Gayrimenkul sahipleri aman ha aman dersek sakın şaşırmayasınız. Aşağıda nedenini yazdığımızda, şaşıracak “bu kadarda olur mu?” diyeceksiniz.
Genelde iş yeri (büroların) olduğu binaların %80’i meskendir. Ve tapuda da mesken yazar. Vatandaş olarak beyanname verirken, tapu üzerindeki nitelik hanesinde “mesken” yazdığından “mesken” yazıp emlak vergisi sicil numarasını alır, bir yıl sonrada emlak vergisini mesken cinsinden ödersiniz. Bu mülkü büro olarak kiraya verdiniz. Maliyeye de kira bildirim beyannamesini bildirdiniz. Yıllar itibari ile belediyeye emlak vergisi, maliyeye kiradan doğan vergiyi ödüyorsunuz. Buraya kadar hiçbir sıkıntı yok. Bundan sonrasına gelince, bakınız dananın kuyruğu nasıl kopuyor…
Bu kirada olan yerinizi satmaya kalktınız, kural olarak belediyeden tapu harcına esas olacak rayiç bildirim evrakını almaya gittiniz. Belediyedeki, memur önünüze iki sayfa tutan ödeme emrini koyar” bu ne?” diye sorarsınız. Memur “emlak vergisi” der. Siz “ben her yıl düzenli olarak ödüyorum, benim borcum yoktur. Bunlarda yıl, yıl yatırdığım makbuzlar.” Memur “tamam ödemişsiniz ama siz binde iki üzerinden mesken vergisi ödemişsiniz, oysaki, sizin yeriniz işyerinde kirada, bizde bunu tespit ettik. Dört yıl, dokuz aylık, binde dörtten ödemeniz gerekir. Rayiç bedel evrakını almak için bunu ödeyiniz”. Bu durumda ister şaşırın, ister ağlayın. “peki, memur bey, siz, dört sene, dokuz ay önce bunu tespit etinizde, bizi neden işin başında uyarmadınız, her yıl mesken vergisi alırken neden burası iş yeri binde dört ödemeniz gerekir! Demediniz? Uyarsaydınız gelir, burasını biz büroya kiraya verdik der, binde dörtten ödememizi yapar, bu kadar cezayı da ödemezdik?” memurun cevabı olmaz, olamaz! Sadece boyun büker.
Siz hemen belediyelere gidip, gayrimenkulünüzün durumunu sorunuz. Aksi halde yarın satacağınız zaman acı sürprizle karşılaşmayınız. Bu açıkça tuzak değil midir? Vatandaşı yolmanın çaresi bu mudur?