Ülke genelinde olduğu gibi Yozgat’ta da mülki idari amirleri milletvekillerine gönderdikleri mektupla mülki idare amirlerinin taşrada devletin, hükümetin ve ayrı ayrı tüm bakanlıkların temsilcisi olarak başta 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve diğer ilgili mevzuatla kendisine verilen birçok görevi özveri ve gayretle fiilen 7 gün 24 saat yerine getirdiğine dikkat çekildi, sosyal haklar konusunda iyileştirme istendi. 
Yozgat milletvekillerine gönderilen mektupta; “Türkiye Cumhuriyeti idari sisteminde taşrada her türlü devlet faaliyetinin gözetleyici ve denetleyicisi olmak gibi önemli bir görevi icra etmesinin yanında taşrada hükümet programlarını, emniyet - asayiş, eğitim, sağlık, sosyal yardımlar, ulaşım - altyapı gibi birçok görevi ve KÖY-DES, BEL-DES, SODES gibi çok sayıda ulusal projeyi de başarıyla yürütmüş ve yürütmektedir. Ancak il ve ilçelerde bu çok önemli görevleri yürütmekte olan mülki idare amirleri son derece zor şartlar altında çalışmalarına ve çok önemli bir misyonu icra etmelerine mukabil sahip oldukları özlük hakları son derece yetersizdir. Şöyle ki, mülki idare amirleri, yürüttükleri görevin devletin temsilini içermesi dolayısıyla belirli davranış kalıplarına uymak zorundadırlar. Oysa sahip oldukları özlük hakları ve hususiyle aldıkları maaşlar bu davranış kalıplarına uymayı güç hale getirmektedir” denildi. 
Son yıllarda bazı meslek gruplarının özlük haklarında önemli iyileştirilmeler olurken mülki idarenin amirlerinin özlük haklarında gözle görülür kayıplar olduğuna yer verilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: 
“Sözgelimi, 2 Kasım 2011 tarih ve 666 sayılı Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile pek çok meslek grubunun özlük haklarında iyileştirilmeye gidilirken mülki idare amirleri özel idare ödeneklerini kaybetmişler ve genel itibariyle ortalama mülki idare amiri maaşlarında çarpıcı bir düşüş yaşanmıştır.  
Cumhuriyet döneminde mülki idare amirleri ile adli ve askeri teşkilat mensuplarının özlük haklarında hep bir denklik gözetilmiştir. Ancak son zamanlarda söz konusu meslek gruplarının etkili ve özel girişimleri sonucu özlük hakları mülki idare amirleri aleyhine gelişmiş ve bilhassa adliye teşkilatı mensupları özlük hakları konusunda mülki idare amirlerinin çok önüne geçmişlerdir. Bununla koşut olarak son zamanlarda bakanlıklarda ihdas edilen pek çok uzman ve uzman yardımcıları hemen hiçbir mali sorumluluğu olmamasına karşın mülki idare amirlerinden çok daha iyi özlük haklarına sahip hale gelmişlerdir. Bu durum, külfet-nimet dengesine aykırılık teşkil etmektedir.”
Mülki idare amirliği mesleğiyle önceden beri denkliği gözetilen meslek gruplarından bir tanesi olan hakim-savcıların özlük haklarıyla ilgili son zamanlarda yapılması planlanan iyileştirmelere dikkat çekildi. 
“Hakim-savcıların özlük haklarında yapılması planlanan değişikliklerle birlikte hakim-savcılar ile mülki idare amirleri arasındaki uçurum daha da büyümüştür” ifadelerine yer verilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: 
“Öncelikle hakim-savcılarla yapılması planlanan bu zamla birlikte mesleğe yeni başlayan bir hakim/savcı adayının maaşı 5.146 TL’ye çıkmaktadır. Oysa mesleğe yeni başlayan bir kaymakam adayının ortalama maaşı 3.500 TL civarındadır. Hakim-savcılara yapılması planlanan bu zamla mesleğe yeni başlayan bir hakim-savcı ile 25 yıllık bir mülki idare amirinin maaşı eşitlenmektedir. Dahası, devleti temsil gibi son derece güzide bir görevi üstlenmiş olan mülki idare amirlerinden pek çoğu bulundukları ilçelerde yazı işleri müdürü, özel idare müdürü ve hatta kamu işçileriyle aynı maaşları almaktadır. Aile hekimleri bile 9 bin -13 bin TL arasında maaş almaktadır. 
