SON derece stresli bir seçim dönemini geride bıraktık. Öncelikle 31 Mart yerel seçimlerinin memleketimize hayırlı olmasını diliyorum.
Bu stresli seçim maratonunun galibi olan, Yozgat belediye başkanlığını kazanan Ak Parti belediye başkan adayı Celal Köse’yi tebrik ediyorum.
Daha önce Ak Parti’den Yozgat belediye başkanlığı yapan fakat partisinden yeniden aday gösterilmemesi sonrasında çeşitli partilerden gelen adaylık tekliflerini geri çevirip, bağımsız olarak yola çıkan Kazım Arslan’ı da tebrik ediyorum.
Ak Parti ve Kazım Arslan arasındaki yarışı yaklaşık 2 bin 200 oy ile Ak Parti kazanıp Yozgat Belediyesi’ni aldı. Fakat aldığı 17 bine yakın oydan dolayı Kazım Arslan’ın da bu seçimin kazananı olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Velhasıl, Ak Parti kazandı ama Kazım Arslan da kaybetmedi…
MHP 7 binli rakamlara takılarak tarihinin en düşük oyunu aldı. Erdemir’li MHP sandıkların birçoğunda resmen havlu attı.
Öte yandan Ak Parti kurulduğu günden bu yana Yozgat’ta en düşük oyu aldı.
Bu seçim sonuçlarını iyi okumak gerek.
Seçim analizlerimi sonraki yazılarımda paylaşacağım zaten hepsini bir yazıya sığdırmak mümkün değil.
Biz konumuza dönelim.
'Ak Parti’ye ihanet edenler!' meselesine.
Bu söz bana ait değil.
Ak Parti Yozgat İl Başkanı Çelebi Dursun’a ait. Zaten bu nedenle cümleyi tırnak içinde verdim.
Dursun’un seçim akşamı kutlama için Cumhuriyet Meydanında toplanan kalabalığa karşı yaptığı konuşmadan bir cümle…
İl Başkanı Dursun meydanda toplanan kalabalığa şunları söyledi:
“…Yaklaşık 4 aydır gece gündüz demeden 14 ilçede 22 beldede seçimlere katıldık. Gittiğimiz her yerde siyasi partilerle değil, içimizdeki hainlerle mücadele ettik. Öyle bir duruma geldik ki, bir tarafta Ak Parti, diğer tarafta Ak Partide daha önce il başkanlığı yapmış, merkez ilçe başkanlığı yapmış, kadın ve gençlik kolları başkanlığı yapmış, parti sayesinde çeşitli görevlere gelmiş ama seçim günü gelince partisine ihanet etmiş, davasına ihanet etmiş hainlerle karşı karşıya geldik...”
Parti içindeki bazı isimlerden öğrendiğim kadarıyla, il başkanının bu sözleri daha önce partide görev yapmış il ve ilçe başkanlarını töhmet altında bırakmış.
Her şey bir tarafa, seçimin ardından, sıcağı sıcağına böyle açıklamalar yapılmasına pek alışkın değiliz. Genellikle seçim sonraları kucaklayıcı, birleştirici, yapıcı açıklamalar yapılır.
Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan alışık olduğumuz üzere, Ak Parti’de bu bir gelenek halini almıştır.
Zaten il başkanı Çelebi Dursun’dan sonra mikrofonu alan Yozgat’ın yeni belediye başkanı Celal Köse, tüm Yozgatlıların belediye başkanı olacağını söyleyerek, herkesi kucaklayıcı mesajlar verdi. Köse’yi seçim akşamı yaptığı konuşmadan dolayı tebrik ediyorum.
Olması gereken de bu zaten.
Daha evvel hiçbir il başkanının, seçim sonrası ötekileştirme ve ayrımcılık üzerine kurulu bir açıklama yaptığına şahit olmamıştım.
Bu nedenle Dursun’un sözlerine dikkat çekmek istedim.
Mesela aynı saatlerde gelenek halini alan balkon konuşması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kucaklayıcı mesajlar verdi ve “dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz” dedi.
Bugün Ak Parti’nin hiçbir yerel seçimde kaybetmediği Sorgun, Akdağmadeni gibi Yozgat’ın büyük ve etkili ilçelerinde belediyeleri neden kaybettiği sorusunun cevabı aranması gerekir.
Ak Parti Yozgat il teşkilatı açısından, merkezde 26 binden 18 bine düşen oyun ve yüzde 15’ten fazla olan oy kaybının muhasebesi yapılması gerekir.
Önceki akşam ilçelerin yarısında seçimin kaybedilmiş olması, 2014 yerel seçimlerinde kazanılan 6 ilçe belediyesinin bugün diğer partilere bırakılmış olması konusu var daha…
Aslında birçok konu var kaleme alınması gereken fakat zamanla bunları paylaşırım.
Rakamlar netleşsin, acelemiz yok.
Yerel seçimlerin Yozgat ve ilçelerine hayırlı olmasını diliyorum.
Belediye, belediye meclisi, il genel meclisi ve muhtarlıkları kazanan tüm adayları tebirk ediyorum.
Bizim derdimiz dün olduğu gibi bugün de Yozgat’tır, yarın da Yozgat olacaktır.
Sağlıcakla…