Kimsesiz bir halim kaldı ve vebal oldu böyle özlemle yaşamak bana…
    Seni bana verseydin, ah! Keşke beni bana yalnız, beni bana böyle küskün etmeseydin keşke.
    Özlemlerimi saymaktan, dönersin diye gittiğin yollara bakmaktan ve sensiz olmaktan ne kadar yandığımı bilemezsin gülüm.
    Kalbimde çığ olup büyüyen sevgin, beni bana rezil, beni sana düşkün ve beni ruhuma aykırı etti. Küllerimden doğmaktan usandım, sensizlik çıkmazlarımdan, yalnızlıklarımdan, yıkılmalarımdan sıkıldım ve en çok kendime kırıldım gülüm…
    Yıllar birbirini eskitirken ben kaldım bana ve sen kaldın en acı hatıra. Böyle olmamalıydı, böyle solmamalıydı ve böyle ayrı kalmamalıydı aşk. Sen seni sana inkar ederken, en çok altında ben kaldım aşkın ve en çok ben yandım aldırmamalarına, bütün hayatımı kandırmalarına…
    Ah! Keşke aşkın kafasına sıkabilseydim. Ah! Keşke vurabilseydim kalbimi tam ortasından ve orada öldürebilseydim seni.
    Olmadı gülüm, yine beceremedim, yine yenemedim sensizliği ve bütün korkularımı.
    İşte böyle, sen gittin ben öldüm.
    Sen gittin ben bana kaldım, ben bana en büyük ıstırap ve ben bana yokluğunda beni “ölüm” saydım. Yani sensiz hiç yaşamadım gülüm.
    Yaşamadım, yaşamadım, yaşamadım…