Bu ise mülki idare amirlerinin devleti temsil görevine gölge düşürmektedir. Bir hakim savcı ortalama 12 yılda birinci sınıfa ayrılırken bir mülki amir için bu süre 15 yıldır.  Birinci sınıfa ayrılan ve burada 3 yılını dolduran hakim/savcıların ek göstergesi 7.600 iken birinci sınıfa ayrılan ve burada 3 yılını dolduran bir mülki idare amirinin ek göstergesi 5 bin 800’dür. Kolluk kuvvetlerinin adli amirleri olan hakim ve savcılara askerlik muafiyeti ya da kolaylığı düşünülmektedir. Oysa kolluk kuvvetlerinin idari amiri olan ve milli savunma mevzuatı gereği savaşta dahi askere alınmayacak meslek gruplarından olan mülki idare amirleri askerlik görevlerini halen, hatta çoğu zaman er olarak yapmakta, bu da devletin temsilcisi olma sıfatına gölge düşürmektedir. Ayrıca mülki idare amirlerinin sicil ve disiplin amiri oldukları polis amirlerinin de söz konusu muafiyeti geçtiğimiz yıllarda kazandığı unutulmamalıdır. Hakim-savcılara, silah satın alma ve edinme konusunda emniyet mensuplarının haklarının tanınması düşünülmektedir. Oysa emniyet mensuplarının idari amirleri olan mülki idare amirleri silah edinme konusunda hâlâ ciddi zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Bütün hususlar ve her geçen yıl daha da kötüye giden mülki idare amiri özlük hakları birlikte değerlendirildiğinde mülki idare amirlerinin beklentileri özetle şunlardır: Bütün mülki idare amiri maaşlarına net bin 900 TL zam yapılması.  Birinci sınıfa ayrılma süresinin 15 yıldan 12 yıla indirilmesi.  Birinci sınıfa ayrılan mülki idare amirlerinin ek göstergesinin 6 bin 400, birinci sınıfa ayrılan ve burada 3 yılını dolduran –yani 1'nci derecenin 4’üncü kademesine ulaşmış- mülki idare amirlerinin ek göstergesinin 7 bin 600 olarak yeniden düzenlenmesi.  Mülki idare amirlerine askerlik muafiyeti getirilmesi.  Silah edinme konusunda emniyet mensuplarına tanınan ayrıcalıkların tamamından mülki idare amirlerinin de yararlandırılması.  Zikredilen hususlar hayata geçirildiğinde mülki idare amirlerinin yetki, görev ve sorumluluklarıyla özlük hakları arasında bir denge kurulacağı, Cumhuriyet tarihi boyunca özlük hakları konusunda mülki idare amirliği mesleğiyle denkliği gözetilen mesleklerle mülki idare amirliği arasında büyüyen uçurumun kapatılarak adaletin yeniden tesis edileceği, aldıkları devlet terbiyesi gereği özlük hakları konusundaki şikayetlerini toplum içinde dile getirmekten imtina eden mülki idare amirlerinin son dönemde maruz kaldıkları ihmal edilmişlik ve ikinci plana itilmişlik hislerinden kurtularak kendilerine tevdi edilen görevleri daha bir iştiyakla icra edecekleri düşünülmektedir. 
Bu sebeple siz değerli milletvekilimizden mülki idare amirlerinin özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda teşebbüste bulunmanızı ve TBMM’de bu konuyu gündeme taşımanızı önemle rica ediyoruz.
Editör: TE Bilişim