MAKSAT üzüm yemekse sorun yok ama eylem bağcıyı dövmeye yönelik olunca, bahane bulmak çok. Şimdi, ''Nereden çıktı bu durum'' diyeceksiniz. Haklısınız.  
Yozgat'ta atılan her adım sanki üzüm yemekten ziyade, bağcıyı dövmeye yönelik gibi geliyor bana. Cumartesi günü iki ayrı manşetimiz vardı. Birisi Çeşka Kalesi'nin bitmeyen yol hikayesi, diğeri Valilik tarafından hazırlanan turizme yönelik yapılması gereken çalışmaları içeren araştırmanın sonuçlarıyla ilgiliydi. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Bu iki örnek bile durumumuzu özetlemek için yeterli.
Çeşka Yolu yapımına başlanılda. Yol greyderlerle düzlendi. Sonra durdu. Bekliyor, ne zaman yapılacak belli değil. Neden yapılmıyor? Aslında pek bilen de yok ama mazeret isterseniz bir heybe dolusu. Valilik yıllar önce bir çalışma yapmış. Yozgat'ın turizm sektöründen pay alabilmesi için yapılması gerekenleri belirlemiş. Aradan yıllar geçmiş. Bir arpa boyu yol dahi alınamadığı gibi, mevcut olanları da kaybetmişiz. ''Peki neden?'' diye bir soru yöneltilmiş olunsa, verilecek yanıtların tamamı mazeretlerle doludur.
Yozgat'ta Saray köyü, Çamlık, Bozok Stadı yanı, eski Sanayi sitesi arkası, Yozgatspor kulüp binası önü, Fakıbeyli bölgesinde iki ayrı futbol sahası bulunuyordu. Futbol turizmi için yenileriyle birlikte, konaklama tesislerinin yapılması gerektiği vurgulanıyordu. O tarihten bugüne elimizde, Yozgatspor Kulüp binası önü, Bozok Stadı yanı, Çamlık Otelin önündeki saha kaldı. Diğerleri tarihin tozlu sayfalarına havalesi yapıldı. 
Şimdi kendi kendime soruyorum; Bunun adı bağcıyı dövmek değil ise nedir? Birileri çıkıp söyleyebilirse, hep birlikte üzüm de yeriz...