YOZGAT; iki dağın arasında, tescilli kebabının kabı gibi testiyi andıran yerleşim alanı içerisine sıkışmış bir şehir. Buradan çıkmak, daha geniş alanlara yayılmak, yatay bir yapı ve yaşam alanı yaratmak yerine, televizyon dizilerinde havadan çekilen yüksek binaların bulunduğu metropellere benzemeyi tercih edip, dikey büyümeden yana bir tavır alınmıştır.

Bu şehri yönetenler, şehrin önünü açmak yerine belirlenen bu alan içerisine sıkışmayı tercih etmektedir. İşte bunun sonucunda Valilik binası, testiyi andıran yerleşim alanı içerisine sıkıştırılmıştır. İşte bu nedenle şehir stadı aynı alan içerisinde yeniden yapılması konusunda ısrarcı olunmaktadır. Kompleks veya Kampüs alanları merkezin dışında yeni bir yerleşim alanı oluşturması gerekirken, okulların kampüsleri yine aynı iki dağın arasına yapılmış, binalar ile gökyüzüne ulaşılmaya çalışılmıştır.

Yozgat Valiliğinin, Yozgat Belediyesi'nin elinde bir haritanın bulunduğunu sanmıyorum. Şehrin gelişimine göre, doğabilecek ihtiyaçların karşılanmasına yönelik belirlenmiş alanların yer aldığı bu harita olmuş olsaydı, okul, cami, resmi kurum hizmet binası, yeşil alan, park, bahçe ve benzeri daha bir çok hizmet, yatırım için yer aranmaz, boş bulunan yer üzerinde bir mutabakat sağlanmazdı.

Yozgat'ın gelişim planı yok. Gariptir, Yozgat'ı yönetenlerin şehri geliştirmek gibi de bir dertleri, tasaları bulunmuyor. Makyaj yaparak yerleşkeye şehir havası verilmeye çalışılıyor.İğreti durduğunu fark bile edemiyorlar. Başka bir yazı konusu ama bir cümle ile sonrasının girişini de yapmış olayım. Işıklandırılan protokol yolunda yürüyenler, sanki sağa sola bakmadan yol alacaklarmış gibi!..