Yozgat merkez Tol Çarşı’da uzun yıllar lokantacılık yapan Yunus Işık, 4 yıl önce vefat etti. Merhum Işık, ardında üç çocuk, bir eş ve 30 yıllık veresiye defteri bıraktı. Eşinin borçlularını ararken veresiye defterine ulaşan Zehra Belma Işık, borçlu listesinde bulunanların kendisine ulaşıp borçlarını ödemesini istiyor. 

Eşini dört yıl önce kaybeden Zehra Teyze, yıllarca lokantacılık yapan eşini 4 yıl önce kaybettiğini ve o günden sonra bağkur maaşı ile yaşam mücadelesi verdiğini söyledi. 

Eşinin eli bol, insanlara yardımı seven bir lokantacı olduğunu söyleyen Zehra Belma Işık;

“Gelene gidene yedirirdi eli boldu. Ben çalıştığım için ona destek oldum. Çocuklarımın okulu, evimin geçimi.  Kocaman lokantasında yemişler yemişler borç bırakmışlar. Tol Çarşı’da eşimin küçük bir lokantası vardı. O zaman çocuklarım küçüktü. O lokanta bizi geçindiriyordu çok şükür. Evimiz kiraydı ama geçiniyorduk kimseye muhtaç değildik. Yiyip yiyip bize borç bırakanlar yüzünden lokantalarımız kapandı biz ellerin kirasında aç susuz kaldık. Çocuklarım küçüktü. Eşim kendi işinden başka bir iş de yapmazdı. Arkasından çalıştım” dedi. 

VEFATINDAN SONRA BORÇLARINI ARAŞTIRDIM

Eşinin vefatının ardından eşinin borçlu olduğu insanları araştırdığını söyleyen Işık, emniyetten yardım alarak borçlu kişileri ulaşmaya başardı.

Son dönem lokanta açtığını eşinin altın borçlandığı kişiyi Kocaeli’de bulduğunu belirten Işık, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Eşimin cenazesi sırasında temizlik yapılırken atılan defterleri sonradan buldum. O defterler arasında eşimin borçlu olduğu ismi buldum. Ölmeden ben bu borçları vermeyi düşünüyorum. Bu yaşta yarım gün bir iş bulsam çalışacağım. Ben borcumu ödeme telaşındayım. Rahatsız oluyorum. 
Borçlu olduğu çocuk İzmit’teymiş. Adli’ye gittim, emniyete gittim, nüfusa gittim. Emniyetteki bayan beni karakola gönderdi oradan buldum. Çocuğun önceki telefonu kapanmış. Eşimin lokantası kapanınca eşimin lokantası kapanında çocuk da bizi bulamamış. Adresini buldum. Çocuklarıma da yazdım bıraktım. Ben ölürsem bu borç, ödeyin dedim.”

30 YILLIK VERESİYE DEFTERİNE ULAŞTI

Işık, borçluları ararken 30 yıllık veresiye defterine de ulaştığını söyledi. 

Eşinin lokantada çalıştığı yıllardaki fotoğrafı ile birlikte veresiye defterindeki isimlere ulaşmaya çalıştığını belirten Işık; “Lokantadaki çalıştığı senenin fotoğrafını buldum, ben bunu gidip bir gazeteye bari vereyim dedim. Herkes benimle alay etti. Bulamazsın, alamazsın, kimse bir şey vermez dediler. İçinde merhameti, imanı olan bu borcunu versin, ölmeden kurtulsun. Ben bu borç listesini istiyorum, ben hiç kimsenin hakkını yemek istemem, ahrete de hakla gitmeyim. Ben eşimin aldığı borçları vereyim, borçlular da benimkini versin. İçinde vicdanı, imanı olan versin. Benim evim kira, ben bu yaşa geldim, gençlik gitti. Bu yaştan sonra nasıl çalışayım. Çocuklarım da borçlu” dedi. 

VİCDANI OLAN BORÇLU KALMAZ

Zehre Belma Işık, eşinin veresiye listesinde ismi bulunanların kendisine ulaşmasını istedi. 

“Bu 30 senenin veresiye listesi. Türkiye’de yaşayanların çocuğunun çocuğu da bilir. Yaşayan varsa ulaşsın bana. Ölen öldü ama yaşayan varsa ödesin” diyen Işık, şunları söyledi: 

“Küçük bir lokantamızdı ama bizi geçindiriyordu. Bu lokanta kapandı, aç susuz kaldık. Bize yazık günah değil mi. Ben yine çalıştığımdan çocuklarım için mücadele ettim ele muhtaç olmamak için. Çok şükür kimseye muhtaç kalmadım. Ama kimseye de borçlu kalmak istemem. Benim rahmetlik eşimden bir bağkur maaşı kaldı o da kira ve faturalara gidiyor.” 

Editör: TE Bilişim