Fahri Kur’an Kursu öğreticileri, vekil imam ve müezzinlerden oluşan 500 kişilik grup yaşadıkları sosyal, ekonomik ve manevi mağduriyetin giderilmesi, sözleşmeli ya da kadrolu olarak kutsi vazifelerine devam etmek istediklerini yüksek sesle dile getirdi. Bu güne kadar tüm resmi girişimlerine rağmen sorunlarına çözüm bulunamayan Fahri Kur'an Kursu öğreticileri, vekil imam ve müezzinler 4 yıldır haklarını aramaya ve seslerini duyurmaya çalışıyor. Ankara’daki son girişimle seslerini Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na ulaştırdılar. 

FAHRİ KUR’AN KURSU ÖĞRETİCİLERİ KİMLERDİR?
Fahri Kur’an Kursu öğreticisi olarak görev yapanların çoğunluğu ön lisans ilahiyat, lisans ilahiyat mezunu ve hafızdır. Kar-kış, köy-kasaba, uzak-yakın demeden en ücra yerlere giderek Kur’an-ı Kerimi öğretmeyi kendine vazife bilmiş fahri Kur’an Kursu öğreticileri asgari ücretin bile çok altında 600 lira gibi cüz’i bir ücret almaktadırlar. Aldıkları 600 liranın da yarısını yol parası olarak vermektedirler. Haziran ayında istifa ettirilip, sene başında müftülükler tarafından defalarca mülakattan geçirilerek Eylül ayında tekrar göreve başlatılan Fahri Kur’an Kursu öğreticileri sağlıktan yaralanmak için tam 3 ay beklemek zorundalar. Çünkü her ay tam gün çalışmalarına rağmen sigortaları 10 gün olarak yatırılmaktadır. Ve eşleri çalışıyorsa eşlerinin maaşlarından aile yardımı kesilmektedir. Fahri Kur’an Kursu öğreticileri, diyanet işleri başkanlığı tarafından yapılan bütün yeterlilik sınavlarını, DHPT sınavını, KPSS ve her sene müftülüklerce yapılan mülakatları geçerek fahri olarak görevlendirilmektedir. Her an işlerine son verilecek olmanın korkusu ve üzüntüsünü her sabah yaşayarak kurslarına giden Fahri Kur’an Kursu öğreticileri kadrolularla aynı işi yapmakta ve sorumlu tutulmaktadır. Türkiye de hizmet veren Kur’an Kurslarının yaklaşık yüzde 60 ın da fahri Kur’an Kursu öğreticileri vazife yapmaktadır. Yani Türkiye de ki Kur’an hizmetinin büyük bir kısmı fahri Kur’an Kursu öğreticilerinin omuzlarındadır.
VEKİL İMAM VE MÜEZZİNLER KİMLERDİR?
Vekil imam ve müezzinlerde, fahri Kur’an Kursu öğreticilerinin yaşadığı sosyal, ekonomik ve manevi sıkıntıların aynısını yaşamaktadırlar. Kadrolu İmam Hatip ve Müezzin Kayyımlar ile aynı mesleği icra eden, aynı nitelikleri taşıyan, aynı işi yapan vekil İmam Hatip ve Müezzin Kayyımlar kadrolularla aynı özlük haklarına sahip olamamaktan şikayet etmektedirler. “Görevlerimizi tam olarak yapabilecek seviyede olduğumuzu kanıtlamış bulunmaktayız. Fiilen de bu görevleri Türkiye’nin her yerinde taşrada, köyde, mezrada ve hali hazırda da yürütmekteyiz“ diyen Vekil İmam Hatip ve Vekil Müezzin Kayyımlar yarınlarından hiç emin olamadıklarını ifade etmektedirler.
Bunca olumsuzluklara rağmen sabır ve inançla vazifelerini en güzel şekilde yerine getiren fahri Kur’an Kursu öğreticileri, İmam Hatip ve Müezzin Kayyımlar Sayın Cumhurbaşkanına ve hükümete seslerini duyurabilmek için yılmadan ve bıkmadan çalışmalarına devam etmektedirler. Ümit ve inançla Sayın Cumhurbaşkanına ve hükümete şöyle sesleniyorlar: “Biz sizi gönülden sevdik, size inandık ve güvendik. Biz hakkımız olmayanı asla talep etmiyoruz. Birçoğumuz 28 Şubat mağduru, kat sayı mağduru ve başörtüsü mağduruyuz. Bizi bizden daha iyi bilen, bizi bizden daha iyi anlayan siz Sayın Cumhurbaşkanımızdan Sayın başbakanımızdan ve hükümetimizden talep etmedik ki kimden talep edeceğiz. Kime sığınacağız, kimden isteyeceğiz. Sizler bize sahip çıkmazsanız kim sahip çıkacak. Kur’an hizmetkarlarının sorununu çözeceğinize olan inancımız ve güvenimiz tamdır. Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve hükümetimizden seçim öncesinde sözleşmeli ya da kadrolu olarak alınmamızı talep ediyoruz.”

Editör: TE Bilişim