KORONA virüsü tedbirleri kapsamında, elektrik ve doğalgaz sayaçlarını okuyan personelin sorun yaşanılmasına neden olmaması amacıyla, 'kıyaslama yöntemi' ile faturaların ibraz edileceği açıklandı... 
Yani, sayaçları okunmayan abonelerin daha önce kullandıkları elektrik ve doğalgaz bedelleri dikkate alınarak, faturalar tanzim edilecek. Süreç sonrasında ise sayaçlar okunup, 'mahsuplaşma' yapılacak. Süreç içerisinde ihbar edilen fatura bedeli tahsil edilecek, normale dönüldüğünde büyük ihtimalle aboneler fazladan ödeme yaptığı ortaya çıkacak. Sonra 'mahsuplaşma' yine tek taraflı olarak halledilecek. Daha önceki uygulamalarda olduğu gibi...
Peki neden vatandaşa güvenilmiyor. Vatandaşın beyanına göre bir yöntem devreye sokulmuyor da, şirketin lehine bir sistemden yana tavır alınıyor? Uygulamaya konuluyor. Anlamak mümkün değil...
Başka ülkelerde vatandaşa fatura gönderilmiyor, sıkıntı nedeniyle. 'Vatandaş, evinde rahat etsin, yeter ki evinden dışarıya çıkmasın, sorun yaşamasın' isteniyor. Ama bizdeki uygulamalar, vatandaşı daha fazla zora sokup, sokağa kendisini atması, hakkını araması için mücadele vermesi için koşuşturması için her yola başvuruluyor. Teknoloji çağında yaşıyoruz. Tüm abonelerin hem elektrik hem de doğalgaz şirketlerinde telefonları mevcut. Zaten sürekli mesajlar gönderiyorlar. Aynı yöntem kullanılarak, vatandaşa 'sayacınız üzerindeki rakamları okuyup, bu numaraya gönderiniz' diye yazılsa. Vatandaş, sayaç üzerindeki numarayı yazıp, gönderse. Bu sistem üzerinden faturalandırma yapılsa. Normale geçildiğinde de yeridne sayaç okuma yapılıp, eksi-artı mahsuplaşma yapılsa daha doğru olmaz mı?..