YOZGAT gibi ekonomisi tarıma dayalı bölgelerde yaşayanların toprak ile ilişkisini kesip, kendisine hizmet sektöründe yer bulmaya çalışması üretimin de daralmasına neden oldu. Genel verilere bakıldığında üretim sektöründe yaşanılan daralmaya karşılık, hizmet sektöründe ciddi bir büyüme dikkat çekiyor.
Hizmet sektörünün, üretimle birlikte gelişmesi, üretilen ürünün pazarda hak ettiği değerde satılmasını sağlayacak fikirlerin ortaya konulması, altyapı, pazarlama konalarında iyileştirmeler ile maliyetlerin düşürülüp, daha çok ve kaliteli ürünlerin ortaya çıkmasını sağlaması gerekir.
'Yeni Dünya Düzeni' olarak adlandırılan günümüzde, hizmet sektörü 'hizmet eden!' konumunda algılanıp, uygulanıyor. Garsonluk, muavinlik, pazarda mal satmak, hamallık, telefon veya sosyal medya üzerinden iş bağlamak gibi konular hizmet sektörün ana damarı gibi nitelendiriliyor.  Bunun sonucunda da 'ne iş olsa yaparım abi!' durumu ortaya çıkıyor. Her türlü hizmet sektöründe söz sahibi olanlar, üretim sektöründen uzaklaştı/uzaklaşıyor.
Hizmet sektörünü küçümsemek veya yok saymak gibi bir niyetten söz etmiyorum. Elbetteki hizmet sektörü, üretim sektörü için olmazsa olmaz bir alandır. Üretim yoksa hizmet sektörünün hizmet verebileceği alanlar ortadan kalkar. O nedenle, üretim hem bireysel, hem bölgesel, hem de her ülke için vazgeçilemezdir. Üretimin olmadığı yerde, adına ne derseniz deyin, lafı dolandırmadan 'kölelik' olarak adlandırabileceğimiz bir sektör ortaya çıkar/çıkmıştır...