Peki Ne Yapılmalıdır?
- İnsanoğlu, doğumundan son nefesine kadar, okuyarak, öğrenerek, öğreterek, üreterek, paylaşarak, destek vererek, destek alarak, danışarak hayatını dinamik ve üretken bir hale sokmalıdır.
-İnsanoğlu, kendisine verilen güç ve yeteneklerin bir paraşüt gibi açılması gerektiğini ve açılmadığı takdirde de yere çakılacağını çok iyi bilmelidir. Akıl, güç ve yetenek paraşütünün açılması için, çalışkan, üretken, pozitif, aktif, alıcı, verici, etkileşimli ve sinerjik bir özellikte olunması gerektiğini çok iyi bilmelidir.
- Usta veya profesyonellerin, artık ben biliyorum, öğrendim diyerek durağanlığı geçmemesi, öğretmenliğin yanında öğrenciliğin de son nefese kadar devam edeceğini çok iyi bilmesi gerekmektedir.
-Çalışmayan demirin pas tutması ve iyi çeliğin çok çekiç yemesi gibi, insanın da sürekli rasyonel bir şekilde çalışarak, kendisine iyi bakarak, gelişmeleri iyi izleyerek ve antenlerini açık tutarak yaşaması gerekmektedir.
-Emekliliği, bütün aktivitelerden çekilerek adeta ölümü bekleme zamanı olarak görmemek gerekir. Zira, emeklilik kullanmasını bilenler için, mükemmel bir üretme ve dinamikleşme zamanıdır. Çünkü, zaman boldur, tecrübeler ve deneyimler pik yapmıştır, öğrenme ve uygulama becerileri oldukça gelişmiştir. Olgunlaşma, olaylara ve problemlere bakış açısı ustalaşmış, gençlikteki sorun üretme ve sorunların arasında kaybolma handikapları ortadan büyük ölçüde kalkmıştır.
-Hiçbir gelişme ve yeniliğe bahane ve sorun üreterek yaklaşılmamalı, mutlaka bir olabilirliği vardır, eyleme geçilirse, akıllı davranılırsa, planlı ve programlı çalışılırsa, sabırlı ve kararlı olunursa, her türlü gelişme ve ilerlemeye imza atılabilineceğine kusursuz inanılmalıdır.
Yetersiz gibi görülen zamanın, iyi değerlendirildiği, kaliteli ve anlamlı üretimlerimiz olduğu takdirde, içine koymak için bin elli cebinin olduğunu görebileceğiz.
 -  Tevekkül anlayışımızın sadece duadan ibaret olmadığı, bize verilen güç, imkan ve yeteneklerin en akıllıca ve inanarak eyleme geçilerek yapılmasının yanında, yine de ihlasla dua talep edip, yaratıcımıza şükrederek, onu unutmadan, onun verdiği imkanların teşekkürünü yerine getirerek eylemlerde bulunmak, manevi olarak bizi doyuracak ve harekete geçmek ve üretmek azmimizi güçlendirecektir.
-Gereksiz ve zaman kaybına yol açan tartışmalara girmek, kıskanmak, haset etmek, bahane üretmek, soruna odaklanmak, mazeret bulmak, suçlu aramak ve suçlamak gibi azılı hırsızlara teslim olunduğunda; bırakalım güç ve yeteneklerimizi geliştirmeyi, bunları ziyadesiyle geri götüreceğini ve körelteceğini çok iyi bilmeliyiz.
- Hepimiz bir azası noksan olan bir kişinin diğer azalarının daha da güçlendiğini biliriz. Halbuki, diğer azaların da güçlü olması için illa ki bir azanın kaybedilmesi gerekmemektedir. Azası kaybolan kişi zorunluluktan dolayı çalışarak diğer azalarının hünerlerini geliştirmektedir. İnsanoğlunun bütün azalarının hünerlerini geliştirmesi, onları hakkıyla çalıştırmasına ve kullanmasına bağlıdır. Onları geliştirmek ve onlardan yararlanmak için, illa ki bir azayı kaybetmeyi beklemek mantıksız olsa gerek…
- Tabi en önemli husus da, kaliteli üretimlerde bulunabilmek, yüksek kaliteli bir hayat ve sağlık ile mümkündür. Kaliteli yaşamımızı ve sağlığımızı zamanında ciddiye almayarak, hovardaca kullanarak, doktorlar, bitkiler ve eczanelere bel bağlayarak, fütursuzca israf ettiğimiz zaman; kalite ve sağlığı geri getirme mücadelelerinin başımıza hangi problemleri açacağını sizler benden daha iyi tahmin edebilirsiniz.
- Çalışkan, üretken, öğrenen, paylaşan, sağlıklı ve yüksek kaliteli bir hayat sürmenin yolu, son nefesimize kadar dinamik ve etkin olmaktan geçtiğini asla unutmamalıyız.
Sokrates’in idam sehpasına giderken uzakta elindeki aleti çalmaya çalışan bir delikanlıya; - Hey delikanlı o elindeki nasıl çalınıyor? Diye sorduğunda, gencin gülerek; - Be adam bir dakika sonra öleceksin, sorduğun soruya bek dediği zaman; - Senin öğrenmenin verdiği zevkten haberin var mı? Diye verdiği cevap çok manidar olsa gerek…
Yine iki cihan serverinin, “kıyamet kopuyor olsa dahi elinizdeki fidanı dikin” tavsiyesi, konunun önemini daha da kuvvetlendirmektedir.Selam sevgi ve dualarımla…  Allah’a emanet olunuz…
Kaliteli Yaşam Uzmanı- Yrd.Doç.Dr.
Süleyman COŞKUNER/ Antalya