Güzel ülkemiz onca sorunla cebelleşirken bir de Ukrayna’daki gerilim şu an için ülkemizde döviz kuru baskısı yaratıyor. Aslına baktığınızda enerjiden tutun da birçok konuda ülkemizi ve dünyayı yakından ilgilendiren bir konu! Ayrıca seçimler yaklaşıyor ve bu da yine ekonomimiz üzerinde etki yaratan diğer bir konu. İlerleyen dönemlerde bahsetmek istediğim bir başka husus ise Türkiye’de bu sene yaşanabilecek kuraklık tehlikesi. Kuraklık, gıda fiyatlarından tutun da enerjiye kadar diğer sorunlarla birlikte yine ekonomimizi ciddi boyutlarda etkileyecek bir faktör olarak karşımıza çıkacak gibi gözüküyor.
Geçen hafta ülkemiz ekonomisine dair açıklanan verilere değinmeden önce tüm ülkemizin ve Yozgatlı kadınların geçmiş 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlamak istiyorum. Umarım hepinize hakettiğiniz değeri verebilmeyi ve gerekli itinayı gösterebilmeyi bir gün başarır bu ülke! Bence Atatürk’ün bu konudaki en güzel ve anlamlı deyişlerinden birisi şudur: “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”
AYLIK FİYAT GELİŞMELERİ
 (ŞUBAT 2014):
TÜİK tarafından açıklanan aylık fiyat gelişmeleri verilerine göre Şubat ayında TÜFE ve Yİ-ÜFE aylık olarak düşerken, her iki endeksin de yıllık olarak yükseldiği görülmekte. 
Hazırlamış olduğum tablo yardımıyla Şubat ayına dair TÜFE ve Yİ-ÜFE rakamlarını inceleyebilirsiniz. (Kaynak: TÜİK)
TÜFE’de yıllık enflasyon %7,75’ten %7,89’a sınırlı bir artışla son 6 ayın en yüksek seviyesinde karşımıza çıkarken aylık enflasyon rakamlarının piyasa beklentilerine yakın gerçekleştiği söylenebilir. Fakat çekirdek enflasyon rakamlarına bakıldığında hayli yüksek bir seviyede karşımıza çıktı. TÜFE rakamlarına göz attığımızda işlenmemiş gıda kalemi fiyatlarında aşağı yönlü düzeltmenin devam ettiği görülmekte. Bunun yanında mevsimsel etkilerle birlikte yine geçen ay olduğu gibi giyim ve ayakkabı grubundaki fiyatların düştüğü ve enflasyondaki yükselişi sınırlandırdığı görülmekte. Ayrıca ulaştırma grubundaki artış Şubat ayında da gerek ÖTV’nin etkisi gerekse döviz kurlarının etkisiyle yüksek seviyelerde seyretti. Bunların dışındaki diğer tüm kalemlerde de artış gözlendi.  Çekirdek enflasyon rakamlarındaki yükseliş ise döviz kurlarındaki geçişkenliğin etkisiyle Şubat ayında son yılların en yüksek seviyelerinden birine ulaşmış durumda ve bu da ileriki aylar için enflasyon sinyali vermekte.
Yİ-ÜFE rakamlarını incelediğimizde ise yıllık rakamın Aralık 2011’den beri en yüksek rakama ulaştığı görülüyor. Burada halen döviz baskısı, vergi düzenlemeleri gibi etkenler kendisini hissettiriyor. Gıda, tekstil, motorlu kara taşıtları ve petrol ürünleri fiyatlarındaki artışın yüksek oranda olduğu belirtilmekte. 
Yİ-ÜFE ve TÜFE rakamlarını karşılaştırdığımızda maliyetlerdeki artışın talebin düşük olması nedeniyle tüketicilere pek yansımadığı söylenebilir. Bunun yanında ileriki dönemde bu etkinin devam edip etmeyeceği hem iç talepteki duruma hem de geçişkenliğe bağlı olarak kendini gösterecek.
