Yozgat’ın bir Türk Sanat Müziği Korosu vardı. Seçkin isimlerden, gönüllü  insanlardan oluşmuştu. Muhteşem konserlerle ses getirdiler. Müzik yankıları Çanakkale’den Amasya’dan duyulmaya başlamıştı. Muhteşem bir konser sunduklarını çok iyi biliyoruz.
    O seçkin koroda her meslekten müzik sever dostlarımız vardı. Avukat, doktor, eczacı, öğretim görevlisi, memur, emekli, esnaf kaliteli bir koro da bir araya gelmişlerdi. Şef Mehmet Dolgunyürek ve Faruk Şahin yönetiminde güzel proğramlara imza attılar; gerçek manada ses getiren çalıymaları oldu. Onları taktir  ettiğimizi, alkışladığımızı defalarca yazdık. Öğrendik ki, koro dağılmış, koro üyeleri küskünlük içinde ilgisizliğe sitem ediyorlar. Bir kaç dostumuzla görüştük, sıkıntılarını dile getirdiler.
    Bildiğiniz gibi Türk Sanat Müziği Korosu da, Türk Halk Müziği Koromuz da tamamen gönüllü üyelerden oluşturulmuştu. Dostlarımız bu işi seve seve yapıyorlardı. Kulakları çınlasın hocam, ağabeyim, Yılmaz Göksoy’un bir ifadesi vardır. “Ucuz etin yahnisi olmaz” der. Asla bu insanlar ucuz insanlardır diyemeyiz, kaliteli, insanlar ama işlerini gönüllü, fenri, ücretsiz yapan dostlarımız. Bunu ifade etmek istiyoruz.
TÜRK SANAT MÜZİĞİ 
KOROSU NİÇİN DAĞILDI?
Sorduk, soruşturduk ortaya çıkan sonuç şu; Koroyu uzun süre Faruk Şahin bey çalıştırmış, koro üyeleri onunla bütünleşmiş. Etle kemik gibi kaynaşmışlar. Son olarak koronun başına Mehmet Dolgunyürek getirilmiş. Dolgunyürek’le üyelerin bir sorunu yok, ama; “olmaz” diyorlar. Dolgunyürek’e saygımız var ama biz onunla devam edemeyiz kanatindedirler.
    Konuyu yetkililere anlatmışlar seslerini duyan olmamış ama üyelerde tepkilerini ortaya koyup birer birer çekilmiş korodan. Şimdilerde koroda üç beş genç dostumuz kalmış.
    Bir hafta içinde Konser verecek halde olan, kaliteli sesler, gönüllü müzik sever dostlarımızın hepsi küstürülmüş. Rahmetli Köylü oğlunun (Ayhan Abinin) Kemikleri sızlıyordur, herhalde, koroda onun emeği çoktu...
    T.S.M. Korosunu da, T.H.M. Korosunu da Kültür Müdürlüğü salonunda dinlerdik.Gerçekten harikaydılar.
    Muhteşem bir konserle karşılaştık. Benim sevdiğim parçaları okumuyorlar  deniliyorsa ne kadar yanlış bir ifade olur. Sanata sizin saygınız bu kadar mı? derim bende... Türk Müziğine gönüllü hizmet eden insanları küstürüp Türk Müziğini susturmak kimseye fayda getirmez.
    Birileri şunu iyi bilsinler, bulunduğunuz makamlarda Türk Milleti adına varsınız ve o makamlar kimseye baki değildir. Türk Kültürüne ilgisizliği affedemeyiz. Makamlardakiler geçer gider ama bu kültür kalıcıdır. Bizim sitemimizde bu ilgisizliğedir.
SAYIN VALİM ONLARI DİNLEMELİSİNİZ
    Ben onları dinledim, bana çok şey anlattılar. İstiyorum ki, kurum amiri olarak Sayın Valimizde onları dinlesin, dertlerine, sıkıntılarına tercuman olsun. Bizim onlara teşekkür borcumuz var. Gönüllü  neferdir onlar. Türk kültürüne aşina sevdalı dostlarımızdır. Sizi sileriz yeniden bu koroyu kurarız kararına katılmadığımı ifade ediyorum.
    Yeniden kurabilirsiniz, ama yıllarınızı alır, ekonomik pazarlıklarla karşılaşmaya başlarsınız. Bozok üniversitesi bu işi yaparsa ona bir şey diyeceğimiz olmaz.
    Ama halkın içinden herkesimden gönüllü insanlar çıkmış, bir koroda birleşmişler, mükemmel parçaları ile ses getirmişler ise, yanlışlık bunun neresindedir. Kırk kişilik dev bir kadroyu dağıtırsanız, onları yeniden toplama şansınız olmaz. Sizinle pazarlığamı oturdular? Hayır, ağır koşullarımı var? Hayır, o halde onları bir araya getirip sıkıntılarının çözümlenmesi gerekiyor.
    Birileri sessiz kalabilir, dağılırsa dağılsınlar diye bilir. Ama biz sessiz kalamayız, ilgisiz duramayız.
    Her önüne geleni adam sende politikasıyla yarınları güzelleştiremeyiz. Biz birlikte güzeliz, Biz birlikte güçlükleri yeneriz. Yöneticilerimizden de o samimiyeti, o içtenliği, o iyi niyeti görmek isteriz. Ben yaptım oldu anlayışını desteklemeyiz, alkışlamayız, arkasında da olmayız.
    Güzel olan, halkın gönlünü kazanarak yapılan iştir.