Anadolu Basını üzerine uzun süredir oynanmaya çalışılan oyunlar, son yıllarda öylesine arttı ki; yaşam alanları kısıtlandı, şimdi de tamemen ortadan kaldırılmaya çalışılıyor, bu konuda hazırlıklar yapılıyor.
Anadolu Basını’nın kıymetini rahmetli Turgut Özal, sonrasında da yine rahmetli Necmettin Erbakan bildi, anladı. Onların döneminde belki de ‘‘Altın Çağını’’ yaşadı, Anadolu Basını...
Tansu Çiller döneminde Anadolu Basını iyiden, iyiye kıskaç altına alındı. Taki, İstanbul Basını ile Çiller arasında çıkan kavgaya kadar. O dönemde Çiller Hükümeti,İstanbul Basınına karşı Anadolu Basınını kullanmak istedi, hatta mecazi anlamda ‘‘Rüşvet!’’ olarak kabul edilebilecek, teşvik, destekleme ödemeleri gibi, sonrasında unutulan konuları gündeme taşıdı.
Kurtuluş Savaşında bile önemli roller üstlenen Anadolu Basını, zaman içerisinde hep bu ülkenin varlığını devam ettirilmesi, yalan, yanlış konuların gündeme gelmesini, varlığını sürdürdüğü kentlerin gelişmesi, kalkınması, modernleşmesi gibi konularda varolmuş, önemli görevler üstlenmiştir, üstlenmeye de devam etmektedir.
Yozgat’ta kenar mahallenin çamurdan geçilmeyen yolunu İstanbul Basını gündeme getirmediği gibi, ilgilenmez bile. Eğer ilgilenmeye kalkarsa, o zaman siyasi, ideolojik bir nedeni vardır. O sorunu ancak Yozgat’ta yayın yapan yerel gazeteler gündeme getirir, sorunun çözümü noktasında aracılık yapar.
Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, birebir yaşadı, yeşil alan ile ilgili konuda. İstanbul Basınında ‘‘Yozgat’ta yeşil alan vurgunu!’’ gibi başlıklarla haber yapılırken, Yozgat’ta yayınlanan gazeteler, konuyu daha detaylı ve doğru bilgilerle okurlarıyla paylaştı.
Bugün AK Parti Hükümeti, İstanbul Basını ile çok fazla içiçe. İstanbul Basını’nın yönlendirmeleri sonucunda Anadolu Basını kıskaç altına alınmaya, en önemli gelir kaynaklarından olan ‘‘Resmi İlan’’ noktasında, tanımlar ortadan kaldırılıp, ‘‘Resmi İlanlar’’ resmiyetten çıkartılmış, tırpanlanmıştır.
Elbetteki Anadolu Basını’nın sadece Resmi İlan’a dayalı olarak yayınlanması doğru değildir. Zira salt Resmi İlan’a dayalı olarak yayınlanan gazeteler, ‘‘Resmi Gazete’’ hüviyetinde olur, bugün de gazeteler bu noktadadır, Anadolu Basını görevini, sorumluluğunu neredeyse tamamen ikinci plana itmiş, Valiliklerin, Hükümetin güdümüne sokulmuştur. Zira, sadece Resmi İlan’lar değil, diğer özel ilanlar da farklı yönlendirmelerle Anadolu Basını’nın elinden alınıp, hükümete yakın medya kuruluşlarına aktarılmıştır.
İşte bunun sonucunda kamuoyu oluşturulamaz hale gelmiş, konular görüşülmeden, gündeme gelen sorunların çözümü ‘‘Yap-Boz’’ veya ‘‘Deneme-Yanılma’’ yöntemi ile bile çözülemez olmuştur.
Bir çok alandaki Resmi İlanları elinden alınan Anadolu Basını can çekiştirmektedir. Önümüzdeki dönemlerde alınacak kararlar, çıkarılacak yasalar, yönetmenliklerle bu durum daha da içinden çıkılmaz hale gelecek, Anadolu Basını varlığını sürdüremeyecektir.
Bundan herkes zarar görecektir. Bir gün, Anadolu Basını kendisini yok etmek için imza atanlara da lazım olacaktır...