Akaryakıt ve dövizdeki dalgalanmalar nedeniyle a’dan z’ye her şeye zam geldiğini ve bunun dar ve sabit gelirli memur ve memur emeklilerinin yaşamını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Taşkın, dar ve sabit gelirli çalışanların mutfaklarında yangın olduğunu, bunun yanı sıra çalışanların yüksek vergi oranı nedeniyle daha fazla vergi vererek ayrıca mağdur olduklarını ifade etti.
Dolaylı ve doğrudan vergi artışlarının özellikle kamu çalışanlarını mağdur ettiğini belirten Başkan Taşkın, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Öncelikle vergide adaletin sağlanmasını istiyoruz. Doğrudan vergi gelirlerinin dolaylı vergi gelirlerinin altında kalması vergi sistemindeki adaletsizliğin derinleştiğini ortaya koyuyor. Piyasalarda ürün fiyatlarının artması, ulaşım ve kiradaki artışlar, dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarının maaşı cebine girmeden eriyip gitmesine neden oluyor. Dolayısıyla kamu çalışanları geçim sıkıntısı çekiyor. Çarşıda pazarda yangın büyürken, memur ve emeklileri kredi kartlarıyla yaşıyor. Ancak bunun da maliyeti her geçen gün artıyor. Olan yine dar ve sabit gelirliye oluyor. Büyük zamlar ve vergi artışları nedeniyle maaşlar hızla eriyor, buna karşılık gelirler sabit kalıyor; bu da geçim sıkıntısını derinleştirirken, yüksek enflasyon nedeniyle yoksulluk artıyor. 1 Ocak’tan itibaren maaşlara yapılacak zamların TÜİK verilerine göre ve seçime yönelik oransal olarak büyük görünecek, psikolojik etki yaratmak amacıyla bahar havası estirecek şekilde değil, gerçek enflasyonun üstünde, reel bir artış yapılması gerekmektedir. Aksi halde maaşlara yapılacak zam birkaç ay içinde eriyip gidecektir. Zaten alım gücü neredeyse bitmiş olan memur ve emeklinin kemer sıkacak hali kalmadı. Bunlar dikkate alınarak; vergi dilimleri yükseltilmeli, vergi oranı %15’te sabitlenmeli, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını sağlayarak vergide adaleti sağlayacak bir sisteme geçilmelidir. Memurdan daha az vergi alınarak, enflasyonun üstünde maaş zammı ve refah payı verilerek reel artış yapılmasını istiyoruz.”
