Yozgat merkezde olduğu gibi ilçelerde de Hami-Yet Projesi, devletin şefkat ve merhamet dolu elini ilgiye muhtaç ailelere hissettiriyor. Kadışehri İlçesi’nde Hami-Yet annesi, kızının mürvetini gördüğü düğün gününde yalnız kalmadı.

YALNIZ
BIRAKMADILAR


İlçeye bağlı Yanık Köyü’nde Hami-Yet annesi Nuran Çakmak, kızı Arife’nin düğününde yalnız kalmadı. Kadışehri Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Osman Sağlamer ile ailesi personellerden Ayhan Yıldırım, Serap Özdemir ve Kaymakamlık Birlik Müdürü H. Sedat Aksu aileleri ile düğüne katılarak, Hami-Yet annesini ve kızını yalnız bırakmadı.

HAMİ-YET’Lİ DÜĞÜN!

Yozgat merkez ile birlikte 14 ilçede başarıyla sürdürülen Hami-Yet Projesi’ne en iyi şekilde ev sahipliği eden Kadışehri İlçesi’nde, Hami-Yet annesinin düğününe katılan SYDV Başkanı Osman Sağlamer, Hami-Yet projesine manevi atmosferine uygun bir şekilde bir düğün gerçekleştirdiklerini söyledi.
Hami-Projesi ile ilçede bu anlamda farkındalık oluştuğunu belirten Sağlamer;
“Bu güne kadar Hami-Yet projesini büyük bir hassasiyetle yürütmeye çalıştık. Bu gün de Hami-Yet annemizi bu mutlu gününde yalnız bırakmak istemedik. Hami-Yet projesi, gerçekten kutsal bir proje. Bu projeyi başarıyla yürütmeye, ailelerin en özel ve mutlu günlerinde de yanında olmaya gayret ediyoruz” diye konuştu.

HAMİ-YET PROJESİ
NEDİR?


Projenin mimarı Yozgat Valisi Abdulkadir Yazıcı, proje ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer veriyor:
“Ezel ve ebed çizgisinde, iki nokta arasında kısa bir seyahattir yaşam. Ölüm öldürülüp, kabir kapısı kapanmadıkça kaçınılmazdır bu kısa seyahat, babanın sonsuzluğa seyahati de, Yaradan'ın bir tasarrufudur. Sebebi ister kaza, ister hastalık, isterse cinayet olsun...
Yetim konmuştur babasını kaybeden çocuğun adı,Çadırın direği kırılmıştır. Ana ve çocuklar debelenip duruyorlardır artık, çadırın altında. Aslında ölüm, giden için yokluk ve hiçlik değil, bir "tebdil-i mekân" olsa da, kalanlar için yoksunluk, hüzün ve hasret demektir.
Bu yolculuğa çıkanlar için herkese bir vazife düşmese de, kalanlara karşı yakınların, toplumun ve özellikle de kamuya hizmet görevi olanların asli sorumlulukları vardır.
Çocuklar için derttir artık birinin "oğlum, kızım " diye evladına seslenmesi veya el ele gezen baba çocuk görmesi. Anne artık uzun gecelerin hüznüyle arkadaştır. Evlatlarına sarılıp koklasa da, her gün daha da uzayan geceleri yalnız yaşayacaktır.
Dolduramaz amca, dayı babanın yerini. Çoğu kez unutulurlar yavaş yavaş. Birde şehirlerde yaşanıyorsa, ev kira, çocuk hakeza ve gelir yoksa... İçine atar bütün sıkıntılarını. Boynunu eğer çoğu kez, bazen kahreder, bazen şükür. Hâmi arar gözler, şartsız, külfetsiz, samimi. HAMİ-YET, hem pratikten hem de bu zaruretten doğan bir aksiyondur.
Adları hamiyet annesi, hamiyet çocuğudur. Mülkî sınırlarımız içindeki bütün evlere gidilip, sohbetler edilip, ortak olunmuştur dertlere. Çözümler düşünülüp geliştirilmiştir, fıtrata uygun olarak. Ve sonra uygulama...
Hami-yet bize emanetti Nasıl ki Yusuf kuyuya, Mısır Yusuf a emanetse...
iki ayda il merkezinde 287 evladımız 179 annemiz oldu. Baştan biraz mesafeli dursalar da, sonra alıştık, kaynaştık Allah için. Çocukların evi oldu yanımız, mesafe kalmadı makamla aralarında, merasime gerek yoktu artık görüşmek için.
Bu arada mesaimizi paylaşmadık kimseyle, çıkmadık gazetelere haberlere, incitmedik hiçbirini, izzetlerini muhafaza ettik. Kendimize teşekkür bile ettirmedik. Dua ederseniz, onu da yüzümüze karşı etmeyin dedik. Çünkü, en büyük yararı bizeydi çalışmalarımızın. Ekip olarak kalplerimiz mülayimleşmiş, yüreğimize projenin iyiliği ile birlikte huzur gelmişti.
Artık dönüşü olmadığı gibi, sonu da olmayacaktı çıktığımız bu yolun.
Öyle eminiz ki; iyi anlaşılır ve içlerimizdeki himmet duygularını azad edebilirsek, on binlerce ana ve çocuklarına büyük güzellikler gelecektir. Beraberce izleyelim neler yapıldı ve neler yapılabilir bu uğurda.”

Editör: TE Bilişim