Toplam 200 dekar alan üzerine kurulu işletmede, 800'ü sağmal, 800'ü gebe düve ve dişi dana ve 400'ü erkek dana olmak üzere 2 bin büyükbaş hayvan barınıyor. Geçen sene toplam 3 milyon 740 bin litre süt üretilen işletmede, bu yıl 7 milyon 500 bin litre süt üretilmesi hedefleniyor.
Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım, gazetecilere tesisi gezdirerek, bilgi verdi.
Başak Tarım İşletmelerinin, Tarım Kredi Kooperatiflerinin 28 işletmesi arasında en önemsedikleri işletmelerden biri olduğunu ifade eden Yıldırım, işletmede damızlık düve üreterek Türkiye'nin her tarafındaki çiftliklere ulaştırmayı amaçladıklarını söyledi.
Başak Tarım İşletmelerinin Türkiye'nin sayılı işletmelerinden birisi olduğunu belirten Yıldırım, tesisin, gelecek 3-5 yıl içerisinde Türkiye'nin en büyük 3 işletmesinden biri olacağını söyledi. Tesiste, hayvanların et ve süt verimleri ile kalitelerinin oldukça yüksek olduğunu dile getiren Yıldırım, geçen yıl yapılan ek yatırımla birlikte hayvanların tesiste günde üç kez sağıma girdiklerini ifade etti. Bir hayvanın tek sağımda ortalama 16-17 litre süt verdiğini belirten Yıldırım, şöyle konuştu:
''Bu demektir ki, bir hayvandan günde ortalama 50 litre süt alınıyor. Üretilen sütlerin kalitesi de oldukça yüksek. Sütler AB normlarının bayağı üstünde bir kaliteye sahip. Hayvanların et verimliliği de çok yüksek. 800-1000 kiloya yakın ağırlığa ulaşıyorlar. Buradaki yeni doğmuş bir damızlık hayvanımızın değeri ortalama 8 bin lira. İstediğimiz an yüzlerce hayvan satma imkanına sahibiz, ama biz büyüyerek Türkiye'nin her tarafına damızlık düve yetiştirmek istiyoruz. İnşallah burası gelecekte Türkiye'nin dört bir yanına damızlık düve yetiştiren bir işletmeye dönüşecek. Tabii ki besilik erkek hayvanlar da var. Bunlar uygun büyüklüğe gelince kesiliyor. Yılda 300 baş kesime gidiyor. Dişiler ise çoğaltılarak damızlığa dönüşüyor.''
“BU GİBİ TESİSLERİN ÇOĞALMASI LAZIM''
Bedrettin Yıldırım, Türkiye'nin et ithalatına ihtiyacı kalmaması için, Başak Tarım İşletmeleri gibi tesislerin çoğaltılması, Türkiye'nin damızlık hayvan sayısının 2 milyona, toplam büyükbaş hayvan sayısının da 5 milyona ulaşması gerektiğini kaydetti.Türkiye'nin et ihtiyacının tamamen yerli kaynaklardan karşılanabilmesi için küçükbaş hayvan sayısının da çoğaltılması gerektiğine işaret eden Yıldırım, şunları söyledi:
''Koyunculuğun geliştirilmesi lazım. Türkiye'nin bundan 8-10 sene önce belki 30 milyon küçübaş hayvanı vardı. Bugün bu rakamlar çok aşağıya indi. Türkiye'nin et ihtiyacını küçükbaştan da karşılamak zorundayız. Bu işletmelerin çoğaltılması gerekiyor. Hem koyuculuğun hem de süt sığırcılığının geliştirilmesi gerekiyor. Ondan önce de sütün desteklenmesi lazım. Tarım Bakanlığı çok doğru bir kararla bu yılın başlarında hem süt sığırcılığının hem de koyunculuğun desteklerini, önceki yıllara göre daha da artırdı. İnşallah bu gibi işletmelerin sayısı da arttıkça Amerikan, Avustralya, Uruguay ya da Avrupa çiftçilerinin hayvanlarını almak zorunda kalmayacağız. Şu anda bu ülkelerden hayvan materyalleri ithal ederken iki kat para ödüyoruz. Çünkü adeta bir yarış başladı. Türkiye'de çantayı eline alan bu bölgelere gidip hayvan ithalatı yapma derdine düşünce, oralardaki hayvan materyallerinin fiyatı 2'ye, 3'e, 4'e katlandı. Bu da ülkemizin kaynaklarının kısa sürede, daha az hayvan karşılığında tüketilmesi anlamına geliyor. Bunun kestirme yolu ise ülkemizde bu hayvanların üretimini sağlamak. Biz onu yapıyoruz. Bu arada işletmelerde çoğalıyor. Sanayicilerimiz hayvancılığa yatırım yapıyor. Önümüzdeki süreçte ithalatı azaltacağız.''
