YOZGAT'ın tarihi yapılarından birisi olan Cumhuriyet Mektebi, kuruluş aşamasında Rektörlük binası olarak kullanılmak üzere Bozok Üniversitesi'ne tahsis edildi.  Bu tahsis kolay olmadı. Öğrencilerin gözyaşları eşliğinde, ellerinden alınıp, üniversiteye teslim edildi. Tarihi binada bakım-onarım-restore çalışması yapıldı. Bu kapsamda, 'Cumhuriyet Mektebi' tabelası kapatılıp, üzerine 'Bozok Üniversitesi Rektörlüğü' yazıldı. Aradan yıllar geçti, Bozok Üniversitesi Erdoğan Akdağ Yerleşkesi içerisine yeni bir Rektörlük Binası inşa ettirince, tarihi bina atıl kaldı, güvenlik görevlisinin emrine terkedildi...
Atıl binanın 'Cumhuriyet Mektebi Millet Kütühanesi' olarak değerlendirilmesi noktasında bir girişim başlayacak oldu. Bunun üzerine rektörlük 'kullanıyoruz!'  diyebilmek adına, bazı konuklarını bu binada ağırlanmaya başlandı. Rektör, üst katta bulunan makam odasında bazı konuklarını ağırlayabilir, ama bu binanın kullanıldığı anlamına gelmez. En azından tam kapasite ile kullanıldığı anlamına gelmez...
Rektör, makam odasını muhafaza ederken, binanın diğer bölümleri kütüphaneye dönüştürülüp, bahçesi de halka açılarak, 'Millet Kütüphanesi' olarak tanzim edilebilir. Üniversitenin kontrolünde daha kullanışlı hale gelecek bina 'işleyen demir pas tutmaz!' anlayışından hareketle, çürümekten de kurtarılmış olur. Bir düşünün hele. Millet Kütüphanesi, içerisinde ve bahçesinde insanlar oturmuşlar, kitaplarını okuyor, öğrenciler derslerine çalışıyor. Lise ve Ortaokul öğrencileri, üniversiteli ağabeylerinden ablalarından derslerine ilişkin bilgiler alıyor. Rektör, konuğu ile birlikte binaya giriş yapıyor. Konuğu, cıvıl cıvıl kitap okuyan, ders çalışan gençlerle selamlaşıyor. Hayali bile güzel...