Tuygun, eğitim yılının başlaması dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada; “Başta öğretmen yetiştirme problemleri olmak üzere, personel istihdam sorunları, derslik açıkları, öğretmensiz okullar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, temel lise garabeti, uluslararası sınavlardaki başarısızlıklar, öğrencilerin tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mahkum edilmesi, çocukların örgün eğitim dışına itilmesi, sözleşmeli öğretmenlik, hukuksuz bir şekilde görevden alma ve ihraçlar, sürgün uygulamaları gibi sorunlar maalesef bu öğretim yılında da yaşanacaktır” dedi. 
Eğitimin acil çözüm bekleyen sorunlarına kalıcı çözümler üretmek yerine Milli Eğitim Bakanlığının yangından mal kaçırırcasına hazırladığı müfredatı eğitim yılında uygulamaya koyacağını kaydeden Tuygun, yeni müfredatla, çağdaş, bilimsel ve laik eğitimin son parçalarının da yok edilmek istenildi iddiasında bulundu. 
Tuygun, şunları kaydetti: “İki yıldır süren çalışmalarla meydana getirildiği söylenen müfredat için bu alandaki eğitim-bilim uzmanlarının, üniversitelerin ve demokratik kitle örgütlerinin tümünün değil, yandaş sendikaların ve Bakan Yılmaz’ın ifadesiyle 100 bine yakın öğretmen ve velinin görüşü alınmıştır. Bu 100 bin öğretmen ve velinin kim olduğu sorusu da, en az müfredatın kendisi kadar karanlıktır.
AKP’nin siyasi söylemlerinin direkt ya da dolaylı şekilde yer bulduğu, her vesileyle 15 Temmuz’un hatırlatıldığı, din ağırlıklı içeriklerin artırıldığı müfredatta; pozitif bilimlerin öğretimi geriletilmiş ve Atatürkçülük kavramı gölgeye itilmeye çalışılmıştır. İktidarı boyunca müfredatı yapboza çeviren AKP, bu en köklü değişikliğinde de bilimsel değil siyasi hamlelerle bir değişikliğe gitmiş ve çocuklarımızın –dolayısıyla ülkemizin- geleceği ile oynamıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı Mayıs ayında, Ortaöğretim Kurumları Haftalık Ders Çizelgelerini yayımlanmıştır. Bir çok yönüyle sakat olan bu çizelgeler, yeni müfredatla birlikte değerlendirildiğinde iktidarın siyasi amaçlarını yerine getirmeye yöneliktir. Haftalık çizelgelerde ortaya çıkan en göze çarpan mesele, iktidarın tüm okulları imam-hatipleştirme arzusu doğrultusundaki  “süper imam-hatiplerin” geliyor oluşudur. Anadolu İmam Hatip Lisesi Haftalık Ders Çizelgesinin Uygulanması İle İlgili Açıklamalar Bölümünde, Fen ve sosyal bilimler programı uygulayan Anadolu İmam Hatip Lisesi, Yabancı Dil Programı Uygulayan Anadolu İmam Hatip Lisesi, Spor Programı Uygulayan Anadolu İmam Hatip Lisesi, Sanat Programı Uygulayan Anadolu İmam Hatip Lisesi gibi yeni kavramlar türetilmiştir. İmam hatip liselerine kendi programlarının yanı sıra fen, sosyal bilimler, yabancı dil, sanat, spor liseleri programlarını da uygulama hakkı verilmiştir.
Çocuklarımızın öğrenmeye değil, sınavlara koşullandırıldığı, öğretmenlerin düşük ücretle, esnek ve güvencesiz çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın sınır tanımadığı, okullardan bilim ve sanatın kapı dışarı edildiği, dini referans alan uygulamaların arttığı bir eğitim sistemiyle sağlıklı bireylerin yetiştirilmesi mümkün değildir. 
Biz Atatürk’ün öğretmenleri olarak tüm maddi ve manevi sorunlarımızı öğrencilerimize yansıtmadan parasız, bilimsel, demokratik ve laik eğitim mücadelemize, Atatürk’ü ve devrimlerini anlatmaya, haksızlığa, hukuksuzluğa maruz kalmış tüm eğitim çalışanlarının yanında olmaya devam edeceğiz. Yolumuz çağdaş uygarlık yoludur, yolumuz Cumhuriyet yoludur ve bu yoldan asla dönmeyiz.”
 

Editör: TE Bilişim