Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Akif Boz katıldığı bir televizyon programında ülkede kaz yetiştiriciliği hakkında bir açıklama yaptı.

Doç. Dr. Mehmet Akif Boz, ülkemizde kaz yetiştiriciliği, dünyada kaz yetiştirilen ülkeler, kazın ticarete konu olan ürünleri ve besleyicilik değeri, kazın yetiştirilme koşulları, aile çiftçiliği ve kaz yetiştiriciliği, kaz etinin besleyici değeri, kaz ürünlerinin kullanım alanları, Yozgat ve çevre illerde kaz yetiştiriciliği ile ilgili yapılan çalışmalar, kaz yetiştiriciliğinin kırsal kalkınmaya katkıları ile ilgili vatandaşları bilgilendirdiğini söyledi.

Boz, kaz yetiştiriciliğini anlattı

Doç. Dr. Boz yaptığı açıklamada, “Kaz fakirin gıdası, zenginin sefasıdır. Ülkemizde kaz yetiştiriciliğine baktığımız zaman ülkemizde 1 milyon 400 bin civarında bir kaz varlığına sahibiz. Dünyada da 366 milyon civarı bir kaz varlığı bulunuyor. Dünyada da Türkiye ilk 10 içerisinde yer alan bir ülkeyiz. Türkiye’de genellikle 2015 yılına kadar geleneksel bir altyapıyla kaz yetiştiriciliği yapılıyor aile çiftçiliği şeklinde süre geldi ama 2015 yılı civarında 2010-2015 yıllarında Türkiye’de kaz varlığı istenilen çok daha altına düştü. 2 milyonlardan 600 binlere düştü. Kaz yetiştiriciliği ülkemizde sevinerek yapılan hobi, ticari, ve kırsalda ki insanlara ekonomik gelirlerini sağlayan bir yetiştiricilik olarak devam etmekte. Ülkemizde özellikle bu kültürün yaşandığı şehirler Kars, Ardahan, Muş, Diyarbakır, Van, Ağrı buralarda kaz yetiştiriciliği çok güzel yapılabiliyor. Orta Anadolu’da da çok güzel yetiştiriciliğimiz var Konya, Karaman, Afyonkarahisar, Uşak, Kütahya buralarda da çok çok güzel yetiştiricilerimiz bulunuyor. Karadeniz bölgesinde Samsun müthiş bir yetiştiricilik olan şehir o yüzden ülkemizin her tarafı kaz yetiştiriciliği için uygun ve güzel alana sahibiz” diye konuştu.

Yozgat'tan temin edilen ürünler 15 şehre gönderiliyor! Yozgat'tan temin edilen ürünler 15 şehre gönderiliyor!

Boz, kaz yetiştiriciliğini anlattı1

 Doç. Dr. Boz konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Özellikle sulak olan arazilerde Kaz yetiştiriciliği yapılıyor bu güzel bir gelenektir. Su olmayan bölgelerde su sağladığınızda rahatlıkla yetiştiricilik yapılabilir. Kendi oluşturduğumuz su havuzları çok tehlikeli olabiliyor özellikle durgun sularda hayvanların su ile buluşturmak ürün, üretim ve sonrasında tüketici sağılığı açısından tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Şuanda ülkemizin bulunduğu konum kaz tüyü konusunda, et konusunda, diğer ürünleri konusunda müthiş bir potansiyele sahibiz. Çin bu kadar varlığa rağmen son 2 senedir Türkiye’de yatırım yapma olanağını araştırıyor. Üretici olarak bizler onlara bunu kapasiteyi gösteremedik. Avrupa birliği ülkeleri özellikle bizden tüy alma konusunda çok hevesliler bizim bilmediğimiz köylerde kaz tüyleri topluyorlar ülkemizin enfes bir firması var kaz tüyü işleyebilen tekstile dönüştürebilen 53-55 ülkeye ihracat eden tekstil firmamız var. Kaz hep bir törenle tüketilir hep bir araya gelinerek tüketilir Yozgat’ta arabaşı, Samsunda Tirit, Kars ve Ardahan’da tandır bunlar hep bir araya gelerek yapılan tüketimlerdir. Biz 2011- 2012 yıllarında öncelikli olarak Yozgat ve çevre illeri Türkiye’de ki kaz durumunu ortaya koymaya çalıştık. Üreticilerimizin hepsini dolaştık ne istediklerini sorduk daha sonra Tarım Bakanlığına gittik bu konuda nasıl bir yok haritası çizebiliriz konusunda bilgiler aldık. Bakanlığımız her zaman alternatif olmasından taraf. Ben doktora tezimden sonra yerli kazları bugüne kadar çalışmalarımın yüzde 95’ini yerli kazlarda yapmaya çalıştım bölgemizden ve etraftan yerli olduğunu kanaat getirdiğimiz ve yerli olduğunu beyan eden çiftçilerimizden Yozgat Bozok Üniversitesinde bir kaz sürüsü oluşturduk. Daha sonra bu hayvanların verim durumlarını tespit ettik.”

Kaynak: Alpaslan Demir