Şenliksiz, şölensiz kalan meydanlar...
İçinde bal ister Yozgat Sevdası
Hizmet aşkı ile tutuşsa canlar
Saracak kul ister Yozgat Sevdası
Gül ile Ünalan gönül erleri
Şiirde şuurda saklı yerleri
Nida ile kalan gizli sırları
Bulmaya yol ister Yozgat Sevdası
Endekçi, döndekçi gelmesin bize
Düşüp ayak bağı olmasın bize
Fitne, fesat halli dalmasın bize
Erkekçe el ister Yozgat Sevdası
Ortak paydamızdır gönül birliği
Konakta konuştuk sağlam dirliği
Bozok’ta yaşatmak için varlığı
Öz Türkçe dil ister Yozgat Sevdası
Çarşıyı, pazarı gezdim kaç kere
Durali diyenler Sargın’ı sora
Erce tavırların durduğu yere
Uzanan dal ister Yozgat Sevdası
Can Muhsin’den selam derken sizlere
Hikmet düşer Sorgun saran yüzlere
Aşık ozanlara, yanık sazlara
Şebingülü ister Yozgat Sevdası
Hikmet Okuyar / ŞEBİNKARAHİSAR
YOZGAT TÜRKÜSÜ
Saatin kulesi konağa karşı,
Gelin ettim kızı ondörttü yaşı,
Kirpiklerin hilal, yay gibi kaşı,
Vermeyin dostlarım yaban ellere,
Gözyaşların akar, döner sellere.
Nohutlu çamlığa hasret bakıyor,
Gördükçe vücuttan kalbim çıkıyor,
Bu ayrılık beni her gün yıkıyor,
Vermeyin dostlarım, arşı illere,
Gözyaşların akar, döner sellere.
Ne kendi geliyor ne de bir haber,
Ahü zar eyledi beni bu kader.
Nasıl dayanayım? Çok derin keder.
Vermeyin dostlarım, yaban illere,
Gözyaşların akar, döner sellere.
Yozgat’ta alıştı serin havaya,
Acep yağ koydu mu bakır tavaya?
Kuşlar bile döndü dönmez yuvaya.
Vermeyin dostlarım, arşı illere,
Gözyaşların akar, döner sellere.
Ellerin mesajı gelmiş okunur,
Ciğerlere yanık cümle dokunur,
Gözyaşlarım çağlar düşerken kurur,
Vermeyin dostlarım, yaban illere,
Gözyaşların akar, döner sellere.
Ekmeği biterse nasıl un eler,
Hastalansa yanda kimler dönerler,
Ölürse gurbette nere gömerler,
Vermeyin dostlarım, yaban illere,
Gözyaşların akar, döner sellere.
Nuh Şahin / YOZGAT
GÜLÜM
Deli gönlüm sana oldu aşina
Hasretin sinemi dağladı gülüm
Bakmazmısın şu didemin yaşına
Sığmadı kabına çağladı gülüm
Estirdin başımda sevda yelini
Uzatmasın sana hoyrat elini
Çok severdim saramadım belini
Bülbül güle üzgün ağladı gülüm
Gönül kafesinde çırpınan kuşum
Sevdan ile gezip yanmakdır işim
Çile kalesine set oldu taşım
Gelemem yollarım bağlandı gülüm
Savruldu bir ömür sevda çölünde
Ellerim koynumda gurbet elinde
Siyah saçlarında gönül telinde
Derdin dantelini tığladım gülüm
Kolay feth edilmez gönül kalesi
Bize yardan gelir derdin cümlesi
Belki darda biter Yetim çilesi
Urganı boynumda yağladım gülüm
Ahmet Yetim / YOZGAT