TÜFE’de alt gruplar incelendiğinde en yüksek artış aylık olarak ulaştırma grubunda, yıllık olarak en yüksek artış yine ulaştırma grubunda gözlenirken aylık olarak tek düşüş giyim ve ayakkabı grubunda, yıllık olarak en az artış haberleşme grubunda gözlendi. Ocak ayı ile Şubat ayı verilerini karşılaştırdığımızda yıllık olarak konut, gıda, ulaştırma, ev eşyası grupları ileriye yönelik enflasyon sinyali veriyor. Şubat ayında aylık olarak fiyatı en çok artan ürün %22,51 mandalina olurken fiyatı en çok düşen ürün %25,56 ile kabak oldu. En yüksek fiyat artışı yıllık olarak TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt) bölgesinde yaşanırken aylık olarak yine TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt) bölgesinde yaşandı. Şubat ayında TÜFE’de yer alan 432 maddeden; 43 maddenin ortalama fiyatlarında değişim görülmezken, 274 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 113 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleştiği belirtildi.
Yİ-ÜFE’de, ana sektörler incelendiğinde aylık olarak elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı sektörü dışındaki diğer tümünde artış gözlenmekte. Ana sektörlerde en yüksek artış aylık olarak imalat sektöründe gözlenirken alt sektörlerde aylık olarak en yüksek artış Ocak ayında olduğu gibi yine diğer mamul eşyalar sektöründe gerçekleşti. Yıllık olarak incelendiğinde tüm ana sektörlerde artış gözlendi.
Ana Sanayi Grupları (MIGs) sınıflandırmasına göre tüm ana sanayi gruplarında Ocak ayında olduğu gibi yükseliş gözlenirken endeksteki en yüksek artış aylık olarak dayanıksız tüketim mallarında ve yıllık olarak sermaye mallarında karşımıza çıktı.
Hatırlatmakta fayda var ki TCMB’nin enflasyon hedefi %5; 2014 için enflasyon tahmini %6,6; 2015 için enflasyon tahmini %5,0. Şubat ayı TCMB Beklenti Anketinde Şubat ayı için beklenti aylık %0,69; Mart ayı için beklenti aylık %0,66; Nisan ayı için beklenti aylık %0,74; 2014 yılı için beklenti %7,92; 1 yıl sonrası için beklenti %7,21; 2 yıl sonrası için beklenti %6,63.
İlerleyen süreçte kurun istikrar kazanma savaşı ve iç talepteki yavaşlama bir nebze de olsa enflasyonu sınırlamaya yönelik olumlu etkenler olarak gözükmekte. Ayrıca şimdilik fiyatlar üzerinde fazladan bir bozulmayı öngörmek için erken olduğunu düşünüyorum. İleriki dönemde öncelikle Ukrayna’daki karışıklık ülkemizde döviz kuru seviyeleri üstünde büyük etkiye sahip. Bunun yanında ülkemizdeki siyasi konjönktür de halen döviz kurları üstündeki etkisini sürdürüyor. Önümüzdeki dönemde fiyatlara etkisi olacak diğer gelişmeler ise kuraklık nedeniyle gıda fiyatları, seçimler sonrası enerji fiyatlarında meydana gelebilecek zamlar gibi etkenler. TCMB’nin de vurguladığı üzere enflasyon seviyesinin %5 hedefinin üstünde seyretmesi ve bize göre %8’e yakın fakat üzerinde seviyelerde seyretmesi muhtemel. Bu veriler doğrultusunda 18 Mart’ta gerçekleştirilecek olan PPK toplantısında faizlerde bir değişikliğe gitmeyeceği ve halihazırdaki para politikasını koruyacağını öngörmekteyim. Sonuç olarak önümüzdeki dönemde döviz kuru etkisi, zamlar, gıda fiyatları ve iç-dış konjönktür etkisiyle enflasyon yüksek seviyelerdeki değerini korumayı sürdürecek gibi gözüküyor.
