Erdoğan Akdağ Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene Rektör Prof. Dr. Evren Yaşar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Güngör Yılmaz ve Prof. Dr. Tansel Hacıhasanoğlu, Genel Sekreter Prof. Dr. Uğur Kölemen, Kıymetli İş insanı Bilal Şahin, Yozgat Barosu Başkanı Av. Muhsin Ayanoğlu, İl Sağlık Müdürü Fatih Şahin, Kızılay Şube Başkanı Faruk İbiş, Ankara Medical Park Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Haydar Möhür, Ankara Etlik Şehir Hastanesi Klinik Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, fakülte dekanları, daire başkanları, sivil toplum kuruluşları, öğretim elemanları ve çok sayıda öğrenci ve aileleri katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Fatih Erkoç, Tıp Fakültesi'nin genel ve fiziki durumu hakkında bilgiler verdi.
Prof. Dr. Erkoç; "Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne yerleşerek öğrencilerimizin hayatlarının çok önemli bir dönüm noktası olarak kabul edecekleri Beyaz Önlük Giyme Töreni ile yükseköğretim hayatı ve mesleklerine ilk adımı attıklarını belirterek şunları söyledi: “Sevgili Öğrenciler; bütün insanlık için geçerli olan kural, insanın hatalarından daima ders alması ve aynı hatayı tekrar etmemesi gerekliliğidir. Hekimlikte 'pardon' deme hakkınız yoktur. Dolayısıyla tecrübeler çok pahalıdır. Bazen de bedeli canla ödenir. Bu nedenle henüz yetişmekte ve olgunlaşma döneminde olan siz genç meslektaşlarıma en kolay kazanılan tecrübe olan, başkalarının tecrübelerinden faydalanmanızı öneririm. Mesleki anlamda bu konuda tüm hocalarımızın büyük bir özveri ile sizlere yardımcı olacaklarından eminim.”
Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Evren Yaşar, törende yaptığı konuşmada mesleklerine ilk adımı atan geleceğin doktor adaylarının heyecanına ortak olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Rektör Prof. Dr. Yaşar konuşmasının devamında şunları söyledi: “Tıp hekimliği çok farklı bir meslek. Doktor unvanını herkes kullanır; lakin tıpçıların doktor unvanı çok daha özel anlam ifade etmektedir. Tıp fakültesinden mezun olup insan hayatı üzerinde bu kadar etkin rol alabileceğinizi bilmek, düşünmek inanılmaz heyecan verici. Sizler de ileride bu heyecanı içinizde hissedeceksiniz. Tıp fakültesi birinci sınıfından itibaren ne görür, ne duyar ve ne yaparsanız ileride mutlaka işinize yarayacağı bir histen bahsediyorum. O yüzden özellikle içinde bulunduğumuz coğrafyanın dinamiklerini de düşününce daha iyiye, daha güzele ve daha doğruya nasıl ulaşabiliriz tarzında sürekli çalışma içinde olmak zorundayız. Tıp fakülteleri de doğal olarak tüm üniversitelerde bunun dinamiği ve lokomotifi olmak zorunda. Kendinizi sürekli geliştirerek yeni dünya düzenine kendinizi adapte etmenizi istiyorum. Sizler ne kadar güçlü olursanız bizler, üniversitemiz ve memleketimiz o denli güçlü olacaktır. Giydiğiniz beyaz önlüğün sorumluluğunu sonuna kadar hissetmenizi istiyorum. Çünkü beyaz önlük demek samimiyet demek, saflık demek… Bu önlükle toplumda size olan bakışın değiştiğini göreceksiniz. Şifa dağıtıcıları olarak insanlığa hizmet vermenin sorumluluğunu içselleştirmenizi istiyorum. Birinin kalbine ve sağlığına dokunmak belki de dünyayı değiştiren birer hamle olarak karşınıza çıkacak. Hiç bir bilim dalı yok ki dünyayı kurtarabilsin. Ama dünyayı kurtarmaya en yakın bilim dalı da tıp doktorluğudur. Geleceğin hekim adaylarının bu güzel gününü şimdiden tebrik ediyor zihinlerinizde unutulmayacak güzel bir anı olarak kalmasını istiyorum.”
Konuşmaların ardından hekim adayı öğrenciler beyaz önlüklerini giymenin mutluluğunu yaşadı.
Tören, profesörlük ve doçentlik unvanı alan Tıp Fakültesi öğretim üyelerimize belgelerinin takdimiyle sona erdi. (İlknur Erkol)
