Gerçekleri öğrenmeniz çok zor. Kim hain, kim kahraman kim vatanı satıyor, kim vatana sahip çıkıyor? Değer yargıları değişmiş, gözler şaşı, kulaklar sağır. Birinin kara dediğine diğeri ak, başkasının ak dediğine öbürsü kara diyebiliyorsa bu dünyada sizin kafanız karışacak elbette…
Velhasıl neyin doğru, neyin yanlış olduğunu seçebilmek zor; seçebilene aşkolsun! Gören gözler kör, işiten kulaklar sağır, duyan gönüller taş bu ülkede!.. Yalanım varsa harap oluyum. Doğruları, öğrenebiliyor musunuz?
Emmisiz, dayısız bir iş bulabiliyor musunuz çocuğunuza? Siyasetçinin kuyruğuna takılmadan hatırınız soruluyor mu? Malınız, paranız yada nüfusunuz yoksa sizi adam yerine sayan var mı?.. Siyasetçiye, adalete güvenip gerçeğe yaklaşabiliyor musunuz?
Bırakın Allah aşkına bıyık altından gülümsemeyi? Aba altından sopa gösterenlerden korktuğunuz için mi bu gerçeği söylemiyorsunuz?
Vatanı satanlar kahraman; devletin düşmanları kuzu postuna bürünmüş kurt olsa, kim anlayacak bunu? Daha neler sayalım size daha neler neler...
İşin garibi ne biliyor musunuz? :”Vatan- Millet- Sakarya” kavramları karıştı, bir karın tokluğuna yaşar olduk.. Nemize gerek; namus;şeref, haysiyet, ahlak, dürüstlük, erdemlik,insaniyet duyguları?...Vatanmış, bayrakmış, kutsal değerlermiş, inançmış, milli ve manevi değerlermiş.. Daha da neler? Birileri için bunlar kaç para ediyor Allah aşkına? Sonra kim alıp satıyor bunları?
İşte yine bizim Vatan- Millet -Sakarya damarlarımız kabardı ya, konuşuyoruz öylesine!. Kıbrıs elden gidiyormuş; Tüyü bitmedik yetimin hakkı yeniyormuş; görmedik bile; Azeriler bize küsmüş, Kerkük, Musul yastaymış, umurumuzda mı? kime ne bunlardan?
“Devletin malı deniz yemeyen domuz!” demedi mi birileri..Dilimize atasözü bile yaptık.
Bir bardak suda fırtınayı koparan zavallılar, okullara dini eğitim konulsun, halk dinini yetkili ağızlardan öğrensin denildi mi; gök kubbeyi başımıza yıkanlar… Yıllardır bizi irtica sözcüğüyle uyutanlar yetmedi mi?
Birilerinin derdi bulanık suda balık avlamak olunca galiba işler daha kolay oluyor.. Güneşten yarasa gibi kaçanlar var..Bu ülke büyümesin hep köle kalsın diye çalışanlar var. Ülkenin servetini, emeğini, kanını soranlar sömürenler yok muydu yani? Soyguncular vurguncular talancılar hani nerde, onlara ne oldu? Yanlarına kar mı kaldı?
Hasıla şu Türkiye karmakarışık bir ülke!.. Tohumlar bitti, fitne rüzgarları esiyor; Cenaze marşı çalanlar çok ve cenaze istismarı yapanlar da bol.Birilerinin bölücülük damarlarına işlemiş, bölücülükten, terörden ve kargaşadan nemalananlar yok muydu?...”
Rüzgâr ekip, fırtına biçmek!” dir dertleri.
Ne demeli? onurlu insan, dürüst insan, şerefli insan; Ey Türk Milleti ayağa kalk, desek…Geleceğini, geçmişini ipotek altına aldırma desek!...doğruları haykırsak…
Aydınlansın dünyan, desek…
Sahte cambazlar varsa, sahte dalkavuklar varsa, sahte din tüccarları varsa, bunlara inanma desek. İnsanlığı köle haline getiren, ticaret metası yapan, kaçıran organ mafyasına satan hainlere seslensek, vicdanları sızlar mı acaba?
Küçük yaştaki sabi sübyan çocukların ırzına geçenleri, namuslu bacımın namusuna göz dikenleri, o yetmemiş gibi en kutsal hayat hakkını elinden alanları Yüce Mevla’ya şikayet etsek..Kara para ile aklanmaya çalışanlara seslensek bizi duyalar mı acaba?
Gökten akan sicim gibi yağmur, yerden fışkıran pınar, Kusulan kin, dökülen kan, kirlenen namus beni de sizi de rahatsız ediyor olmalı!...Birileri İnsanca yaşama, onurluca ayakta kalma mücadelesi veren şerefli insanlara çamur atmaktan vazgeçseler bari...
Diyoruz ki, insanlık adına gerçeğin dili olun ve Hakka sahip çıkın, çirkinlikler gitsin, güzellikler dünyamızı doldursun…Ey Hak, en asil doğru: Asla sizi susturmasınlar, susturamasınlar!...
Güzel insanlarla güzel bir dünyada yaşamak istiyorum diye haykırsam!...
Keşke buna gücüm yetebilseydi.
Siz kötülüklerle mücadele edip onu temizleyemezseniz unutmayın ki, bir gün kötü ve kötülükler sizi temizler..
