlık faaliyetlerini ise şirketimiz üstlenmiştir.''