Glokom, göz tansiyonu olarak da bilinen bir göz hastalığı olduğunun altını çizen Uzman Dr. İçöz, “Tüm dünyada ve ülkemizde mart ayının ikinci haftası glokom hastalığına dikkatleri çekmek ve farkındalığı arttırmak için glokom haftası olarak belirlenmiştir” dedi.
Göz tansiyonu ile sistemik hipertansiyon hastalığını birbirine karıştırmamak gerektiğini vurgulayan İçöz, “Sistemik hipertansiyon (kol tansiyonu) bütün vücudu ilgilendiren dolaşımsal bir hastalık iken glokom göz yapılarını ilgilendiren tanı ve tedavisi tamamen farklı bir hastalıktır” ifadelerini kullandı.
“KALICI GÖRME KAYBINA NEDEN OLUR”
Glokom sinsi ilerleyen ve kalıcı görme kaybına neden olan sık görülen bir hastalık olduğunu belirten İçöz, “Göz tansiyonunda ani ve belirgin bir tansiyon yükselmesi olmadığı sürece hastada şikayet oluşturmadığı için yıllarca sinsi seyredebilir ve hastalık hasta tarafından fark edilir düzeye geldiğinde ne yazık ki geri döndürülemez kayıplar oluşmaya başlamıştır. Bu nedenle şikayeti olmasa bile hastaların yıllık göz kontrollerini aksatmaması çok önemlidir. Glokom hastalığı çoğunlukla göz tansiyonu yüksekliği ile seyretse de, göz tansiyonu yüksekliği olmadan da gelişebilmektedir. Bu nedenle sadece göz tansiyonu ölçümü ile değil hastaların düzenli aralıklarla tam bir göz muayenesi ile değerlendirilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.
GÖZ TANSİYONU İÇİN KİMLER RİSK TAŞIR?
Özellikle yakın akrabalarında glokom hastalığı olanlar, göze travma öyküsü olanlar, kırk yaş üstü olanlar, diyabet hastalığı olanlar glokom açısından riskli grubu oluşturmakta olduğunu ifade eden İçöz, “Glokom hastalığı ömür boyu takip ve tedavi gerektiren bir hastalıktır. Hastaya ve hastalığın şiddetine göre ilaç tedavisi, lazer tedavisi ve cerrahi tedavi seçenekleri mevcuttur. Hastanemizde glokom tanı ve takibi için yeterli ekipman mevcut olmakla birlikte gerektiğinde glokom cerrahileri de yapılmaktadır. Erken tanı görmenizi korur ve kurtarır! Bu nedenle tüm halkımızı yıllık kontrollerini aksatmamaya davet ediyoruz” dedi.
