Başer, Hicri Yılbaşı nedeni ile yayınladığı mesajında, bu ayın İslam dünyasına ve bütün insanlığa hayırlar ve bereketler getirmesi temennisinde bulundu. 
“Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicret, tarih başı olarak kabul edilmiş ve o günden itibaren İslam âleminde 1 Muharrem hicrî takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür” diyen Başer; 
“Hicret; Allah’a ve O’nun kutlu elçisi rahmet peygamberine gönülden bağlılığın bir ifadesi, dostluğa, kardeşliğe, medeniyete, ilme ve irfana açılan yolculuğun hikâyesidir.
Hicret, nurlu şehir Medine’nin şahsında, insanlığın gönlüne, sevgiye ve rahmete açılan bir yoldur. Hicret, Allah yolunda fedakârlığın, yardımlaşmanın kardeşliğin zirvesidir.
Hicret, Allah rızası için anadan, babadan, evlattan, yardan, diyardan, maldan ve mülkten hatta candan vazgeçmenin ibretli ve meşakkatli bir öyküsü, yüce dinimizin rahmet yüklü mesajlarını bütün insanlığa ulaştırmak için çıkılan yolculuğun adıdır. Öyle ki tebliğ hicreti doğurmuş, hicret ise tebliği yoğurmuştur. Kısaca hicret Müslümanlar için bir milattır” diye konuştu. 
Hicretin asla bir kaçış olmadığı gibi bir arayış olduğu gerçeğini vurgulayan Başer, şunları söyledi: 
“Hicret; baskı, şiddet ve her türlü insanlık dışı muamelelerle tamamen yok edilmek istenen dinin, tehdit ve tehlikelerden korunması; inançlarını en iyi şekilde yaşamak isteyen Müslümanlar için uygun ortamın aranmasıdır. Rahmeti ve bereketi bol olan böylesine güzel bir ay'a girmenin sevinci ve mutluluğu ile tüm hemşerilerimizin ve İslam aleminin Hicri Yılbaşı'nı tebrik eder, Hicrî Yılbaşının ilimiz, ülkemiz ve tüm İslam âlemi ve insanlık için hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.”

Editör: TE Bilişim