Geçenlerde Azerbaycanlı sanatçı (aynı zamanda azerbaycan milli marşınında bestecisi)Üzeyir Hacıbeyov’ un eseri olan iki perdelik müzikli  oyun Yozgat’ta sahnelendi.
    Yozgat bürokratlarınında ilgi ile izlediği opera ne yazıkki yozgat halkından aynı ilgiyi tam olarak göremeden sessiz bir şekilde sahnelendi ve gitti.
    Bu böyle olmamalı idi her ne kadar bizim kültürmüzle uyuşmasada opera ve bale dışardan duyulduğu gibi değilde izlendiğinde ve müziği canlı olarak dinlendiğinde insana huzur veren anayurdu italya olan bir müzik türü .Ama bugün hemen hemen avrupa ülkelerinin tamamında ve diğer ülkelerde opera binaları var ve opera oyunları sahnelenir.
    Yıllar önceki bir avrupa seyahatimizde bizim için verilen bir akşam yemeğinde bir opera sanatsınında şarkı söyleyeceğini söylediler ve aynen eyvah bugünkü yemekte zor geçecek galiba dedim.
    Çünkü ben televizyonlarda opera sahnelendiği zaman kanal değiştiren biri idim..Ama o yemekte canlı olarak dinlediğim zaman bu ön yargım kayboldu ve opera müziğinin zevkli olduğunu gördüm.
    İzlemeyenler için söyleyim operaya mutlaka gidin canlı olarak izleyin inanın çok zevkli bir müzikal türü olduğunu göreceksiniz.
    Bu müzik türünün en önemli sanatçılarından ve operayı dünyaya sevdiren İtalyan tenor Luciano Pavarotti operanın en büyük sanatçılarından birisi idi güçlü fiziği sayesinde seside ona göre güçlü olduğu için yıllarca operada kendini zevkle insanlara dinletmesini bildi.Bu ünlü sanaçı 2007 yılında pankreas kanserinden aramızdan ayrıldı.
    Türkiye’dede operayı ve baleyi sevdiren değerli sanatçılar var.
    BunlardanTürk tenor Hakan Aysev öne çıkan ve opera müziğini bizlere sevdiren bir opera sanatçısı.Sesini televizyonlardan izlediğimiz bu değerli sanatçı en son fenerbahçe  ve trabzonspor kupa finalinde istiklal marşını seyirci ile birlikte söylendi ve televizyonlardan izlediğim kadarıyla görüntü çok güzeldi bunu akıl edenlere kendi adıma teşekkür ederim.
    Müzik evrenseldir sevelim ve gençlerede sevdirelim.