YOZGAT tarih öncesinde günümüze kadar yerleşim yeri olarak kullanılıp, bir çok medeniyete ev sahipliği yapmasına karşın, tarihi varlığını koruyamaması nedeniyle 'daha dün şehir olmuş' havasındadır. Bu havanın da değiştirilmesi noktasında yapılan öneriler ilgililer/ilgili makamlar tarafından dikkate alınmayınca, Yozgat'ın tarihinden söz etmek de mümkün olmamaktadır...
Hemşehrimiz Prof. Dr. Öcal Oğuz, yıllar önce Yozgat'a gelip, Bozok Üniversitesi'nde verdiği konferansta, 'Çapanoğlu Ahmet Paşa olarak bilinen Abdülcabbarzade Ahmet Paşa, Yozgat’ta 1753 yılında Demirli Medrese’yi açtı. Bozok Üniversitesi’nin ilk kuruluş tarihi 1753 olarak kabul edilmelidir' dedi. Dediği ile kaldı. Aradan yıllar geçti. Ne o söylediği tarihte, ne de o tarihten sonraki tarihlerde bu konunun irdelenip, en azından 'şundan dolayı olmaz!' bile denilme ihtiyacı hiç doğmadı/doğmayacak da...
Garip olan ise, Bozok Üniversitesini Yozgat'ta kurulan ilk üniversite/medrese ile ilişkilendirip, kuruluş tarihini yeniden belirleme yetkisine sahip olanlar, Avrupa'nın herhangi bir bölgesinde bulunan üniversitelerin tarihlerinin 1700'lü yıllara kadar dayandığını övgüyle anlatıyor. Yani Avrupalı, bir üniversiteyi tarih boyunca yaşatabiliyor, övülecek bir durum olarak anlatılıyor. Ama Yozgat'ta ilk kurulan ünevirsite olarak dünkü tarih benimseniyor, kabul görüyor...
Sadece üniversite mi? Elbette değil. Yozgat'ın tanihi dokusu/belleği yok edilirken hep birlikte alkış tutuyoruz. Bir zamanlar Orta Anadolu'nun merkezi olarak kabul edilen Yozgat, bugün sadece bulunduğu bölgede değil, Türkiye genelinde 'en geri kalmış iller' arasında ilk sıralarda bulunmaktadır. Dilimiz döndüğünce anlatıyoruz. Ama anlaması gerekenler anlamıyor...