Yozgat merkez Yukarı Nohutlu Mahallesi’ne bağlı 120 kişinin yaşadığı Sarıbekir Çiftliğinde yaşayanlar iki asır sonra ilk defa cami ve ezan sesi ile tanıştı. Yozgat’ın kurucusu Çapanoğlu ailesinin dedelerine verdiği kent merkezine 6 kilometre uzaklıkta, dağlar arasındaki yerleşim yerinde iki asırdır hayat süren çiftlik sakinleri,  cami atmosferinde namaz kılıp, Kur’an okumanın ve dinlemenin doyumsuz mutluluğunu yaşıyor. 

İKİ ASIRDIR MAHRUM KALMIŞLAR
Camiden uzak kaldıkları için çiftçilik sakinleri tam iki asırdır ezan sesinden ve dini eğitimlerden mahrum kalmış. Geçimlerini hayvancılıkla sağlayan vatandaşlar, mahalle muhtarının öncülüğünde kurdukları dernek sayesinde camiye kavuştu.Şimdilik gönüllü imamın görev yaptığı camiye müftülükten kadrolu imam ataması istiyorlar. 50’Lİ, 60’lı yaşlarda ilk ezanla tanışan çiftlik sakinleri, yaşadıkları duygu yoğunluğunu göz yaşları ile anlattılar.
HORASAN'DAN YOZGAT'A GELDİLER
Çiftlik sakinlerinden 68 yaşındaki Yusuf Bahri Üstüntaş, dedelerinin 200 sene önce Erzurum Horasan'dan Yozgat'a geldiğini söyledi. 
O dönemlerde Yozgat'ın kurucusu Çapanoğlu ailesi ile yakın ilişkiler kuran dedelerine şuan yaşadıkları bölgenin yaşam alanı olarak verildiğini belirten Üstüntaş, o günden bu güne geçen süreyi şöyle anlattı: 
"Dedemiz yerleştikten sonra birinci dünya savaşı çıkıyor, ikinci dünya savaşı çıkıyor, üçüncü dünya savaşı çıkıyor babamla birlikte 13 kişi buradan harbe gidiyor. Babam 13 yaşında buradan harbe gitmiş. 13 sene sonra 37 yaşında bir tek babam gelmiş. Babam gelince annesi oğlunu bilememiş. Geldikten sonra dereye yerleşmişler. Böyle devam ediyor burası. Cuma namazlarına yakınımızda Kızıltepe Köyü var  oraya gidiyoruz. Şehre gidiyoruz Yozgat’a, imkanı olamayan da cuma namazı kılamıyor. Allah razı olsun muhtarımızdan sebep oldu, önümüze düştü camimiz yapıldı namazlarımızı kılıyoruz"
HAYVANCILIKLA GEÇİMLERİNİ SAĞLIYORLAR
43 yıldır çiftlikte yaşayan Osman Üstüntaş da geçim kaynaklarının hayvancılık olduğunu hatırlatarak; 
"Bu çiftlikte doğduk bu çiftlikte hizmet veriyoruz. Üretimle uğraşıyoruz, küçük ama çalışkan bir köyümüz vardır. Hayvan bakımından burada 500 büyükbaş hayvan, 2 bin küçük baş hayvan besliyoruz. Ekmeğimiz, işimiz bu. Biz bunu meslek olarak yapıyoruz" dedi.  
DERNEK KURDUK, CAMİYE KAVUŞTUK
Üstüntaş, bağlı bulundukları Aşağı Nohutlu Mahallesi Muhtarı ve Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan'ın desteği ile kurdukları dernek aracılığı ile iki asırlık cami hasretine son verdiklerini söyledi. 
Şimdilik gönüllü imamın camide görev yaptığını hatırlatan Üstüntaş, müftülükten kadrolu cami ataması istedi. 
 KADINLAR CAMİ İÇİN GİRİŞİMDE BULUNDU
Sarıbekir Çiftliğindeki yaşam koşulları yüzünden camiden mahrum kalan kesim burada yaşayan kadınlar olmuş. O yüzden onlar caminin yapılmasına en önemli adımı atanlardan.
Muhtara giderek yaşadıkları bölgeye cami istediklerini tüm kadınlar adına dile getiren Remziye Üstüntaş; " Caminin yapılmasına ilk vesile olan benim. İlk önce muhtarımıza gittim söyledim. Muhtarım bizim camimiz yok, çocuklarımız bilgisiz büyüyor, biz bilgisiziz. Takvimle namaz kılıyorum. Bir gün namaz kılacaktım yatsı namazını bekliyordum annemlere gittim. Annem yatıyordu, neden yatıyorsun anne yatsıyı kıldın mı dedim. Kızım yatsıyı kıldım dedi. Nasıl kıldın anne dedim, daha yatsıya yarım saat var dedim. Kızım okumam yok, yazmam yok ben bilmiyorum, kıldım yerime yattım dedi. Çok üzüldüm, ağladım. Bu durumu muhtarımıza ilettim. Annemi uyardım yeniden namazını kıldı ben de çok memnun oldum. Okuması yazması yok. Ben takvime göre kılıyorum, hiç bayram namazına gitmedik, hiç teravih namazına gitmedik ben 43 yaşındayım. Çok memnunuz, çok mutluyuz. Allah herkesten razı olsun az verenden de çok verenden de. Ezan sesini duydum ilk günü ağladık, çok duygulandım. İki asırdır biz hiç ezan sesi duymamıştım. Çok duygulandım" dedi. 
65 YAŞINDA İLK DEFA CAMİ İLE TANIŞTI 
65 yaşında ilk defa cami ile tanışıp, ezan sesi duyan Fadime Üstüntaş ise, sürekli yanlış ve zamansız namaz kıldıklarını söyledi. 
"65 yaşındayım daha ezan sesi duymadım. Bayramda seyranda hiç ezan sesi duymadık" diyen Üstündaş; "Ezandan önce namazı kıldım yattım yerime sonra kızım geldi dedi ki anne ezana daha yarım saat var sen neden böyle ediyorsun. Yavrum Allah günah yazmasın kimse yok, ezanımız yok, düzenimiz yok, kıldım yattım dedim. Geri kalktım tekrar namaz kıldım kızımın uyarısı üzerine. Yoksa hiç bilmiyordum ne yapacağımı. Ezan sesi duymak nasıl bir duygu anlatamıyorum. 65 yaşındayım bir kere Allahuekber diyenimiz olmadı. Şimdi diyorum ki Allah hocanın işi gücü rast gelsin,  geldi de kulağımız bir ezan sesi duyuyor" diye konuştu.   
GENÇLER DAHA ŞANSLI
Sarıbekir Çitliği gençlerinden 17 yaşındaki Yunus Üstüntaş, bu güne kadar yaşadığı bölgede cami olmamasının eksikliğini hissettiklerini söyledi. 
Sadece ezan sesinden değil dini eğitimden de geri kaldıklarına dikkat çeken Üstüntaş, şunları söyledi: 
"Dini vecibelerimizi başka köylerde ya da merkeze giderek gerçekleştirdik. Bizden önceki nesiller de bazı hocalardan öncülük tutarak teravih namazlarını evlerde, odalarda yapmışlar. Köyümüze cami yapılamadı, bunun nedeni de Yozgat’ın mahallesine bağlıyız. Mahalleden belirli destekler alınmadı ya da köyümüzün ileri gelenleri tarafından boşluk oldu. Geç oldu ama çok güzel bir camimiz oldu." 
 

Editör: TE Bilişim