''KAPASİTE 4000 BAŞA ÇIKTI''
Tarım Kredi Kooperatifleri Kayseri Bölge Müdürü Naci Bedir de tesis hakkında gazetecilere bilgi verdi.Tesisin sağmal hayvan yatak kapasitesinin, geçen yıl yapılan ek yatırımlarla 480 baştan 1500 başa ulaştığını anlatan Bedir, toplam hayvan kapasitesinin ise 4000 bin başa yükseldiğini belirtti. Mevcut 30 başlık sağım sistemi kapasitesinin, 60 başlık paralel sağım sistemi ve sürü yönetim sistemi kurularak 90 başlık sağım sistemine ulaştığını ifade eden Bedir, bir hayvanın sağımının 12-13 dakika sürdüğünü ve günde 800 hayvanın sağımının yapıldığını kaydetti.
Yeni kurulan sürü yönetim sistemiyle hayvanların hiç bir müdahale olmadan sağıma kendilerinin geldiğini anlatan Bedir, ''Sürü götürücü kapı ile sağım koridoruna getirilen hayvanların en son sağımdan yeni sağıma kadar süredeki hareketleri ve verdiği süt miktarı, ayaklarındaki padometreler aracılığıyla bilgisayara aktarılıyor. Sağımdan sonra dönüş koridorundan barınağa dönen hayvanlarımız, otomatik olarak tartılıyorlar ve hasta, öğürsek gibi durumda olanları, bilgisayardan gelen sinyalle ön revire ayrılıyor. Hekim kontrolünden sonra revire ya da barınağa gönderiliyor'' diye konuştu.
Sütün kalitesinin, sağımdan sonraki 1 saat içinde sütün içinde oluşan bakteri miktarına göre belirlendiğini anlatan Bedir, Türkiye'de kabul edilebilir oranın litrede 500 bin bakteri, AB standartlarında litrede 100 bin bakteriyken, tesislerinde ürettikleri sütte bu sayının en fazla litrede 30 bin olduğunu söyledi. Bedir, bu nedenle ürettikleri sütün oldukça kaliteli olduğunu belirterek, ''Süt fiyatlarının 55 kuruşlara kadar düştüğü bu dönemde, biz sütümüzün litresini 89 kuruştan satmamıza rağmen gelip alıyorlar. Şu anda sütün tamamını Kayserili bir firma gelip tesisimizden alıyor. Bizden alınan sütler, yüksek kalitesinden dolayı çoğunlukla UHT süt üretimi için kullanılıyor'' dedi. İşletmenin üretim maliyetini düşürmek amacıyla tesisin hemen yanındaki 1500 dekar mera alanını 25 yıllığına kiraladıklarını ve ıslahını yaptıklarını anlatan Bedir, kurulan 2 pivot sulama sistemiyle meranın 1000 dekarının sulandığını belirtti. Bedir, hayvanların yem ihtiyaçlarının da bu meradan giderildiğini kaydetti.
Editör: TE Bilişim