HANEHALKI İŞGÜCÜ İSTATİSTİKLERİ (2013):
TÜİK tarafından 2013 yılına dair açıklanan verilere göre işsiz sayısı 2012 yılına göre 229 bin kişi artarak 2 milyon 747 bin kişi olurken işsizlik oranı da artarak %9,7 oldu. Tarım dışı işsizlik oranı artarak %12 olurken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus işsizlik oranı yine artarak %18,7 oldu. İstihdam edilenlerin sayısı 703 bin kişi artarak 25 milyon 524 bin kişi ve istihdam oranı %45,9 olurken tarım dışı sektörlerde çalışanların sayısı 785 bin arttı, tarım sektöründe çalışanların sayısı 82 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin sektörlere göre dağılımı ise %50 ile hizmetler, %23,6 ile tarım, %19,4 ile sanayi ve %7 ile inşaat sektörü şeklinde oldu. Düzey 1 (12 Bölge) ayrımına göre en yüksek işsizlik Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde (TRC) gözlenirken en yüksek istihdam artışı yine Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde (TRC) gözlendi. En fazla istihdam azalışı ise Doğu Karadeniz Bölgesi’nde (TR9) gözlendi. Yine Düzey 1 bölgelerdeki sektörlere göre istihdam dağılımına baktığımızda tarım sektörünün payı en fazla Kuzeydoğu Anadolu (TRA), sanayi sektörünün payı en fazla Doğu Marmara (TR4) ve hizmetler sektörünün payının en fazla olduğu bölge İstanbul (TR1) oldu. Cinsiyete göre inceleme yapıldığında işgücüne katılma oranı erkeklerde %71,5’e yükselirken en fazla artış İstanbul (TR1) Bölgesi’nde gözlendi; kadınlarda işgücüne katılma oranı %30,8’e yükselirken en fazla artış Ege (TR3) Bölgesi’nde gözlendi.
FİNANSAL YATIRIM ARAÇLARININ
REEL GETİRİ ORANLARI (ŞUBAT 2014):
TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Şubat ayında aylık olarak en yüksek reel getiriyi külçe altın sağlarken yıllık olarak en yüksek getiriyi Euro sağladı.
İŞGÜCÜ MALİYETİ ENDEKSİ (IV. ÇEYREK)
(EKİM-ARALIK 2013):
TÜİK’in açıkladığı verilere göre Saatlik İşgücü Maliyeti Endeksi bir önceki çeyreğe göre %4 artarken sanayi sektöründe %3,8, inşaat sektöründe %3,2, hizmetler sektöründe %4,3 arttı. Ayrıca Saatlik Kazanç Endeksi bir önceki çeyreğe göre %3,2 artarken sanayi sektöründe %3,1, inşaat sektöründe %3,0, hizmetler sektöründe %3,1 arttı. Son olarak açıklanan verilere göre işverenin yaptığı sosyal güvenlik, ihbar ve kıdem tazminatı ödemelerindeki değişimi gösteren Saatlik Kazanç Dışı İşgücü Maliyeti Endeksi bir önceki çeyreğe göre %6,7 artarken sanayi sektöründe %4,8, inşaat sektöründe %1,4, hizmet sektöründe %10,2 arttı.
GİRİŞİMCİLİK (2012):
TÜİK tarafından 2012 yılına dair açıklanan girişimcilik ile ilgili verilere göre toplam çalışanların içinde işveren statüsünde çalışanların payı %5; kadın işverenlerin oranı artarak %7,5; erkek işverenlerin oranı azalarak %92,5 oldu. İşverenlerle ilgili diğer verilere göre ise tarım sektöründekilerin çoğunluğu 65 ve daha fazla yaş grubunda, eğitim düzeyi olarak çoğunluk ilkokul mezunu; tarım dışı sektördekilerin çoğunluğu 35-39 yaş grubunda, eğitim düzeyi olarak çoğunluk ilkokul mezunu olarak karşımıza çıktı. 2012 yılında yeni işveren girişimlerin doğum oranı %26,4 oldu ve en fazla toptan ve perakende ticaret: motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektöründe gerçekleşti; yeni doğan işveren girişimlerin istihdam yaratma oranı %10,1 oldu.
Tüm hemşehrilerime Saygılarımla ve Sevgilerimle...