İSTANBUL Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından Adnan Oktar ile beraber 235 kişi hakkında 4 ilde toplam 120 adreste operasyon başlatıldı. Oktar, Çengelköy'deki evinde gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen operasyonlarda şu ana kadar 186 şüpheli gözaltına alındı.
Örgüt üyelerine yönelik soruşturma; "Siyasi ve askeri casusluk, dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suratiyle dolandırıcılık, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, özel hayatın gizliliğini ihlal, resmi belgede sahtecilik, Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefet, tehdit, cebir, iftira, halkı askerlikten soğutma, hakaret, suç uydurma, yalan tanıklık, nitelikli dolandırıcılık, kaçakçılıkla mücadele kanununa muhalefet, vergi usul kanununa muhalefet, rüşvet, eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi, eziyet, kişisel verilerin kaydedilmesi, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi, ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanuna muhalefet" suçlarını kapsıyor.
Adnan Oktar ve yanındakiler hakkında Emniyet'e çok sayıda şikâyette bulunulduğu öğrenildi. Şikâyette bulunanların arasında küçük yaşta kız çocuklarının aileleri, dolandırılanlar, örgütten ayrıldığı için iftira ve şantaja uğrayanların yer alıyor. Geçtiğimiz aylarda Avusturya'da yaşayan gurbetçi bir Türk vatandaşı reşit olmayan iki kızının Adnan Oktar'ın programında gördüğünü söyleyerek güvenlik birimlerine şikâyette bulunmuştu. Adnan Oktar'ın dini içerikli olduğunu iddia ettiği programları için Diyanet İşleri Başkanlığı ve RTÜK'e vatandaşlardan çok sayıda şikâyet iletilmişti.
A9 kanalı ve internet üzerinden yaptığı yayınların içeriği nedeniyle kamuoyunda tepkilere neden olan Adnan Oktar ile ilgili gerek RTÜK gerekse Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) ve Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) üzerinden iletilen şikâyetler, Diyanet İşleri Başkanlığına da uzanmıştı. Vatandaşların, şikâyetlerinde, genel olarak Adnan Oktar'ın İslam dinini ve toplumu rencide edici yayınlar yaptığı, Türk halkının ahlaki, İslami değerlerini aşırı derecede bozduğu belirtilmişti.
Adnan Oktar konusunda öteden beri, hareketin ortaya çıkmasından birkaç yıl sonrasından itibaren öne çıkan hususlardan birisi şantaj, tehdit, insanların özel hayatlarını gizlice kaydetmek ve sonra bunları onların aleyhine kullanmak gibi hususlar. Şimdi bunu yaparken bir taraftan para kazanmak için mali açıdan bunları kullanıyorlar; ama daha önemli bir husus şu: Bu tür hareketlerin en önemli ihtiyaç duydukları şey kendilerini güçlü ve dokunulmaz göstermek. Normal olarak şöyle hususlar olur — dünyanın dört bir tarafında benzer olaylar yaşanıyor, farklı gruplarla ilgili olarak: Aileler şikâyetçi oluyor; yani çocuklarının, kızları ya da oğullarının Adnan Hoca tarafından kandırıldığını düşünen aileler onları geri kazanmak için birtakım yasal yollara başvuruyorlar.
Adnan Oktar ve grubuna yönelik 1999 yılında düzenlenen operasyonun başında yer alan eski İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, bugün düzenlenen operasyonu DHA'ya değerlendirdi. Bugün İstanbul Emniyeti'nden operasyona ilişkin yapılan açıklamaya dikkat çeken Saçan, "1999 yılında İstanbul Organize Suçlar Müdürü iken aynı gruba yönelik bir tek 'askeri casusluk' suçlaması hariç diğer bütün suçlardan dolayı operasyon yapmıştık. O operasyonların ardından 15 yıl kadar yargılandılar. Mahkemeleri uzata uzata zaman aşımından dolayı o dosya düşmüştü. Bugün yapılan operasyonun çok yerinde ve doğru bir operasyon olduğunu düşünüyorum. Böyle bir örgütün gerçekten var olduğuna inanıyorum. Polis iyi bir iş yaptı ve arkadaşları tebrik ediyorum. Toplumda hem dini hem insani açıdan çok tehlikeli bir örgütün üzerine gidiyorlar" diye konuştu.