Evveli rahmet, ortası mağfiret sonu da cehennem azabından kurtuluş olan ramazan ayının, içinde kadir gecesinin ve dinimizde çok özel bir yeri olan itikafın da bulunduğu kurtuluş günlerindeyiz artık. Ramazanı ayların sultanı yapan; sevapların, ibadetlerin, ecirlerin yedi yüz kat olmasının sebebi Peygamber Efendimizin (sav) en büyük mucizesi Kur’an Kerim’in Ramazan ayında Kadir gecesinde indirilmeye başlamasıdır.  Kur’an-ı Kerim, Hazreti Muhammed Mustafa’ya (s.a.v.) Cebrail (as) vasıtasıyla yani vahiy ile indirilen, tevatürle yalan söylemesi imkansız olacak kadar çok kişinin aktarmasıyla nakledilen, iki kapak arasına getirilmiş kitaplar olan mushaflarda yazılan, arapça haliyle okunarak tilavetiyle ibadet edilen, bir suresinin (bile olsa) meydana getirilmesi mümkün olmadığı için buna meydan okuyan, Fatiha suresiyle başlayıp Nas suresiyle sona eren, Allah’ın kelâmıdır. Anlamı, hikmeti, şifası, dua ve zikir oluşu sebebiyle yüzlerce ismi vardır. İnsanlara dünya ve âhiret mutluluğunu sağlamayı hedefleyen ve manevi varlığımızı karartan her türlü kötülükten temizleyerek, bizi üstün ahlâkî değerlere yönelten Kur ân’dır. O nun getirdiği ilke ve prensiplerin özünde aydınlık, hoşgörü, dostluk ve kardeşlik vardır. Kur ân ın bu özelliği, "Gerçekten bu Kur ân en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü’minler için büyük bir mükafat olduğunu müjdeler"( İsrâ, 17/9.)
    Kadir (kadr) kelimesi "hüküm, şeref, güç, yücelik" gibi anlamlara gelir. Kadir gecesi, yüce dinimiz İslam'ın en şerefli, en faziletli gecesidir. Kadir gecesini gecelerin en feyizlisi ve bereketlisi yapan, kıymetli kılan, Kur’an-ı Kerim’dir. Bu gecede yapılan ibadetler, içinde kadir gecesi bulunmayan bin ayda yapılan ibadetten daha hayırlıdır. Aynı adı taşıyan Kadir sûresi bu gecenin fazileti hakkında nâzil olmuştur. Allah'ın insanlara peygamberler vasıtasıyla son hitabı ve nihaî mesajı olan Kur'an'ı indirmesi insanlığın hidayetinde bir dönüm noktası teşkil ettiği için bu olayın gerçekleştiği gece özel bir anlam taşır. Kadir gecesinin önemine işaret eden bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık müslümanlara Kadir gecesinin verildiği belirtilir.
    Kadr sûresinde bildirildiğine göre bu gecede Allah'ın izniyle melekler ve Cebrâil yeryüzüne iner ve gece boyunca yeryüzüne barış ve esenlik hâkim olur. Kadr sûresinde verilen bilgiler, Kur'an'ın ramazan ayında (el-Bakara 2/185) ve bütün hikmetli işlerin kararlaştırıldığı mübarek bir gecede (ed-Duhân 44/3-4) indirildiğine dair âyetlerle birlikte ele alındığında Kadir gecesinin ramazan ayı içinde bulunduğu sonucu ortaya çıkar. Bu gecenin daha çok ramazanın son on veya yedi günündeki tekli gecelerde aranması gerektiğine dair hadisler  gecenin tesbitiyle ilgili bazı ipuçları vermektedir. Bir hadiste inanarak ve mükâfatını Allah'tan bekleyerek Kadir gecesini ihyâ edenlerin geçmiş günahlarının affedileceği müjdelenmiştir. Kadir gecesi, rahmet ve mağfiretin sağanak sağanak yağdığı, inanan gönüllerin sevgi ve merhametle coştuğu mübarek bir gecedir. Kadir gecesi, unuttuğumuz değerleri hatırlatan, körelen vicdanlarımıza hayat sunan eşsiz bir gecedir. Allah Resûlü (s.a.s) bu gece hakkında ümmetini şöyle uyarmıştır: “Bu gecenin hayrından mahrum kalan, bin ayın hayrından mahrum kalmış gibidir.” Kadir Gecesini gereği gibi anlayıp hakkıyla değerlendirmenin yolu, Kur ân-ı Kerîm in eşsiz mesajlarını anlamaktan geçer. Bu itibarla, Kadir Gecesi; Kur ân-ı öğrenme ve Rasûlüllah ı tanıma, onların öngördüğü fazilet ilkeleri doğrultusunda yaşama ve her türlü kötülüğü terk etme vesilesi kabul edilmelidir.
    İ’tikâf, müminin dünyevi şeylerden uzaklaşarak kulluk bilincini tazelemesidir. Gece gündüz ibadet ve tefekkürle, hamd ve şükürle, tövbe ve istiğfarla meşgul olmasıdır. Ramazanın son on gününe girildiğinde Hz. Peygamber dünyevî işlerden uzaklaşıp i'tikâfa çekilir, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği gibi ailesini de uyanık tutardı. Resûl-i Ekrem'in Kadir gecesinde, "Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet!" şeklinde dua edilmesini tavsiye ettiği belirtilir. Bu sebeple Müslümanlar, ramazan ayının son on gecesini kulluk bilinci içinde ibadet ederek ve geçmişte yaptıkları hataları bir daha tekrarlamamaya kesin karar vererek geçirmeye özen gösterirler. Bu sayede bizler dünya meşgalesi içinde unuttuğumuz sorumluluklarımızı, akıbetimizi ve ahiretimizi yeniden hatırlarız. İçinde bulunduğumuz günleri ve Kadir gecesini ilahi bir lütuf ve ikram olarak görelim. Zihnimizi ve gönlümüzü Kur’an’a bağlayalım. Onu daha çok okuyalım, anlayalım, yaşamaya ve yaşatmaya gayret edelim. Hatalarımızdan, günahlarımızdan pişman olup vaz geçelim. Ömrümüzün tamamını bereketlendirmek için her gecenin kadrini bilelim, her nimetin şükrünü eda edelim.

Yozgat İl Müftülüğü sohbetlere devam ediyor Yozgat İl Müftülüğü sohbetlere devam ediyor
Editör: TE Bilişim