Y ozgat'ta trafik sorunu dünden bugüne, bugünden de yarına devam edecek gibi görülüyor. Önceki yıllarda yapılan bir kampanyada, ''Herkes kendisinin can ve mal güvenliği için trafik polisi olmalı, kurallara uyup, uymayanları da uyarmalı!'' sloganı geliştirilmişti. Buna bir de ''Trafik kuralları doğarken başlar, ölene kadar yaşamımızın bir parçası olarak devam eder'' şeklinde bir slogan eklenip, miniklere trafik eğitimleri verilmeye başlanmıştı...
Lise Caddesi'nde araçla ilerliyoruz. Arkamızdan gelen araç sürekli sinyal verip, korna çalıyor, mutlak acelesi vardır. Sağa yanaşıp yol verdik. Bu kez biz onun peşine takıldık. Trafik ağır aksak ilerliyor. Sorun Belediyenin temizlik aracı çöpleri alıyor. O nedenle de trafik durma noktasına gelmiş ama bazı sürücülerin sabrı yok...
Hastane istikametine doğru gitmek üzere yola çıktık. Bu arada Sorgun istikametinden ambulans siren çalırak geliyor. Yeşil yanmasına karşın, dört yol kavşağında durmak durumunda kaldık. Sivas-Ankara istikametine trafik akışı bize yeşil yanmasına rağmen devam ediyor. Bu arada arkada beklemekte olan araçlar korna çalıp, trafik akışının devam etmesini istiyor.
Bu kez yolumuz Ankara istikametinden Atatürk Yoluna doğru hareket halindeyiz. Sola yanaşıp, kavşağa dönüş yapmak istediğimizde yanımıza yanaşan Halk Otobüsü ani bir dönüşle Sivas istikametine yöneldi. Allah'tan dönüş yapma ihtimalini gözönünde tutan sürücümüz, hareket etmek yerine beklemeyi tercih etti de muhtemel bir kaza önlendi.
Birde Yimpaş önünde, terminal yanındaki Nida Tüfekçi Anıtı'nın bulunduğu kavşak hep dikkatimi çekmiştir. Özellikle Diş Hastanesi istikametinden gelen araçlar sağa yanaşıp, ışıklarda durduğunda tekrar hareket etme imkanı hemen hemen hiç kalmıyor. Zira, ışıkların hemen ötesinde mutlaka park halinde bir araç bulunuyor. Buraya park edilmeyeceğini de sanırım hiç kimse söyleme ihtiyacı duymuyor.
Geçtiğimiz günlerde ajanslara düşen haber ve görüntülerde Yozgat'ta mobese kameralarına takılan trafik kazalarına yer verildi. Kazaların yüzde 90'ının sürücü hatasından kaynaklandığı gerçeğine de vurgu yapıldı.
Gerçekten de Yozgat'ta yaşanılan trafik kazalarının önemli bölümünü bireysel hatalar ve sabırsızlıklardan kaynaklanıyor. Sadece şahit olduğum bir iki trafik kuralına yönelik hataların benzerleri yaşanıyor. Bu yaşanılanların bir çoğu da istenmedik sonuçlarla tamamlanıyor.
Yozgat'ta sürücü olmak, daha doğrusu Yozgat sokaklarında herhangi bir motorlu aracı kullanmak büyük beceri gerektiriyor. Burada trafiğe çıkabilen sürücülerin dünyanın hangi bölgesi olursa olsun, hiç bir zorlukla karşılaşmadan trafikte yer alabiceğine inanmaya başladım.
Son olarak...
''Yaya kaldırımın iki ucuna araç park edilebilen bir başka il varmıdır?'' diye sormak itiyorum.
Sahi var mıdır?...