Trafik canavarı dur durak bilmiyor. Ülkemiz PKK terörünün yanı sıra bir de trafik terörü ile karşı karşıya, İstatistikler şunu gösteriyor;
Trafik terörü PKK terörünün önünde yer alıyor ve her yıl 5 ila 10 bin arasında insanımızı kaybediyoruz. Binlerce insanımız yaralanıyor, sakat kalıyor ve milyarlarca liralık maddi hasar oluşuyor.
PKK terörü bu ülke ekonomisine vurulan en büyük darbedir. PKK terörüne karşı devlet tedbir alsın, bu terör bitsin istiyoruz.
Peki trafik terörü ne olacak? Tedbir alınmazsa insanımız boş yere  ölüp gidecek! Yazık değil mi bu insanlara? Her trafik kazası bir felaket. Ocaklar sönüyor, yuvalar yıkılıyor, ateş düştüğü ocakları yakıp kül ediyor. Trafik canavarını gaileye almamak bize pahalıya mal oluyor.
Trafikte biz nerede yanlış yapıyoruz diye düşünüp, ciddi tedbirler almak zorundayız. Şüphesiz ki, bu konuda gelişmiş ülkeleri örnek almak  durumundayız. Trafik kazalarını aza indiren ülkeler ne yapmışlar, nasıl tedbir almışlar bunu gözden geçirmek zorundayız.
Ülkemizdeki kaza nedenleri arasında sürücüyü, aracı, yolu ve yolcu kusurlarını sayıyoruz.
Bu hataların başında sürücü kusurları ile yaya kusurları oranının çok büyük olduğunu görüyoruz.
Kazaların ana nedenleri arasında sayılan eğitim yetersizliğini bir türlü giderebilmiş değiliz. Ne hikmetse bizim insanımız eğitimden (şeytandan kaçar gibi) kaçıyor.
Ülkemizde trafik eğitiminin yeterli olduğunu savunmak imkansız. Kursların yüzde sekseni devam konusunda sıkıntılar yaşıyor, trafik eğitimini zaruri kılmak en öncelikli görevimizdir.
Sürücü eğitimini belirli şartlara bağlayıp zaruri hale getirirken araç ve yol durumunu da gözden uzak tutmamak gerekir. Bir çok gelişmiş ülkede araç modelleri yüksek, yollar standartlara uygundur. Toplu taşımacılık teşvik edilmekte, araç karmaşasında trafik uzak tutulmaktadır. Az vasıta ile çok insanı en seri şekilde varacağı yere ulaştırmak temel hedef oluştur.
Milyonlarca aracı İstanbul sokaklarına doldurmuş, trafiği trajedi haline getirmiş, sonra da karmaşadan şikayetçi olmuşuz. Ne olacaktı yani? Sonucu belli. Yarım yamalak eğitim almış binlerce şoförle İstanbul’da trafik trajedisi yaşıyorsanız bunun suçlusu kim? Büyük şehirlerde ve uluslar arası yollarda çözümün toplu taşımacılıktan geçtiğini aklı olan herkes biliyor.
Yaklaşık 20 yıldır bir şekilde trafik eğitiminin içinde olan bir kişiyiz. Birilerinin çıkıp bu konuda uzmanları toplayıp; “Biz nerede yanlış yapıyoruz?” dediğine rastlamadık. “Gelin bakalım arkadaşlar, bu konudaki görüşünüz nedir, teklifleriniz nedir?” diyen bir yetkili – sorumlu da görmedik.
Ülkemizdeki trafik katliamlarını, trafik terörünü gözlemleyenlerimiz ne yazık ki çok az. PKK terörünün çıldırdığı şu ortamda, canavarlaşan ve çıldıran bir terör daha var; bu da maalesef “Trafik Terörüdür”.
Kısa sürede ciddi tedbirler almak ve bu tedbirleri de uygulamaya koymak mecburiyetindeyiz.
Trafik; “Bu kadar da sorumsuzluk olmaz!” dedirtecek boyutlardadır. Alınacak tedbirler arasında; Trafik Bakanlığı da dahil, trafik eğitimi devlet eliyle zorunlu hale getirilmeli, trafik yasası yeniden ele alınmalı, toplu taşıma araçları devreye girmeli, trafikle ilgili birimler aynı kurumda toplanmalıdır.
Bu konuda söyleyecek çok sözümüz vardır.