Maliye Bakanlığı, kısıtlamayı açıkladı. Altın yatırımcısını endişelendiren haber, ekonomik model değişikliğinden kaynaklı olarak ortaya çıktı.
Maliye Bakanlığı'nın yeni açıklamaları altın yatırımcılarını endişelendiriyor. Son ekonomik değişikliklerle birlikte yaşananlar, altın piyasasında dikkate değer bir dönüşümü beraberinde getiriyor.
Altın, uzun zamandır güvenli bir liman olarak kabul edilirken, Türkiye'deki yüksek enflasyonun etkisiyle birlikte altın yatırımları artmıştı. Ancak, Maliye Bakanlığı'nın aldığı ekonomik tedbirlerle birlikte altın konusunda önemli bir karar alındı.
Son 50 yılın rekor seviyesinde olan altın ithalatı geçen yıla aitti. Ancak, yeni ekonomi politikalarının uygulanması ve parasal sıkılaşma politikalarının hayata geçirilmesiyle birlikte, altın ithalatına kısıtlamalar getirildi. Bu da 2024 yılının başlarında altın ithalatındaki ciddi düşüşlerle sonuçlandı.
Borsa İstanbul Kıymetli Madenler Piyasası üzerinden gerçekleştirilen altın ithalatı, Ocak ve Şubat aylarında önceki yıla göre %80'e varan bir düşüş yaşadı.
Geçen yılın aynı döneminde 125,783 kilogram olan ithalat miktarı, bu yıl 22,739 kilograma gerileyerek son 50 yılın en düşük seviyesine ulaştı.
Maliye Bakanlığı'nın Temmuz ayında aldığı yeni tedbirlerle birlikte, Türkiye'ye Avrupa Birliği ülkeleri dışından yapılan altın ithalatına %20 oranında ek vergi getirildi.
Ayrıca, altın alımları için kota genişletildi ve ithalatçıların bildirim yapma zorunluluğu getirildi. Bu tedbirlerin ardından Eylül ayında ithal edilen altın miktarı 14,961 kilograma geriledi ve en düşük seviyeye indi.
Maliye Bakanlığı'nın aldığı son önlemler arasında şirketlerin yurt dışından altın alımı için 25 kilogramlık üst sınır getirilmesi de bulunuyor. Bu adımlar, altın ithalatında daha sıkı kontrol ve düzenleme sağlanması amacıyla atıldı.
Ancak, altın üreticileri ve kuyumcu esnafı, bu kısıtlayıcı politikaların daha da sıkılaştırılması durumunda piyasada arz sorunları yaşanabileceğini belirtiyorlar. Bu durumun altın alım-satım işlemlerinde makas aralığının genişlemesi ve piyasada dengesizlikler yaratması endişesi taşıyor. Bu nedenle, bu tür düzenlemelerin altın piyasasında talebin yeterince karşılanamamasına ve olumsuz sonuçlara yol açabileceği endişesi bulunuyor.
